CHP’de ganimet savaşı: Ölüm villasına izin veren Ekrem İmamoğlu hala oy istiyor!
CHP'de değişim sözde kaldı. Ekrem İmamoğlu'nun başı çektiği değişimci ekibi, Kemal Kılıçdaroğlu'nu koltuktan indirse de partide kavga zirveye ulaştı. Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, CHP'de bir ganimet savaşının yaşandığını yazdı. İstanbul Büyükçekmece'de temeli bile olmayan ölüm villalarını inşa eden ve bu evleri 60 milyon TL'ye satan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün 7'nci kez aday gösterilmesini kaleme alan Övür, "Akıl alır gibi değil. Göz göre göre ölüm evleri yapılmasına izin verenler hala İstanbulludan oy istiyor, aday olabiliyor..." ifadelerini kullandı. İşte Mahmut Övür'ün bugünkü yazısı…
Yerel seçimlere iki aydan az bir süre kaldı ama CHP'de isyan ve kavga bitmedi. İstanbul'dan İzmir'e Ankara'dan Mersin'e hangi il veya ilçeye bakarsanız bakın özellikle "kupon" belediyelerdeki paylaşım savaşı had safhada.
Partide "değişimci" ekibin kazanmasına rağmen parti içi iktidar kavgası durmadı tam aksine tarihinde olmadığı kadar hem yaygınlaştı hem de alenileşti.
Peki neden böyle oldu?
Önceki gün uzun yıllardır tanıdığım ve Kılıçdaroğlu'na yakınlığını bildiğim tecrübeli bir CHP'li siyasetçiyle konuşuyordum. Söz dönüp dolaşıp partideki "üç başlılığa" ve son tartışmalara geldi.
Yakın geçmişte olup bitenlere karşı çıkmadığı, sustuğu için pişman olduğunu söyleyen tecrübeli siyasetçi gerçeği kabul ediyor ve "kaybettik" diyerek ekliyordu: "Siyasi mücadelenin bir kaybedeni bir de kazananı olur. Biz CHP kurultayında kaybettik arkadaşlar kazandı. Bunu kabul etmemiz lazım. Her savaşın bir ganimeti var şimdi paylaşılacak. CHP'de olan bu..."
Doğrusu siyasi bir partide "ganimet" savaşından söz etmesi çarpıcıydı. O yüzden uzun sohbeti biraz kısaltarak olduğu gibi aktarmak istiyorum. Bugün CHP'den tasfiye edilenlerin CHP'ye nasıl baktıklarını anlamak açısından söyledikleri derslerle dolu. Buyurun:
"Bizim girdiğimiz mücadelenin ideolojik ve siyasi sonucu yok. Sadece ganimet savaşı var. Çünkü kurultayda CHP'nin duruşuyla, Türkiye ve dünyaya bakışıyla ilgili bir mücadele olmadı. Kimsenin de 'CHP sosyal demokrat mı, anti emperyalist mi, kamucu mu yoksa liberal mi?' diye bir derdi olmadı.
Bugün olan mevki makam kavgasına öfkelenmek yanlış. Esas yanlış ise sorgulamadan, partide olup bitenlere inanmak. Partinin bu noktaya gelmesinde bizim suçumuz çok büyük.
Bazı arkadaşlar tekrar aday gösterilmediğine öfkeleniyor. Ben de onlara öfkeleniyorum. Siyasete paraya sokarsan olacağı bu. Daha çok parası olan gelir seni siler, süpürür.
Partide siyasi ve ideolojik temelde bir yoldaşlık hukuku kalmadı. Delege artık ilk planda 'Ben ne alırım?' hesabında. Eee... tabi mahallenin büyük abisi gelince küçükler tornistan etmek zorunda. Parası çok olan az olanı bastırır.
Dün 'Kemal Kılıçdaroğlu olursa ittifak sürdürülemez ve seçimi kazanamayız' diyorlardı. Şimdi bırakın 11 büyükşehrin üstüne bir iki belediye koymayı İstanbul'u, Antalya'yı, Mersin'i alabilir miyiz noktasına geldik.
Geçmişte CHP kongreleri ve kurultaylarında kimsenin aklının ucundan para geçmezdi. Şimdi öyle mi? Herkes paranın izini sürüyor.
Bu zihniyet partiye belediyeler aracılığıyla taşındı. Kurultayı etkileyecek boyutu ulaşması da İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kazanılmasıyla oldu. Ekrem İmamoğlu o güçle İstanbul kongresi ve CHP kurultayını kazandı.
MAHMUT ÖVÜR