Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''İsrail veya x ülkesi, kim olursa olsun, teröre verilebilecek her türlü destekte mutlaka karşılığını görecektir. Bunu herkesin bilmesi lazım'' dedi.
Davutoğlu, Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio Patriota ile Conrad Otel'de bir araya geldi.
İki ülkenin dışişleri bakanı, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Kamuoyunda İsrail'in PKK'ya gizli destek verdiği düşüncesi var. İki ülke arasına terör konusunda bir güven bunalımı yaşandığı görülüyor. Bu bunalımın aşılması için İsrail'den ne bekliyorsunuz?'' sorusu üzerine Davutoğlu, ''Teröre karşı mücadele konusunda her sorumlu ülke gibi İsrail de sorumlu davranmalı her şeyden önce. Böyle bir söylentinin İsrail basınında bile yer alması, dediğiniz gibi hem kamuoyumuzda haklı bir infiale sebep vermiştir hem açıkçası, Hükümetimiz nezdinde araştırılması ve gerekli tepkinin verilmesi konusunda bir tepki uyandırmıştır'' diye konuştu.
İsrail'in bunu yalanladığını aktaran Davutoğlu, şunları söyledi:
''Ama önemli olan, dediğim gibi, İsrail ya da x ülke, PKK'yı, terör örgütünü bir araç olarak kullanmayı düşünüyorsa, ki geçmişte bunu düşünenler, kullananlar olmuştur, bu da şunu gösteriyor ki ortada bu örgüt nezdinde bir güç mücadelesi var. Bu konuda da vatandaşlarımızın, siyasi düşünce farkı gözetmeksizin, etnik köken farkı gözetmeksizin, bir vücut halinde İsrail ile böyle bir ilişki içinde kim olursa olsun, ona karşı mücadeleyi daha güçlü bir şekilde sürdürmesi icap eder. İsrail veya x ülkesi, kim olursa olsun teröre verilebilecek her türlü destekte mutlaka karşılığını görecektir. Bunu herkesin bilmesi lazım. Önemli olan terör örgütünün böylesi bir araca dönüşmüş olmasıdır, ama Türkiye'yi kimse zaafa uğratamaz. Hiç kimse Türkiye'nin gücünü test etmeye kalkmamalıdır. Bu konuda bizim ilkesel, net bir pozisyonumuz var. Bundan sonra da bu pozisyonu sürdüreceğiz. Bu güven bunalımının ortadan kalkması için İsrail ne yapması gerektiğini bilir.''
''YALNIZLAŞMA İSRAİL İÇİN KAÇINILMAZDIR''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Açık denizlerde sivil insanları öldürüyorsanız, o bölgede artık hukuka saygı göstermiyorsunuz, bunun gereğini de yapmıyorsunuz demektir. O bakımdan, bu yalnızlaşma İsrail için kaçınılmazdır'' dedi.
Davutoğlu, Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio Patriota ile Conrad Otel'de bir araya geldi.
İki ülkenin dışişleri bakanı, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı.
''Başbakanımız Gazze'ye geçecek mi? İsrail'i protesto amacıyla Kahire'de büyük bir kalabalık yürüyüş yapmıştı. Başbakanımız da 'İsrail lanetleniyor' demişti. Bu açıklamanın ardından Mısır kamuoyunda da İsrail karşıtı bir tutum gösterilmeye başlandı. İsrail daha yalnız pozisyona mı düşüyor?'' sorusu üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
''Hatırlayacaksınız. İsrail, vatandaşlarımızı katlettikten sonra, çok uzun aylar çaba gösterildi. Ama şartlarımız yerine getirilmediği için, yaptığımız açıklamada bir hususun altını çizmiştim. Demiştim ki 'İsrail maalesef bölgedeki devasa değişimin farkına varamamaktadır, bunu doğru okuyamamaktadır ve kendini yalnızlığa mahkum etmektedir'. Son gelişmeler de gösteriyor ki artık İsrail'in sürdürülegelen bir politikayla, sürdürülegelen anlayışla, bu bölgede sağlıklı ilişkiler kurması mümkün değil. Yani bu bölgenin insanlarına hakaret ederek, bu bölgede yaşayan halkların gururlarıyla oynayarak, bu bölgenin temel, hukuk kurallarını hiçe sayarak, bu bölgede yalnızlaşmamak mümkün değil. Türkiye'nin tutumu ilkesel bir tutumdur, kendi vatandaşlarının hukukunu korumaya dönük bir tutumdur. Bu noktada da haklılığımız açıktır.''
