Sembolizm nedir, temsilcileri kimlerdir? Sembolizm akımı özellikleri ve örnekleri
Felsefi akımlardan biri olan sembolizm, diğer adı ile simgecilik olarak anılmaktadır. Sembolizm ve simgecilik kelimesi günümüzde oldukça fazla kullanılmaktadır. Parnasizm akımına tepki olarak çıkan sembolizm akımı, 19. yüzyılın ikinci döneminde başlamıştır. Daha sonra sanat eserlerinde kendini göstermeye devam etti. Sembolizm nedir, temsilcileri kimlerdir? Bu konuda merak edilenleri ele aldık. Sembolizm akımı özellikleri ve daha fazlası…
Fransa'da parnasizm akımına tepki olarak doğan sembolizm akımındaki şiirler sessiz bir şarkı olarak bilinmektedir. Çünkü bu akımdaki amaç duygulara seslenmektir. Sembolizm akımının en bilinmesi gereken özelliklerinden biri de karamsarlık, gerçek olanlardan kaçıp hayal dünyasına geçmektir. Sembolizmde müzikale önem verilir, kelimeler ikinci planda yer alır. İşte, sembolizm akımı ile ilgili tüm detaylar…
SEMBOLİZM NEDİR?
Sembolizm akımı Batı şiirinde etkisi gösteren bir akım olarak bilinmektedir. Şiirin dışında aynı zamanda roman ve tiyatro alanında da oldukça etkisini gösteren bir akımdır. Sembolizm natüralizme, parnasizme ve pozitivizme tepki olarak ortaya çıktı. Sembolizm akımının ortaya çıkması ise 19. Yüzyılın sonlarına kadar sürdü. Bu akımda gerçek olup görünen şeyleri değil görünenin arkasında bulunan bazı gerçekleri semboller kullanımı ile karşı tarafa aktarmak önemlidir. Yani buradaki amaç görüneni değil görünenin dışındakileri yansıtmaktır. Bundan dolayı da sezgisel yaklaşıma inanarak hareket ederler. Sembolist ile yazılan şiirlerde herkes kendine özgü bir anlam çıkarmaktadır. Bundan dolayı da yazılan şiirler kapalı bir anlatım ile yazılmaktadır. Sembolizm akımı içinde yazılan şiirlerde hayal gücü ele alınarak yazıldı. Serbest şiir anlayışı benimsendi. Şiirin içinde ahenk olarak musiki anlatım kullanıldı. Çünkü amaç kişinin ruhuna dokunmaktır. Sembolizm akımındaki yazarlar çirkin olan şeyleri hayal gücü ile güzelleştirme ve hayallerle yola devam etmeyi savundular.
SEMBOLİZM AKIMI ÖZELLİKLERİ
- 19. Yüzyılda ortaya çıktı,
- Nesneleri direkt olarak değil değiştirerek anlattılar,
- Kapalı anlatım tercih edildi,
- Anlam açıklığının olmasını tercih etmediler,
- Şiirde önemsedikleri nokta karşı tarafa verilen hissiyat oldu,
- Ağır bir dil kullanıldı,
- Sanat için sanat anlayışını savundular,
- Musiki ilkesini benimsediler,
- Lirizim hakimiyeti vardı,
- Şiirlerde toplumsal sorunlar ve günlük hayat yer almamaktadır,
- Ölçü ve uyak ikinci plandaydı,
- Şiir yazılımında duygu ve hayaller üzerine eserler yazıldı,
- Semboller kullanıldı.
SEMBOLİZM TEMEL İLKESİ NEDİR?
- Dış görüntülerin haricinde yer alan anlamlar ortaya çıkarılır,
- Doğa bütündür,
- Görünen şeylerin dışında başka düşünceler yer almaktadır,
- Benzerlikler ve ilişkiler ilkesi vardır,
- Şiirde imgelere yer verilerek anlatım yapılmalıdır,
- Müziğin şiirle birleşmesi gerekmektedir,
- Ölçü ve biçimler kullanılmamaktadır.
