Rize'de AK Parti iddialı, CHP umutlu!

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın memleketi Rize'deyim... Rize'nin çayı, yaylaları ve dereleri meşhur ama bir de meşhur siyasetçileri var. Bir ara yazmıştım, 1950'lerde Demokrat Parti'den günümüze çok sayıda politikacı çıktı Rize'den. İzzet Akçal, Ahmet Tevfik İleri, Aytekin Kotil, eski TKP Genel Sekreteri İsmail Bilen, Murat Karayalçın, Köksal Toptan, Besim Tibuk, Tuncay Mataracı, Şevki Yılmaz, Algan Hacaloğlu... Saymakla bitmez. İki de Başbakan çıktı; Recep Tayyip Erdoğan ve Mesut Yılmaz. Rize'ye gelirken, bu kadar ünlü siyasetçi çıkartan ilin sırrını da merak ediyorum. Adeta siyasetçi yetiştiren Rize, şimdi yeni bir seçime hazırlanıyor. Bu seçimi ilginç kılansa, Başbakan Erdoğan' ın memleketi olması... Bu nedenle de Rize'ye ağır toplarından Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ve eski Beyoğlu Belediye Başkanı ve iki dönem milletvekillik yapan Nusret Bayraktar' ı gönderdi. Amaç Rize'de 3 de 3 yapmak. Aslında Rize sokaklarının nabzı da bu doğrultuda atıyor. Rize'de seçim havası daha bir hissedilir durumda. Bir yanda AK Parti'nin 3-0 iddiası öte yanda, 30 yıldır tek milletvekili çıkartamayan CHP'nin en az bir milletvekili çıkarma umudu var. Diğer partilerin varlığıyla yokluğu pek hissedilmiyor. Sokakları dolaşınca iki sorun hemen öne çıkıyor: Çay ve emekliler... Özellikle çay konusunu kiminle konuşsak, özel çay firmalarının ürünü ucuza kapatmasından şikayetçi. Bir de Türkiye'ye kaçak çayın girmesi Rizelileri kızdırıyor. Rize meydanında halkla konuşmaya çalışırken, bir AK Partili ile bir grup emekli arasında kalıyoruz. AK Partili Rize'ye yapılan altı yapı yatırımlarından, sahil yolundan, yeni hastane ve okullardan söz ediyor. Emekli Rizeliler ise farklı şeylerden: "Kardeşim ben 700 lira emekli maaşı alıyorum. İki çocuk okutuyorum. Nasıl geçineceğim? Yolları, okulları devlet tabiî ki yapacak. Bu onun asli görevi... Benim maaşıma zam yapıyor mu sen onu söyle..." Çay meselesi Rize'de çok daha derin bir memleket meselesi... Bir Rizeli şöyle diyor: "Çay bu yörenin lokomotifi... Burada her evde ya çay emeklisi vardır ya da çayda çalışan. Bu döneme Tayyip Bey'den dolayı ötelendi. Buradan ÇAYKUR'u çekerseniz burada kimse kalmaz."

MESUT YILMAZ

Siyaset meydanlarında da çay meselesi önemli bir yer tutuyor. Peki, seçime etkisi olur mu? Kuşkusuz olur ama çok değil. Kimse artık bol keseden vaatlere bakmıyor, insanlar daha gerçekçi çözüm önerileriyle ilgileniyor. Tabii Rize'de seçimi etkileyecek başka unsurlar da var. Bir kere Başbakan Erdoğan'ın Rizeli oluşu başlı başına bir etken... Otoyollar ve Rizespor'a yapılan yatırımlar da önemli. Şu anda aday değil ama Rize'de bir Mesut Yılmaz gerçeği de var. Bir önceki seçimde 42 bin oy alan Yılmaz'ın CHP'ye destek vereceği bekleniyordu ama olmadı. Yılmaz kimseye destek olmayacağını açıklarken, ona yakın isim eski Galatasaray yöneticisi Abdurrahim Albayrak şöyle diyordu: "Desteğimiz yok. Ülkede başarılı bir başbakan var. Rize'ye gelip AK Parti için çalışacağım" Bu tablo içinde seçim giden Rize'de yarışın iki parti arasında geçeceği ön görülüyor: AK Parti ve CHP.

AK PARTİ'DE HESAP

Başbakan Erdoğan, memleketi Rize'de 3-0 yapacak bir listeyle çıkıyor seçmenin karşısına... Listenin ince bir hesaba dayandığını da sokaktaki herkes biliyor. İlk sıraya Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'yı koyarak Rize'yi önemsediğini gösterdiği gibi Yazıcı'nın memleketi Çayeli'ni de onore etti. İkinci sırayı Rize merkezden yerel sorunları iyi bilen, halkla da ilişkisi güçlü olan il başkanı Hasan Karal'ı koyarak da merkezin gönlünü kazandı. AK Parti'nin üçüncü adayı daha da ilginç. İstanbul eski Beyoğlu Belediye Başkanı ve iki dönem milletvekilliği yapan Nusret Bayraktar. Geçmişte Rize'nin sorunlarıyla da ilgili bir isim olan Bayraktar, aynı zamanda Rize'nin doğu yakasında yer alan Fındıklılı... Böylece hem Rize'ye hem de doğu yakasına mesaj veriliyor. Tabii bunları destekleyen başka incelikler de var. Örneğin ÇAYKUR Genel Müdürünün değiştirilip yerine Ardeşen'den birinin atanması bu hesabın bir parçası olarak yorumlanıyor. Kısaca AK Parti, 3 adayıyla Rizelilerin gönlünü kazanacak bir atak içinde...