Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

Bir yanda seçildiği günden beri İstanbul'da taş üstüne taş koymayan ve yolsuzluktan tutuklanan Eski İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu diğer yanda ise Fenerbahçe'ye başkan olduktan sonra onca para harcamasına rağmen hiçbir sportif başarı yakalayamayan Ali Koç. İkilini ortak noktası ise işlerinden daha çok siyasetle ilgilenmeleri. Yaşadıkları bütün olumsuzlukları engellendikleri siyaseti üzerine kuran Ekrem İmamoğlu ve Ali Koç'un hali ortada. SABAH Gazetesi yazarı Melih Altınok bugünkü yazısında Ekrem İmamoğlu ve Ali Koç'un ortak özelliklerine yer verdi. İşte Altınok'un o yazısı...

01 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

6-7 yıl öncesine gidelim, havayı bir hatırlayalım.
Bütün CHP medyası aynı ezgiyi mırıldanıyordu:
Yerel seçimlerde yıllar sonra İstanbul'un yönetimini AK Parti'den alan Ekrem İmamoğlu şehir nasıl yönetilirmiş herkese gösterecekti.
Tıpkı Fenerbahçe'deki Aziz Yıldırım'ın egemenliğini bitiren Ali Koç'un takımı şampiyonluğa doyuracağı gibi.

02 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

6 yılda İstanbul'da taş üstüne taş koymayan, ucuz lokanta açmak dışında kayda değer bir icraatı olmayan İmamoğlu, şimdi yolsuzluk soruşturmasından cezaevinde. Şehrin hâli de ortada. Yavaş yavaş "İzmir'leşiyor".

03 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

İmamoğlu'yla aynı dalganın üstünde sörf yapan Ali Koç yönetimindeki Fenerbahçe'nin hâlini de anlatmaya gerek yok, görüyorsunuz.
Ali Koç'un iyi bir Fenerbahçeli olduğuna şüphe yok. Takıma cebinden bir sürü para harcadığı da ortada.

04 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

Ancak 7 yıl önce kendisini omuzlarda taşıyan, laf söyletmeyen taraftarın, dün kongre salonunda "Herkes isyan ediyor. Kral mısın, seni biz seçtik" diye üzerine yürümesi durumu özetliyor.
Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.

05 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

İmamoğlu İstanbul'la ilgili vaatlerini unutmuş, cumhurbaşkanlığı hedefi uğruna sıçrama tahtası olarak kullandığı İstanbul'a uğramaz olmuştu. İl il, ülke ülke gezip siyaset yapıyordu. Söz verildiği hâlde başlanmayan metro hatları, aksayan toplu ulaşım, toplanmayan çöpler sorulduğunda ise "engellendiğini" söylüyordu.

06 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

Evet, "3 Temmuz direnişi" gibi politik kalıplarla sürekli engellendiğinden bahseden Ali Koç'la bir benzerlikleri de bu bahaneydi.
Ali Koç da Fenerbahçe'nin sportif performansına, bütçesine vs. yapılan eleştirileri "Haydi Şükrü Saracoğlu Stadı'nın adını Atatürk olarak değiştirelim" türünden hamlelerle savuşturuyordu.

07 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

"Bu Harvard mezunu birinin profesyonel şirket yönetimi değil taşra siyasetidir. Bari doğrudan siyasete girin" dediğimizde ise şahsi algılıyordu.
Klasik bir siyasetçi gibi, eleştirileri komplolara bağlıyordu. "Asla siyasete girmeye niyeti olmadığını" söylüyordu.
Neyse olan oldu.

08 Bu siyaset değil de nedir Ali Bey? Ekrem İmamoğlu ile aynı dalgada sörf

Bu arada, ikisi yer değiştirseydi, İmamoğlu Fener'in başına geçseydi, Ali Koç da İstanbul'a belediye başkanı seçilseydi, sizce sonuç nasıl olurdu?
Birinden biri kurtulur muydu?


MELİH ALTINOK'UN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