Anayasa değişikliğinden sonra başlatılan soruşturmada Ankara Özel Yetkili Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen ile bir savcı dün Kenan Evren'in ikametgah olarak kullandığı Merkez Orduevi içerisindeki lojmanına giderek, yaklaşık 2.5 saat boyunca Evren'i sorguladılar. SABAH, 6 sayfa süren ifadesinin detaylarına ulaştı. Evren'i sorgulayan savcılar kendisine Cumhurbaşkanı diye hitap etti. Lojmanın salonunda alınan ifade sırasında, Evren tek bir koltukta, savcılar ikili koltukta yan yana oturdu. Evren önce savcılara "kusura bakmayın, sizi buraya kadar yorduk, ancak sağlık durumum el vermedi" diye karşıladı.
'ÜLKE TEHLİKEDEYDİ'
Evren'e sorulan ilk soru, ülke yönetimini niçin el koyduğuna ilişkin oldu. Savcıların bu eylemin TCK ve 1961 Anayasası'nda suç oluşturduğunu hatırlatmalarına üzerine Evren özetle şu yanıtı verdi: "Her gün olaylar oluyordu. Demokrasi elden gidiyordu. Ülkenin varlığı tehlikedeydi. Her gün en az 20 kişi ölüyordu. Polisler bile POLDER-POLBİR diye ikiye ayrılmıştı. Öğretmenler de aynı şekilde. Çorum ve Kahramanmaraş olayları olmuştu. Memleketin durumu facia halindeydi. Meclis çalışamaz hale gelmişti. Polisin olaylara müdahalede ateş etme yetkisi bile yoktu. Bu ve benzeri nedenlerle ülke güvenliğini sağlayacak yasaların çıkarılması gerekiyordu ama Meclis çalışamıyordu. Cumhurbaşkanı'nı bile 6 aydır seçememişti. Devletin diğer Anayasal kurumları da çalışamaz hale gelmişti." Evren, ülke yönetimine el koyma dayanaklarını, "İç Hizmet Kanunu 35. maddenin bize verdiği yetkiye dayanarak, yönetime el koyma kararı aldık" gibi cümlelerle anlattı. Evren eyleminden dolayı pişman olup olmadığına ilişkin soruya şu ifadelerle yanıt verdi: "Pişman değilim. Ülkenin gerçekleri ve şartları yönetime el koymamızı gerektiriyordu. Pişman değilim." Evren'in ifadesi sırasında rahat olduğu öğrenildi. İfadenin belli bölümlerinde ara verildi ve yemek yenildi. Evren savcılara kuru pasta ve çay ikram etti. İfade sırasında, bir hemşire de lojmanda hazır bulundu.
'Tek başıma karar almadım'
Evren yönetime el koyma kararının nasıl alındığının sorulması üzerine şunları ifade etti : "Ben bu kararı, tek başıma almadım. Daha sonra Milli Güvenlik Konseyi üyesi olan kuvvet komutanları ve tüm ordu komutanları birlikte karar aldık." Evren, darbe kararının demokrasi için alındığını anlatmaya çalışırken de yine özetle, "Biz yönetime el koyduktan sonra devletin kurumlarını işletebilmek için öncelikle Milli Güvenlik Konseyi'ni oluşturduk. Ardından Meclis Başkanlık Divanı toplandı ve nihayet seçimlerle demokrasinin hayata geçmesini sağladık" diye konuştu. Evren savcıların yönetime el koymadan önce ülkenin durumunu düzeltmek için neden çaba sarf etmediklerini sormaları üzerine kararı almadan önce çok beklediklerini, hatta dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk'e siyasilerle paylaşması için ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatan kapsamlı bir mektup gönderdiklerini anlattı. Evren, bu dönemde TSK'nın diğer girişimlerinden de örnekler verdi.
İFADEYİ HÜSEYİN GÖRÜŞEN ALDI
Kenan Evren'in ifadesini Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Hüseyin Görüşen aldı. Evren'in kaldığı Merkez Orduevi'ne giden Görüşen'i Evren'in avukatı Ömer Nihat Özgün karşıladı. Görüşen, kimlik kontrolünden sonra generaller misafirhanesine geçip, Evren'in ifadesini aldı.