SEMBOLİZM TEMSİLCİLERİ
Sembolizm akımının temsilcileri arasında birden çok önemli isim yer almaktadır. İşte, sembolizm akımı temsilcileri…
- Charles Baudelaire
- Stephane Mallerme
- Paul Verlaine
- Arthur Rimbaud
- Paul Valery
- Puşkin
- Maunce Maeterlinck
SEMBOLİZM TARİHÇESİ
Sembolizm akımına genellikle roman ve şiirde rastlanılır. Sembolizm 1870 senesine doğru Fransa ve Belçika'da ortaya çıktı. Sembolizm akımı natüralizme ve parnasse akımına tepki olarak meydana geldi. Sembolizm akımı geçen zamanla birlikte Valery Brioussov ile Rusya'ya da geçti. Bu sembolizm akımı daha çok Servet-i Fünun döneminde ele alındı. Bu akımın en büyük temsilcilerinden biri ise Ahmet Haşim'dir.
SEMBOLİZM ESERLERİ
- The Crying Spider – Odilon Redon
- Öpücük – Gustav Klimt
- The Dealt of the Graveddiger – Garlos Schwabe
- The Dinky – Maxfield Parrish
- Eye Balloon – Odilon Redon
- The Demon Seated – Mikhail Vrubel
- The Smiling Spider – Odilon Redon
- Sarı İsa – Paul Gauguin
- Ninelerimle Dedelerim, Annemle Babam ve Ben – Frida Kahlo
- Yaralı Melek – Hugo Simberg
- The Swan Princess – Mikhail Vrubel
- The Ghost of a Flea – William Blake
- Frida ant the Miscarriage – Frida Kahlo
- Demon Prostrate – Mikhail Vrubel
- Paola and Francesca da Rimini – Dante Gabriel Rossetti
- Fliying Demon – Mikhail Vrubel
- Mother of the World – Nikolay Refih
- The Golden Stairs – Edward Burne Jones
- Mada Primavesi – Gustav Klimt
SONE
Derdim, yeter, sâkin ol, dinlen biraz artık!
Akşam olsa diyordun, işte oldu akşam,
Siyah örtülerle sardı şehri karanlık;
Kimine huzur iner gökten, kimine gam.
Bırak, şehrin iğrenç kalabalığı gitsin,
Yesin kamçısını hazzın sefil cümbüşte
Toplasın acı meyvesini nedâmetin
Sen gel, derdim, ver elini bana, gel şöyle.
Bak göğün balkonlarından geçmiş seneler
Eski zaman esvaplarıyla eğilmişler;
Hüzün yükseliyor, güler yüzle, sulardan.
Seyret bir kemerde yorgun ölen güneşi
Ve uzun bir kefen gibi doğuyu saran
Geceyi dinle, yürüyen tatlı geceyi.
GÖK ÖYLE MAVİ
Gök öyle mavi, öyle durgun,
Damlar üzerinde!
Yeşil bir dal sallanadursun,
Damlar üzerinde.
Ürpertip gökyüzünü birden,
Bir çan tın tın eder
Bir kuştur şu ağaçta öten
Türküsünü söyler
İşte hayat! Aç gözünü gör,
Bak ne kadar sade.
Her günkü sakin gürültüdür
Şehirden gelmekte.
Ey sen ki durmadan ağlarsın,
Döversin dizini,
Gel söyle bakalım ne yaptın,
N'ettin gençliğini?
ŞİİR SANATI
Musiki, her şeyden önce musiki;
Onun için tekli mısradan şaşma.
Kıvrak olur, erir havada sanki;
Ağır aksak söyleyişe yanaşma.
Güzel sözler tül ardında görünsün
Gün ışığı titremeli şiirinde,
Ak yıldızlar maviliğe bürünsün
Ilgıt ılgıt sonbahar göklerinde
Tut belagati boğazından sustur,
El değmişken bir zahmete daha gir
Kafiyenin ağzına da bir gem vur
Bırakırsan neler yapmaz kim bilir?
Hep musiki biraz daha musiki
Havalanan bir şey olmalı mısra
Deli bir gönülden kalkıp gitmeli
Başka göklere, başka sevdalara