Mısır halkının kendi tepkisini gösterdiğini ifade eden Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
''Türkiye'nin herhangi bir şekilde bu anlamda bir özel çabası olmamıştır. Ancak dediğim gibi İsrail şu anda bölgedeki büyük değişim dinamiğinin doğasını anlamıyor ve bölge halklarıyla bir arada yaşama kültürünü kendi eliyle tahrip ediyor. Açık denizlerde sivil insanları öldürüyorsanız, o bölgede artık hukuka saygı göstermiyorsunuz, bunun gereğini de yapmıyorsunuz demektir. O bakımdan bu yalnızlaşma İsrail için kaçınılmazdır. Ama Türkiye olarak, bunu da söylüyoruz, uluslararası hukuk bağlamında, dünyanın bütün uluslararası platformlarında, İsrail'in bu yanlış tutumlarını gündeme getirmeye devam edeceğiz ve İsrail bundan sonra daha da yalnızlaşacak.''
Bakan Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır programının planlandığı gibi icra edileceğini kaydederek, ''Mısır'dan daha sonra Tunus ve Libya'da programlar düşünülüyor ve bu çerçevede kalınacak'' dedi.
''İSRAİL DIŞİŞLERİ BAKANI'NIN SÖZLERİNİ PRENSİP OLARAK MUHATAP ALMADIM''
''İsrail Dışişleri Bakanı'nın yaptığı bazı açıklamalar var. Bu tür açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soru üzerine Davutoğlu, dün bu konuyla ilgili yalanlamanın geldiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
''Ben prensip olarak, İsrail Dışişleri Bakanı'nın sözlerini muhatap olarak almadım şu ana kadar. Dünyada da pek muhatap alınmıyor bu anlamda. Ama bugün bir atıfla vurgulamak istiyorum. Bugün 11 Eylül ve küresel anlamda teröre karşı mücadele edilen bir günde, bu terör örgütleri arasında bir ayrım yapılamaz. Böyle bir günün öncesinde, böyle bir haberin çıkmış olması bile maalesef düşündürücüdür. Ümit ederiz ki İsrail eylemleriyle de ortaya koyar bu yalanlamayı.''
Bu olayın başka bir boyutunun da olduğunu aktaran Davutoğlu, şöyle konuştu:
''Tabii bir başka boyutu var ki bunun Türkiye içindeki boyutu anlamında. Maalesef terör örgütünün, PKK'nın nasıl bir araçsallaşma dönemi yaşadığını ortaya koyuyor. Yani Türkiye'yi zaafa uğratmak isteyenlerin kullandığı bir araç haline dönüşmüştür bugün terör örgütü. Türkiye hiçbir zaman zaafa uğramayacaktır. Ama bu araca dönüşme halini en iyi, PKK'nın istismar etmeye çalıştığı Kürt kökenli kardeşlerimizin anlamasının önemi daha fazladır. Bu terör örgütünün hedefi bellidir. Ne zaman birileri Türkiye'yi rahatsız etmek istese, bu terör örgütünün, bir araç halinde kullanıldığı aşikardır. Bugün kullanma çabası içinde olanlar var. Bütün bu yalanlamalara rağmen, bu haberin mahiyeti itibariyle söylüyorum. Biz hem terör örgütüne karşı aktif mücadeleyi sürdürecek hem demokratikleşme çabamızı en üst düzeye taşıyacak kudrete sahibiz. Teröre karşı mücadelemizi sürdürürken, demokratikleşme çabamızı sürdürürken, bölgedeki her soruna müdahale edebilecek diplomatik, siyasi gücümüz de var. Bunu da herkesin bilmesi lazım. Bize hiç kimse bu anlamda bir şantaj yapacak hadde sahip değildir. Bunun da gereğini Türkiye yapabilecek, kudrete, güce sahiptir.''
