Türkiye aylardır ötelediği seçim havasına girdi. AK Parti beklendiği üzere, CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun karşısında Murat Kurum'la yarışacak.
İmamoğlu, 2019 seçimlerini "Altılı Masa ittifakıyla" kazanmıştı. Bu seçimde HDP'nin tavrının ne olacağını pazarlıklar belirleyecek.
İmamoğlu'nun zaferinde etkili olan Meral Akşener'in "Şimdiki aklım olsa kalktıktan sonra yeniden oturmazdım" dediği masaya dönmesi ise çok zor. Yine de İyi Parti tabanından bir kısım seçmenin İmamoğlu'nu desteklemesini bekleyebiliriz.
Sonucu konuşurken, seçim aritmetiğinin dışında, muhalefetin büyük umutlarla girdiği Mayıs seçimlerinden sonra içine girdiği travmayı da göz ardı edemeyiz. Muhalif seçmende ne 2019 ne de 2023 seçimlerindeki hava var.
5 yıl boyunca kayda değer tek bir icraatla bile hafızalarda yer edemeyen İmamoğlu'na oy verecek kitle içinde yine "Yeter ki Erdoğan gitsin" diyenler ağırlıklı olacak. Bu "temeninin" ancak 5 yıl sonra bir anlam ifade edeceğini düşünürsek, İmamoğlu'na daha güçlü bir motivasyon gerektiği ortada.
Ve tabii ki, Murat Kurum gibi siyasi kavgalarla değil bakanlık dönemindeki icraatlarıyla tanınan, yıpranmamış bir adayın sahneye çıkması gri alandaki rasyonel seçmeni mutlaka etkileyecektir.