Devrimci Karargâh örgütünün, 11 Eylülvari terör eylemi öncesinde eleman sızdırdığı uçak bakım şirket My Technic'in Güvenlik ve İdari İşler Müdürü Hakkı Süha İnan, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda güvenlik zaafiyeti bulunduğunu açıkladı.
SABAH'ın sorularını yanıtlayan Hakkı Süha İnan, havalimanı civarında giriş kapıları dışında kamera bile olmadığını, isteyen kişinin aprona da, uçağa da bomba koyabileceğini söyledi. İnan, Devrimci Karargâh örgütünün Türkiye sorumlusu Ulaş Erdoğan ile örgüte üye oldukları öne sürülen Cenk Büyükkahraman ve Zafer Kaygın'ın, My Technic'te çalışırken terör eylemi planlamış olabileceğini belirtti. İnan'ın verdiği bilgiye göre Ulaş Erdoğan, My Technic şirketine sahte kimlikle iş başvurusunda bulunduğu için GBT (Genel Bilgi Toplama) soruşturmasını atlatmayı becermiş. Ve Fehriye Erdal'ın Sabancı Center'da, Özdemir Sabancı'nın öldürülmesinden önce işe girmesi gibi Sabiha Gökçen'de yapılması planlanan uçaklı terör eylemi öncesinde My Technic'te işe başlamış. Cenk Büyükkahraman ve Zafer Kaygın ise kendi kimlikleriyle başvuruda bulunup işe girmişler. İnan, "Ulaş Erdoğan bizde çalışırken ben tanımıyordum. Görsek bile gerçek anlamda tanımamız mümkün değil. Kavun değil ki koklayasınız" diyor. İnan, 9. Cumhurbaşkanı Demirel ve 10. Cumhurbaşkanı Sezer döneminde Cumhurbaşkanlığı'nda Ulusal Güvenlik Danışmanlığı yapmış bir emekli albay. İnan, şirketlerinde çalışan kişilerin uçakla gerçekleştirilecek bir terör eylemi planlamış olabileceklerini, ancak bu eylem için My Technic'te çalışmaya ihtiyaçlarının olmadığını söylüyor. İnan şöyle diyor: "Bölüm amiri, Ulaş Erdoğan'ı tanıyormuş. Sonradan öğrendiğime göre bu, 'Eşim ameliyat olacak' diye personelden epey bir para toplamış. Tabii öyle bir ameliyat yok. Örgütleri iyi tanırım, başka bir niyetle buraya girmiş de olabilirler. Eylem yapacaklar mıydı bilmiyorum. Ama eğer eylem yapacaklarsa da buraya girmelerine gerek yok. Bu kadar kimlik değiştirmesine falan gerek yok. Gelip Sabiha Gökçen'in tel örgülerini aşarlar ve içeri istedikleri silahı, patlayıcıyı sokup uçaklara yönelik eylem yapabilirler. Civarda normal giriş kontrolleri dışında kamera bile yok. İsterse aprona da, uçağa da bomba koyar, bunun önüne geçemezsiniz."
ERGENEKON
Polisin hazırladığı fezlekeye göre İstanbul'da büyük terör saldırıları düzenlemeyi hedefleyen Devrimci Karargâh örgütü, dörder kişilik hücrelere bölünerek faaliyet gösteriyordu. Örgütün Almanya'daki lideri Serdar Kaya, dışarıdan para gönderiyordu. Kaya'nın göndereceği 25 bin euro ile -dikkat çekmemek için- İstanbul'un lüks semtlerinde dört ayrı ev tutulacak ve bu evlere 16 kişi yerleştirilecekti. Siyasi ve askeri eğitim alan bu kişiler talimatlara göre büyük terör saldırıları düzenleyeceklerdi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık tarafından hazırlanan iddianamede Devrimci Karargâh örgütü mensuplarının Ergenekon davası sanıklarıyla irtibatlı oldukları belirtiliyor. Örgüt mensuplarının bilgisayarlarında yapılan aramalarda "Ergenekon nedir, ne değildir" başlıklı 11 sayfadan oluşan bir dokümana rastlanması Devrimci Karargâh'ın Ergenekon'a ilgisinin delili olarak gösteriliyor.