İran'da Mecusilik dinine mensup bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Selman-ı Farisi çocukluk yaşlarında Hristiyanlarla karşılaşarak kendilerinden dinleri hakkında bilgi aldı. Hıristiyanlık inancına karşı ilgisini arttırarak Suriye taraflarına gitti. Hayatını din arayışına adayan Selman-ı Farisi son peygamberin geleceğini öğrenerek hayatının şekilleneceği Medine'ye geldi. Selman- Farisi'nin hayatı bu şekilde başlamış oldu. Selman- Farisi hayatı hakkında işte detaylar…
SELMAN-I FARİSİ KİMDİR?
Mâhbe b. Bûzehmeşân ilk ismi olan Müslüman olduktan sonra adı Selman-ı Farisi olarak tanınmış ve Selman el-Hayr, Selman-ı Pak veya Selman el-Hakîm diye anılan İran'da milattan sonra 568 yılında doğmuş sahabelerdendir.
SELMAN-I FARİSİ HAYATI
Selman-ı Farisi çocukluk yıllarında Hristiyanlarla karşılaşması sonucu Hristiyanlık inancını benimsemiş ve bunun için evden kaçmıştır. Hıristiyanlık inancına karşı ilgisinin artması sonucu Suriye taraflarına gider. Burada bir papazın yanında Hristiyanlığı öğrenmeye çalışır. Musul'da bulunan başka bir Hıristiyan bilginin yanına gider. Buradaki papaz ona yeterince bilgi veremeden ölür ve Selman-ı Farisi Nusaybin'e, oradan da Ammûriye'ye intikal eder. Günümüzde Afyon civarında tarihi bir şehir olarak bilinir. Buradaki din bilgini ölmeden önce "Oğlum, dünyada artık bizim mesleğimizde ve yolumuz üzerinde bulunan kimseyi tanımıyorum. Ancak Hz. İbrahim'in dini üzerine gönderilecek Peygamberin gelmesi çok yakındır. Bil ki o, Arap topraklarında zuhur edecek, sonra iki taşlık arasında bir yere hicret edecektir. Eğer bir yolunu bulursan benim ölümümden sonra o diyara git". der. Selman bu sözler üzerine Arabistan'a doğru rotasını çevirir ve bir kervana katılır. Vâdi'1-Kura denilen yere geldiklerinde kervandakiler onu köle olarak bir Yahûdîye satmışlardır. Medine'den gelen Kureyzaoğulları'na mensup bir başka Yahûdî Selmân'ı köle olarak satın almıştır. Bu şekilde Selman Medine'ye ulaşmıştır.
SELMAN-I FARİSİ NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Selman-ı Farisi Medine'de yaşadığı dönemde o son peygamberin gelişini beklemekteydi. Nihayet o haber gelmişti. Mekke'de Hz. Muhammed (sav) kendisini son peygamber olarak ilân etmişti. Herkes Hz. Muhammed'e ulaşmak isterken Selman kendisi bir köle olduğu için sahibini terk etmesi mümkün değildi ve Mekke'den de epeyce uzakta bulunuyordu. Günlerden bir gün, sahibinin bahçesinde çalışma halindeyken Hz. Peygamber'in (sav) Mekke'den Medine'ye hicret ettiğini ve Kuba'da konakladığı duydu. Bu haber üzerine çok heyecanlanan Selman ne yapacağını şaşırdı. Bu durumu öfkeyle karşılayan sahibi, kızgınlıkla Selman'a bir tokat savurdu ve ağır hakaret etti. Fakat Selman bu duruma aldırış etmeyerek Hz. Muhammed daha Medine'ye ulaşmadan Kuba'da karşılamaya karar verdi. Selman yanında götürdüğü hurmaları da Hz. Muhammed'e teslim etti. Daha sonra tekrar sahibinin yanına döndü.
Hicret'in beşinci yılına kadar köle olarak yaşamına devam etti. Müslümanların arasına girerek sürekli Hz. Muhammed'i ziyaret etti. Hz. Peygamber onu kölelikten kurtararak Ebu'd-Derda ile kardeş yaptı. Allah Rasûlü (sav) Selmân'ı (ra) sevince boğan şu sözleri söyledi, "Selman bizdendir, Ehl-i Beytimizdendir". Başka bir hadislerinde Hz. Peygamber onun hakkında şöyle buyurmuştur, "Allah bana Ashabımdan hususi olarak dört kişiyi sevdiğini bildirip, benim de onları sevmemi emretti. Bunlar Ali, Mikdâd b.Esved, Ebû Zer ve Selman'dır." Hz. Ali (ra) de onun ilmi birikimi hakkında "Öncekilerin ve sonrakilerin ilmi Selman'dadır. O tükenmez bir denizdir" demiştir.
Selman-ı Farisi'nin adının duyulmasına sebep olan en önemli hadise Hendek Savaşı'dır. "Ey Allah'ın Rasülü! Bizler İran'da düşman süvarilerinin hücumuna karşı etrafımızı hendekle çevirir kendimizi öyle savunurduk. Şimdi de böyle yapamaz mıyız?". Bu fikir, başta Peygamberimiz (sav) olmak üzere bütün Müslümanlara cazip geldi. Buna göre Medine'nin düşman saldırısına açık olan kuzey yönü boyunca hendek kazılacak, bu şekilde bir atlı veya deve üzerindeki askerin rahatlıkla karşıya geçmesi engellenecekti. Hz. Peygamber (sav) ile birlikte bütün Müslümanların katkıda bulundukları bu faaliyet müşrikler Medine'ye ulaşmadan tamamlandı."
SELMAN-I FARİSİ KAÇ YIL YAŞADI?
Hendek Savaşı'nda başarısından sonra Hz. Peygamber ile her savaşta beraber oldu. Peygamberin vefatından sonrada birçok sefere katıldı. Dönemin halifesi Hz. Ömer, Selman'ı İran'daki Medain'e vali olarak atadı. Selman-ı Farisi kaç yaşında vefat etti? Sorusunun yanıtı ise; Hz. Osman'ın halifeliği döneminde Hicretin 36. yılında (M.656) yılında vefat etti. Mezarı Bağdat'ın 30 km. doğusunda Medain'da bulunmaktadır.
