Sudur Teorisi Nedir? İslam Felsefesinde Sudûr Teorisi Neyi Savunur, Kime Aittir?
Sudur teorisi nedir diyenler için bu, evrenin nasıl yoktan yaratıldığı ile ilgilenen felsefi bir görüştür. İslam felsefesinde Sudur teorisi ne anlama gelir diye soranlar bunun, kainattaki her şeyin Allah'ın özünden yayılarak oluştuğunu ortaya atan bir düşünce olduğunu bilmelidir. İslam alimi olan İbni Sina Sudur görüşü nedir diye merak edenler olabilir. Peki Sudur felsefesi neyi savunur?
Allah'ın mutlak irade ve yoktan var etme gücüne sahip olmasını açıklamaya çalıştığını bilmeyenler için sudur teorisi nedir sorusu merak uyandırıcıdır. İslam felsefesinde Sudur teorisi ne anlama gelir diye düşünenler, bu görüşün yaratıcının yaratma ve hiçlikten yarattığı her şeyi anlamak için farklı bir yaklaşım getirdiğini bilmelidir. İbni Sina Sudur görüşü nedir ve neyi savunur? Sudur nedir ve ne anlama gelir?
Sudur Teorisi Nedir?
Sözcük anlamı "meydana gelmek, zuhur etmek ve doğmak" olan sudûr, aslında Arapçadan dilimize geçmiştir. Sudûr teorisi ise İslam çerçevesi içinde yer alan felsefi bir görüştür. Evreni meydana getiren her parçanın, Allah tarafından hiçlikten yaratıldığını öne sürer. Bu teoriye göre üç varlık alanı bulunur. Bunlardan ikisi mânevi, biri ise maddi alanlardır. Mutlak kudreti olan Allah en tepede yer alır, onun altında ise ruhanî varlıklar bulunur. En alt tabakada ise madde alemi vardır. Ruhanî varlıklar, Allah ile madde alemi arasında bir köprü görevi üstlenirler.
Sudûr teorisine göre, her şeyin özü Allah'tır ve yaratılan alemlerin hepsi ezelidir. Ancak İslam inancına göre alemlerin değil, Allah'ın sonsuzluğu vardır. Allah her şeyin meydana gelmesinin yegâne sebebidir. Onun ortağı yoktur ve hiçbir gücü onunla bir tutmak mümkün değildir. Onun için yokluk söz konusu değildir ve bir şeyin olmasını istemesi yeterlidir. Yaratılmışların hepsi ona ihtiyaç duyar, ancak onun için böyle bir durum yoktur. Kainattaki tüm iyilik ve güzelliğin tek kaynağı olduğu kadar, aynı zamanda gazaba uğratan bir cezalandırıcıdır. Yaratılanlar yaşamları boyunca amaçları peşinde koşar ama onun bir amacı yoktur. Çünkü o her şeyin sahibidir. İstekler ve hedefler eksiklikten doğar, fakat onun hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Her bilgiye vakıf tek varlıktır ve evrenin sırlarını yalnızca o bilir.
Sudur Nazariyesi Nedir?
Plotinos'un düşüncesi ile büyük ölçüde benzerlik gösteren Sûdur Nazariyesi'ne göre, kainat Allah'tan kademeli bir şekilde genişleyerek yayılmıştır. Plotinos bunu, "ilk ilke" adı altında açıklar. Evren, tek ve muktedir olan ilk ilkeden zuhur ederek oluşmuştur. Her şeyin var olması yalnızca onun varlığına bağlıdır. Farabî ile İbn-i Sina ilk ilkeye, Vacibu'l-Vücud (Zorunlu Varlık) adını vermişlerdir. İlk ilke, aynı zamanda düşünür ilkedir ve varlığın oluşmasının temel nedenidir. İlk Akıl, Zorunlu Varlığı doğuran nedendir ve bununla birlikte İkinci Akıl meydana gelir. İkinci Akıl, Zorunlu Varlığa göre daha gerekli olduğunu düşündüğü için birinci göğün nefsi ortaya çıkar. Kendi kendisinin mümkün olabilirliğini düşünmesinden ise birinci göğün cismi oluşur. Söz konusu oluş aşamalı bir şekilde yayılarak gerçekleşir ve madde alemine kadar uzanır.
Gazâlî gibi bazı İslam alimleri, Sûdur Nazariyesi'nin Allah'ın yoktan yaratma kudreti ile bağdaşmadığını ileri sürer. Onlara göre bu düşünce, Allah'ın "Mürîd" (mutlak irade sahibi) olması ile ters düşer.