Saint Pierre Kilisesi Nerede, Nasıl Gidilir? Saint Pierre Kilisesi Giriş Ücretli Mi, Müzekart Geçiyor Mu?

Hristiyanlık tarihinde belli bir yeri bulunan Saint Pierre Kilisesi mimari özellikleri ve etrafını saran doğası ile de ziyaretçilerini büyüleyen bir yapı. Saint Pierre Kilisesi'nin diğer bir çarpıcı yanı ise mağara duvarlarına gömülü olmasıdır. Bulunduğu şehir dolayısıyla da merak uyandıran Saint Pierre Kilisesi nerede, nasıl gidilir ve Saint Pierre Kilisesi giriş ücretli mi, müze kart geçiyor mu? sorularının cevapları yazımızda yer alıyor.

Saint Pierre Kilisesi Tarihçesi

Saint Pierre Kilisesi'nin inşa edildiği tarih kesin olarak bilinmemekle birlikte Hristiyanlık tarihinin en eski kiliselerinden biri olduğu düşünülmektedir. Kilise M.S. IV. yüzyılda Hz. İsa'nın on iki havarisinden biri olan Aziz Petrus'un Antakya'da Hristiyanlık öğretilerini yaydığı dönemlerde bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır. Zira Antakya o dönemde Hristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri olarak kabul edilmekteydi.

M.S. 29 ila M.S. 40 yılları arasında Antakya'da bulunan Aziz Petrus ilk kez bir mağara olan Saint Pierre Kilisesi'nde vaaz vermiş ve bu vaazda kendisini dinleyen cemaate ilk kez "Hıristiyan" denmiştir. Bu sebepledir ki St. Pierre Kilisesi Hıristiyanlığın ilk kilisesi olarak tarihe geçmiştir.

Saint Pierre Kilisesi Aziz Petrus'un Hristiyanlar tarafından ilk papa kabul edilmesi ile Katolik mezhebinin inancının tüm dünyaya yayılmasında merkez olmuştur. Zira o dönem henüz Hristiyanlığın mezheplere ayrılmış olmadığı da göz önünde bulundurulmalıdır. 1983 yılında ise Papa VI. Paul bu kiliseyi Hıristiyanlar için hac yeri ilan etmiştir. Her sene 29 Haziran tarihinde Katolik Kilisesi tarafından burada bir ayin düzenlenmektedir.

Saint Pierre Kilisesi'nin Özellikleri

Aziz Petrus Kilise'si adı ile de bilinen Saint Pierre Kilisesi'nin doğal bir mağara içinde yer aldığı için benzersizdir. Mağaranın doğal yapısı korunmuş olup kilise içindeki freskler ve diğer süslemeler de bu doğal dokuyu tamamlamaktadır. Fakat bu mağarada Hristiyanlığın Roma'nın resmi dini kabul edilmesi ile bazı eklemeler yapılmış ve Saint Pierre Kilisesi gotik bir kilise haline getirilmiştir. Ayrıca bu gotik tarzı pekiştiren XII. ve XIII. yüzyıllarda Haçlıların yaptığı eklemeler olmuştur. Mağara olan ön cephesine yapılan kilise bu ekleme sayesinde düzgün bir girişe sahip olmuştur.

Kilisenin iç mekânı, sade fakat etkileyici bir atmosfere sahiptir. Yapının bir diğer önemli özelliği ise Hristiyanlık tarihinin önemli sembollerini barındırmasıdır. Kilisenin içinde Aziz Petrus'un bir heykeli ve kilisenin geçmişini anlatan çeşitli dini motifler bulunmaktadır. Bu sembolleri oluşturan unsurlar arasında yer alan tabandaki M.S. IV. ve V. yüzyıllara ait mozaikler tahrip olmuştur. Herhangi bir saldırı anında cemaatin kaçması için yapılan tünel ise hala mevcuttur. Kilise dağın eteğinde yer aldığı için şehir manzarası da bu güzel tarihi mekana eşlik etmektedir.

Saint Pierre Kilisesi Nerede?

Saint Pierre Kilisesi, Hatay ilinin merkezi olan Antakya ilçesinde, Antakya – Reyhanlı yolu üzerinde, Habib-i Neccar Dağı'nın eteğinde yer almaktadır. Kilise, Antakya'nın merkezine yaklaşık 2 kilometre mesafededir ve şehre hâkim bir tepe üzerinde bulunur. Bu konumu kiliseye ayrı bir hava katmaktadır. Antakya'ya gelen ziyaretçiler için kilise mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Saint Pierre Kilisesi'ne Nasıl Gidilir?

Saint Pierre Kilisesi'ne ulaşım oldukça kolaydır. Antakya şehir merkezinden kısa bir araç yolculuğuyla buraya ulaşmak mümkündür. Ayrıca şehir merkezinden kalkan minibüsler de kiliseye gitmek için uygun bir seçenektir. Kilisenin yakınına gelindiğinde yapının bulunduğu tepeye çıkmak için kısa bir yürüyüş yapmanız gerekir. Bu yürüyüş kiliseye vardığınızda karşılaşacağınız manzara ve tarihi atmosfer için kesinlikle değecektir.

Saint Pierre Kilisesi Girişi Ücretli Mi?

Saint Pierre Kilisesi'ni ziyaret etmek isteyenler için giriş ücreti uygulanmaktadır. Fakat müze kart burada geçerli olduğu için bu karta sahip olan ziyaretçiler ücretsiz giriş yapabilirler. Ayrıca kiliseye giriş yaparken tarihî dokunun korunmasına büyük özen gösterildiğini ve ziyaretçilerin bu kurallara dikkat etmeleri gerektiğini unutmamalıdırlar.