İsrail’in siber terörü ile ilgili çarpıcı iddia! Patlayıcılar çağrı cihazlarına nasıl yerleştirildi? Uzman isim 3 senaryoya dikkat çekti

Gazze Şeridi'nde 7 Ekim'den bu yana kadın, çocuk ve yaşlı ayırt etmeden binlerce masum sivili katlederek 'soykırım' suçu işleyen İsrail, bölgede savaşı genişletmek için Lübnan'a saldırılar düzenlemeye başladı. Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarını hedef alan İsrail, eş zamanlı siber saldırı gerçekleştirerek onlarca ölüme ve binlerce kişinin yaralanmasına yol açtı. Üst üste yapılan saldırılar Lübnan'da yazılım konusundaki güvenlik zafiyetini de ortaya çıkardı. Öte yandan, saldırının ardından akıllara birçok soru geldi. 'İsrail patlayıcıları çağrı cihazlarına nasıl yerleştirdi?' 'Siber saldırılara karşı nasıl önlem alınmalı?' ve 'Akıllı cihazlar silaha dönüşebilir güvenlik risklerine açık mı?' bunlardan sadece birkaç tanesi… Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Adli Bilişim Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık, konuyla ilgili sabah.com.tr'nin sorularını yanıtladı ve dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İSRAİL'İN HİZBULLAH'A YÖNELİK SALDIRILARINDA PATLAYICI İÇEREN BATARYALAR İsrail'in Hizbullah'a yönelik saldırılarında, bataryaların içerisine patlayıcı yerleştirildiği iddiasının, oldukça karmaşık ve tehlikeli bir sabotaj yöntemine işaret ettiğini belirten Prof. Dr. Ali Murat Kırık, 'Bu tür bir saldırıda hedeflenen cihazlar, telsizler, çağrı cihazları veya diğer elektronik ekipmanlar olabilir. Patlayıcı maddeler, cihazların normal işleyişi sırasında aktif hale gelecek şekilde yerleştirilir. Bu da, cihazı kullanan kişilerin farkında olmadan ciddi bir tehlike altına girmesine sebep olabilir. Böyle bir saldırı, hem doğrudan ölümlere yol açabilir hem de geniş çaplı güvenlik krizlerine neden olabilir.' ifadelerini kullandı. YAZILIM VEYA DONANIM AÇIKLARI VE GÜVENLİK ZAFİYETLERİ Bu tür saldırıların gerçekleşebilmesinin genellikle yazılım veya donanım açıklarından değil, fiziksel güvenlik zafiyetlerinden kaynakladığını belirten Kırık, 'Özellikle stratejik öneme sahip cihazlarda, üretimden son kullanıcıya kadar tüm süreçlerde sıkı denetimlerin yapılmaması, bu tür tehlikelerin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Patlayıcılar, cihazların üretimi, dağıtımı veya bakımı sırasında gizlice yerleştirilebilir. Güvenlik protokollerinin sıkılaştırılmaması durumunda, bu gibi saldırılar, cihazın bileşenlerinin içerisine gizlice patlayıcı maddelerin yerleştirilmesine olanak tanır.' dedi. AKILLI CİHAZLARIN SİLAHA DÖNÜŞME RİSKİ Prof. Dr. Ali Murat Kırık, akıllı cihazların silaha dönüşme riskine de dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı: 'Evet, bu tür bir senaryoda, çağrı cihazları ve telsizler gibi elektronik cihazlar birer silaha dönüşebilir. Cihazın normal işlevi sırasında patlayıcı madde aktive olur ve bu da büyük bir tehlike yaratır. Bu tür saldırılar, terör eylemlerinde veya askeri operasyonlarda kullanılabilir ve ciddi güvenlik riskleri oluşturabilir.' Prof. Dr. Ali Murat Kırık TÜRKİYE'NİN BU TÜR SALDIRILARA KARŞI HAZIRLIĞI Türkiye'nin, bu tür karmaşık saldırılara karşı özellikle yerli ve milli çözümler geliştiren ASELSAN, HAVELSAN ve Baykar gibi savunma sanayi şirketleriyle hazırlıklarını artırdığını belirten Kırık, 'Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde, yerli ve milli teçhizat kullanımına büyük önem verilmektedir. Bu şirketler tarafından geliştirilen güvenlik teknolojileri, kritik iletişim araçlarının güvenliğini sağlamak için hayati bir rol oynamaktadır. ASELSAN'ın geliştirdiği haberleşme sistemleri, HAVELSAN'ın siber güvenlik çözümleri ve Baykar'ın savunma sanayisine yönelik insansız hava araçları gibi ürünler, Türkiye'nin bu tür saldırılara karşı direncini artıran unsurlardır. Yerli ve milli üretim, dış kaynaklı tehditlere karşı daha güçlü bir savunma mekanizması oluşturmaktadır.' ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Ali Murat Kırık SİBER SALDIRILARA KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER Prof. Dr. Ali Murat Kırık'ın açıklamasının devamı şu şekilde: 'Bu tür fiziksel saldırılara karşı alınabilecek en önemli önlemlerden biri, üretim ve dağıtım süreçlerinde sıkı güvenlik kontrollerinin uygulanmasıdır. Cihazların içine yerleştirilebilecek patlayıcı maddelerin tespit edilmesi için ileri teknoloji tarama ve kontrol sistemleri kullanılmalıdır. Ayrıca, kritik alanlarda kullanılacak cihazların detaylı incelemeleri ve güvenlik testleri yapılmalıdır. Bu tür önlemler, hem ulusal güvenliği sağlamada hem de stratejik cihazların güvenliğini korumada hayati öneme sahiptir. SALDIRILARIN DEVAM ETMESİ İHTİMALİ Bu tür karmaşık saldırıların gelecekte de devam etmesi olasıdır. Teknolojinin kötü niyetli kullanımı, özellikle dijital savaşın bir parçası olarak, daha sık karşılaşabileceğimiz bir tehdit olabilir. Bu nedenle, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde bu tür tehditlere karşı hazırlıklı olunmalı ve güvenlik önlemleri sürekli güncellenmelidir. Türkiye, yerli savunma sanayisi ile bu tür tehditlere karşı dirençli bir yapı oluşturma konusunda önemli adımlar atmaktadır, ancak bu tehditlere karşı sürekli tetikte olmak ve savunma stratejilerini güncellemek gereklidir.' NE OLMUŞTU? Lübnan'da 17 Eylül'de, Hizbullah mensuplarının kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda ikisi çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 323 kişi yaralandı. Ülkede 18 Eylül'de çok sayıda telsizin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 608'den fazla kişi yaralandı. Lübnanlı yetkililer olaydan İsrail'i sorumlu tutarken İsrail'den konuyla ilgili henüz açıklama gelmedi. İsrail-Lübnan sınırında 8 Ekim 2023'ten bu yana taraflar arasında zaman zaman şiddetlenen çatışmalar yaşanıyor.