Türk demokrasisine ve millete ilk darbe: 27 Mayıs
Türk demokrasi tarihinin kara lekesi 27 Mayıs'ın üzerinden 65 yıl geçti. Millet, o günden bu yana Cumhuriyet tarihinin seçilmiş iktidarına karşı darbe yapanları hiçbir zaman unutmadı. Yassıada cellatları, hukuksuz yargılamalarla Başbakan Menderes, Dışişleri Bakanı Zorlu ve Maliye Bakanı Polatkan'ı darağacına gönderdi.
Türk demokrasi tarihinin kara lekelerinden biri olan ve milletin vicdanında derin yaralar açan 27 Mayıs 1960 darbesinin üzerinden 65 yıl geçti. Siyasal hayatımıza bir utanç vesikası olarak geçen 27 Mayıs 1960 ihtilaliyle Anayasa ve TBMM feshedilirken ülkenin başbakanı Adnan Menderes ile birlikte Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan, 1 yıl süren düzmece yargı sonrası idama cezasına çarptırıldı ve cezaları infaz edildi.
SABAH'a konuşan Prof. Dr. Cemil Koçak, "1950 ile 60 yılları arasındaki 10 yıllık Demokrat Parti iktidarına karşı muhaliflerin bir rövanşıdır. 27 Mayıs'ın amacı Türkiye'yi Demokrat Parti öncesine döndürmekti." dedi.
DARBEYE GİDEN YOL
Takvimin yaprakları 1960 yılını gösterdiğinde, genç Türkiye Cumhuriyeti 37 yaşındaydı. İktidarda ise 1950 yılında CHP'nin tek parti iktidarına son veren DP bulunuyordu.
Başbakan koltuğunda 14 Mayıs 1950 ve 2 Mayıs 1954 seçimlerden zaferle çıkan Adnan Menderes oturuyordu, Cumhurbaşkanı ise Celal Bayar'dı.
7 partinin katıldığı 14 Mayıs 1950'deki seçimlerde, DP ilk büyük zaferini kazanmış, yüzde 53 oy ve 416 milletvekili ile meclise girmiş, CHP ise ancak 69 sandalye kazanabilmişti.
PROVOKASYONLARLA KARŞILAŞILDI
Katılımın yüzde 88,63 gibi oldukça yüksek bir oranda gerçekleştiği 1954 seçimlerinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek oyunu alarak iktidarda kalmayı başaran DP, ilk yıllarından itibaren sivil ve askerî kanadın muhalefeti ile karşı karşıya kaldı.
HARUN SEKMEN