Yaban Romanının Olay Örgüsü - Yaban Romanı Özeti, İncelemesi Ve Ana Fikri

Yaban roman incelemesi Türk Edebiyatı derslerinde sıklıkla işlenen konulardan birisidir. Edebiyat tarihimizde önemli bir yere sahip olan Yaban romanı, ana fikri ve yapıcı unsurları merak edilen edebiyat derslerinde işlenen bir eserdir. Peki, Yaban romanı olay örgüsü nasıl gelişmiştir? Bu sorunun yanıtları ve Yaban romanı özeti sizler için hazırladığımız yazımızda yer almaktadır.

Yaban Romanının Olay Örgüsü - Yaban Romanı Özeti, İncelemesi Ve Ana Fikri

Türk Edebiyatına ait günümüze kadar ününü korumuş, edebiyat derslerine konu olmuş pek çok roman türü vardır. Bahsi geçen romanlardan birisi de Yakup Kadri Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınmış Yaban isimli romandır. Özellikle roman yapı unsurları konusunda incelemeye alınan bir kitap olan Yaban romanının olay örgüsü ve incelemesi üzerinde durulmaktadır. Gelin hep birlikte Yaban roman incelemesi hakkında detaylara değinelim.

Yaban Roman Özeti

1.Dünya Savaşında orduya yedek subay olarak katılan Ahmet savaşırken sağ kolunu ne yazık ki kaybeder, bu halde savaşamayacak olması nedeniyle İstanbul'a yollanır. Ahmet Celal yaşadıklarının etkisi altında giderek umutsuzluk ve karamsarlığa kapılmış, amaçsızca günleri geçirirken İstanbul işgal edilir, kendisinin emir eri olan Mehmet Ali'nin köyüne gider ve oraya yerleşir. Ahmet Celal için için köylü insanların onu coşkuyla karşılayacağını düşünür, ancak düşündüğü gibi olmaz. Köylüler ona göre fazlaca umursamazdır, Ahmet bu insanlar için savaşıp kolundan olduğunu ama onların bunu önemsemediğini düşünür ve köylülerle arasında fikir çatışmaları başlar. Ahmet Celal köylülerin geri kalmışlığının, bilgisizlikten ve ağaları Salih Ağanın onları etkisi altına almasından kaynaklandığını düşünür ki haklıdır. Ahmet Celal onlara Kurtuluş Savaşının ne denli önemli ve kutsal değerler için olduğunu anlatsa da köylüler Salih Ağanın dolduruşuna gelip, sürekli ona karşı çıkmakta ve cephe almaktadır, hatta bu çatışma en son köylülerin Ahmet Cemal'e yaban lakabı takmasına neden olmuştur. Köyde anlaşabildiği tek insanlar Mehmet Ali'nin annesi Zeynep ana ve kardeşi İsmail'dir. Köylü ve Ahmet Celal çatışa dururken Mehmet Ali yeniden savaşa gider, yalnız kalan Ahmet Celal iyiden iyiye köyde istenmediğini düşünüp bunalırken hayatına Emine girer. Ahmet Emine'ye aşık olmuştur ancak Emine İsmail'i sevip onunla evlenmiştir. Yaşadığı bunalımın üzerine aşk acısı da eklenen Ahmet Celal'in bir gün köyü uyandırmaya çalışmasında ne kadar haklı olduğu gerçeğiyle tüm köylüler yüzleşmek zorunda kalır, çünkü düşman köyü işgal etmiştir ve çok güvendikleri Salih Ağa düşmanla işbirliği içindedir. Düşman askeri köyü viran eder, köylüleri katleder. Emine'yi de alıp düşmandan kaçmak için yola düşen Ahmet Celal yanına tüm bu yaşadıklarını yazdığı hatıra defterini de yanına alır. Yolda ne yazık ki ikisi de yaralanırlar ve bir süre sonra Zeynep'in durumu ağırlaşır, Ahmet Celal defteri ona emanet eder ve bilinmeze gider.

Yaban Romanının Olay Örgüsü

Romanın olay örgüsü, savaşta kolunu kaybetmiş gazi bir asker olan Ahmet Celal'in vatan uğruna kendisi de dahil bütün Türk insanın büyük fedakarlıklar yapmasının oldukça farkında olduğu bir dönemde gittiği köyün insanlarının, yaşanılan işgal ve seferberliğin ciddiyetinden bir haber olması yüzünden başlayan çatışma çerçevesinde gelişmektedir.

Yaban Roman İncelemesi Ve Ana Fikri

Yaban romanı incelemesinde bir vatanın en güçlü olduğu zamanın, içinde yaşayan insanların cehaleti yenip seferber olduğu zamanın olduğunu açıkça görmekteyiz. Yokluğun cehaleti ve güçsüzlüğü, güçsüzlük ve yokluğun cehaleti getirdiği gerçeği bir Anadolu köyünde adeta vücut bulmuştur. Romanın ana karakteri köylülere kızgındır ancak onların bu denli umursamaz olmalarının sebebi ise terk edildikleri yalnızlık ve imkansızlıklar silsilesidir, köylü dünyadan habersiz yaşamaktadır çünkü tek gayesi yokluğun içinde karnını doyurmak hayatta kalmaktır. Yazar bu konuda aydın kesimi oldukça sert bir dille eleştirmektedir çünkü ona göre, kalburüstü kesimin varlıkta yanında olmadığı Anadolu insanının dönüp dolaşıp en ağır bedelleri ödemek zorunda olmasıdır.

Romanın ana fikri; bir vatanın şahlanışa geçmesi için her kesimden insanın eğitilmesi, kimsenin cehalete ve yalnızlığa terkedilmemesi gereklidir. Anı/hatır biçiminde yazılan romanda mekan Haymana Ovası civarında bir köydür. Yazar esasında pek çok eserinde süslü bir dil kullansa da Yabam eserinde sadeleşme akımını görmekteyiz.