14 Mayıs seçimlerinde bakın millet ne diyecek?
Melih Altınok 14 Mayıs seçimlerine dair kaleme aldığı yazıda milletin çok partili yaşam itibarıyla yaptığı tercihlerin hiçbir zaman sekmediğini, liyakat ve vizyonu olmayanın asla ipi göğüsleyemediğini aktardı. Altınok, az gelişmiş ileri karakol rolüne razı olanlara, yapacaklarını kağıttan okuma başarısı dahi gösteremeyenlere karşı vizyon ve liyakati tercih edeceğini aktardı.
İşte Melih Altınok'un yazısından öne çıkanlar;
Halkımız kendilerine ne yüz ne de sandıkta oy veriyor.
100 yıldır değişen bir şey yok.
1950'ye kadar bu "ufak sorunu" seçim yapmayarak, muhalif partilerin kurulmasına izin vermeyerek çözdüler. Atatürk'ün ölümünün ardından dümeni dünyada yükselen faşizme kıran İnönü, iktidarını "Milli Şef" olarak sürdürmeyi başardı.
Bir yandan "Varlık Vergisi" gibi Nazi çözümleriyle azınlıkların mallarına çökerek sermayeyi "millileştirdi", öte yandan memleketin beşeri sermayesinin ne kadar parlak siması varsa tırpanladı.
Z kuşağının "AKP'nin öldürdüğünü" düşündüğü Sabahattin Ali'den tutun da Nazım Hikmet'e kadar ülkede perspektif sahibi ne kadar aydın varsa bu dönemde "gömüldüler."
Yerli savunma sanayinin tomurcukları da bu karanlık dönemde birer birer kopartıldı.
Çünkü 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan yeni dünya düzeninde safını ABD'den yana seçen İnönü, "Sezarlığa" bir süre daha devam edebilmek için Türkiye'ye biçilen "az gelişmiş ileri karakol" rolüne evet demişti.
Serbest ve genel seçimlere geçildiği günden beri de bildiğiniz üzere muhalefetteler.
Kendilerine sorarsanız bu durumun sebebi seçmenin "yanlış bilinçten" muzdarip olması... "Yeterli düzeyde eğitilmediklerinden" ötürü kendileri için neyin iyi neyin kötü olduğunu görememesi... Bu yüzden de liyakatsiz kadroları iş başına getirmesi.
Geçen yüz yılda, demokrasinin abc'si olan eşit oy ilkesine bile ikna edemediğimiz bu faşist güruh, salak yerine koydukları, "çomar" diye küçümsedikleri insanların birkaç yıllık iktidarlarında yaşanan kaosu, yıkımı, krizi, Uğur Mumcu'yu, Sivas katliamını, Gazi olaylarını hatırlamadıklarını sanıyorlar.
MELİH ALTINOK