Yezid dönemi taşıdığı özellikler sebebiyle İslam tarihinde en çok tartışılan konulardan birisi olmuştur. Yezid'in hangi mezhepten olduğu konusu merak edilirken bir taraftan da kim tarafından öldürdüğü hakkındaki içerikler sıkça araştırılıyor. İslam tarihinde adını sıkça duyduğumuz Muaviye'nin oğlu olan Yezid dönemi olaylarının İslam tarihini nasıl şekillendirdiğini merak ediyorsanız doğru yerdesiniz! Peki Yezid kimdir? Yezid döneminde yaşanan olaylar ve özellikler nelerdir?
Yezid, dört halife döneminin sona ermesiyle halife olan, tahta çıkmasıyla Emevi Devleti'nin de kurulmasını sağlayan Muaviye'nin oğludur. Halifeliğin saltanata dönüştürüldüğü bu dönemde, Muaviye ölmeden önce oğlu Yezid'i kendine vekil tayin ederek bunun örneğini gerçekleştirmiştir.
Yezid, babası Muaviye'nin vefatından sonra Dımaşk'ta halife olarak biat almıştır. Dımaşk ile başlayan biatlar Medine hariç diğer şehirlerle devam etmiştir.
Halifeliğin saltanata döndüğünü gerekçe göstererek Yezid'in halife vekili olmasına da karşı duran Medineliler, Yezid ilk halife olduğu zamanlarda tarafından kendilerine bir kez daha gönderilen biat çağrısını yine reddetmişlerdir. Abdullah b. Zübeyr ve Hz. Hüseyin Mekke'ye doğru yola çıkarak Yezid'e olan muhalefetlerini burada devam ettirmişlerdir.
Hz. Hüseyin'in Küfe bölgesinde taraftarlarının çok olması sebebiyle bu durumu lehine çevirmek isteyen Yezid bu bölgenin idarecilerine mektuplar yazmaya başlamıştır ve Hz. Hüseyin'e biat etmiş Müslim b. Akil'i öldürmüştür. Küfe'ye doğru yola çıktığında bu durumdan haberdar olmayan Hz. Hüseyin ve yanındaki yetmiş iki kişi Kerbela'da Emevi ordusu tarafından katledilmiştir. İslamiyet tarihinin en önemli facialarından biri olarak görülen Kerbela olayı bu şekilde yaşanmıştır.
Kerbela olayı sonrasında Abdullah b. Zübeyr, Mekke'ye giderek burada Yezid'e karşı muhalefetin önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Yezid tarafından kendisini bastırmak amacıyla gönderilen orduyu ise 681 yılında ağır bir yenilgiye uğratmıştır.
Hakkında çok fazla tenkit bulunan Yezid, kendisine biat edilen toprakları genişletmek amacıyla Medineli bir heyeti Dımaşk'a davet etmiştir. Bu davetten de sonuç alamayan Yezid, çareyi Medine halkını tehdit ettiği bir mektup yazmakta bulsa da bu mektup halkın tepkisini arttırmış, kendisine olan nefreti büyütmüştür.
Medine'deki isyanın boyutu artınca Yezid, buraya büyük bir ordu göndermiştir. Ordunun asıl hedefinin Abdullah b. Zübeyr olmasına rağmen öncelikli görevi Medine'deki bu isyanı bastırmaktır.
Ordu, Medine'ye girdikten sonra teslim olup biat etmeleri konusunda süre tanımıştır, olumsuz yanıtla beraber saldırıya geçtiğinden dolayı bir süre sonra Medine, Yezid ordusu tarafından ele geçirilmiştir. Bu savaş Harre Savaşı olarak bilinir.
Bu saldırı bazı kaynaklara göre şehrin feci bir şekilde yağmalandığı, halkın canına ve malına kast edildiği üç gün boyunca devam etmiştir.
Medine isyanından galibiyetle ayrılan Yezid ve ordusu sonrasında Mekke'ye yönelmiştir. Yezid'in ölüm haberi henüz orduya ulaşmadığından Mekke üzerinde altmış dört gün kadar kuşatma devam etmiştir. Ölüm haberini alan ordu, kuşatmaya son vererek Dımaş'a geri dönmüştür.
İçki içen ilk halife olması sebebiyle tarihte Yezid'den el-humûr (sarhoş) tabiriyle söz edilmiştir.
Sebebi olduğu özellikle Kerbela olayı, Mekke kuşatması ve Harre Savaş ile İslam tarihinin en sevilmeyen karanlık kişilerinden biri olmuştur.
Ziraate olan ilgisi sebebiyle Dımaşk civarında tarıma olan katkıları sebebiyle ''el-mühendis'' lakabının da sahibi olan Yezid, aynı zamanda İslam tarihindeki ilk hükümdar şairdir.