Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nüfus cüzdanlarından din hanesinin çıkarılması gerektiği yönündeki kararını dört gerekçeye dayandırdı. Kararda, din ve vicdan özgürlüğünün demokratik bir toplumun temel taşlarından biri olduğu anlatıldıktan sonra şöyle denildi:
Devlet yetkililerinin ne bireyin vicdan özgürlüğü alanına müdahale etme ne dini inançlarını araştırma ve ne de ilahiyatla ilgili düşüncelerini açığa vurmaya zorlama gibi bir hakkı olabilir.
Nüfus cüzdanı gibi resmi belgelerde dini inançların belirtilmesi idari makamlarla olan ilişkilerde ayrımcı davranışlara yol açabilir.
Nüfus kütüklerindeki din hanesinin kaldırılması talebinin bireyin tanrıya karşı tutumunun ifşasını oluşturabileceği gözlemlenmektedir.
Nüfus cüzdanındaki din hanesini boş bırakmak da kaçınılmaz olarak kamu görevlilerinin müdahale riskini getirir.