DIŞİŞLERİ BAKANI DAVUTOĞLU: ''BM GÜVENLİK KONSEYİNİN ÇOK ETKİN ÜYESİ OLAN BREZİLYA İLE BM VE ULUSLARARASI ADALETE DAYALI BİR SİSTEMİN KURULMASI İÇİN YOĞUN BİR ÇABA İÇİNDEYİZ''
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyi'nin çok etkin üyesi olan Brezilya ile BM ve uluslararası adalete dayalı bir sistemin kurulması için yoğun bir çaba içinde olduklarını söyledi.
Davutoğlu, Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio Patriota ile Conrad Otel'de bir araya geldi.
İki ülkenin dışişleri bakanı, görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Davutoğlu, burada yaptığı konuşmada, Antonio'nun ikili ziyaret bağlamında Türkiye'ye geldiğini belirtti.
Türkiye ve Brezilya'nın 150 yılı aşkın bir dostluğa sahip olduğunu vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:
''Ve dünyada gittikçe etkisi artan iki ülke. Bizim için Brezilya çok önemli stratejik ortak. Ve sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, küresel alanda da birlikte çalışmaktan, birlikte bir vizyonu paylaşmaktan büyük mutluluk duyduğumuz dost bir ülke. Tarihin derinliğine giden dostluk ilişkimiz yanında son yıllarda ilişkilerimize çok stratejik boyutlar eklendi. 2006 yılında şu an Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanlığı döneminde gerçekleştirilen ziyarette, ilk defa Yüksek Düzeyli İşbirliği Komisyonu kurulmuş ve daha sonra ilişkilerimizde kademeli bir artış gözlenmiştir. Geçtiğimiz sene yaptığım ziyarette de bu komisyonun ikili toplantısı gerçekleşmişti. Sayın Başbakanımızın, geçen sene Mayıs ayında yaptığı ziyarette de bir ortak stratejik eylem planı kabul edilmiş ve imzalanmıştı.''
O günden bu yana Türkiye ve Brezilya arasındaki ilişkilerin her yıl artarak geliştiğini ve örnek bir ilişki modeli haline dönüştüğünü vurgulayan Davutoğlu, ''Eğer küresel bağlamda iki ülke arasında örnek ilişki gösterilecekse, herhalde bu Türkiye ve Brezilya arasındaki ilişkiler olur. Son yıllarda, Türkiye ve Brezilya arasındaki bu ilişki modeli, uluslararası alanda da büyük ilgi gördü. İkili ilişkilerimiz süratle gelişiyor her alanda'' dedi.
Türkiye'nin en eski büyükelçiliklerinden birinin Brezilya'da olduğunu bildiren Davutoğlu, ''Bunun faaliyetlerinin yanında, Sau Paulo'da 2009 yılında bir başkonsolosluk açtık. Şimdi de Rio'da bir başkonsolosluk açmayı planlıyoruz. Dolayısıyla diplomatik ilişkilerimizde temsil kabiliyetimiz, kapasitemiz süratle artıyor'' dedi.
Brezilya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin geçen sene 2 milyar dolar civarında bir dış ticaret hacmine ulaştığını, bu sene ilk 6 ayda 1,5 milyar doların geçildiğini aktaran Davutoğlu, iki ülke arasındaki dış ticaret hacminde en kısa zamanda 5 milyar doları bulmaya kararlı olduklarını bildirdi.
Davutoğlu, ulaşım alanında THY'nin Sau Paulo'ya sefer düzenlemeye başladığını, bunun halklar arasında büyük bir gidiş gelişe imkan sağladığını kaydederek, şöyle konuştu:
''Askeri alanda, uçak alanında çok geniş bir işbirliğine sahibiz. İlişkilerimizde bu alamda güçlü bir dinamik dönem başladı. Ayrıca bölgesel konularda ve uluslararası alanda çok yakın bir istişare ve işbirliği içindeyiz. Geçen sene İran Nükleer Programı ile ilgili olarak yürüttüğümüz diplomasi, bütün dünyada büyük yankı uyandırdı. Şimdi de Patriota ile sık sık telefonda görüşerek, BM'deki konularla ilgili sürekli istişare ediyoruz. Bugün de bu görüşmemizde Libya, Suriye ve Ortadoğu'daki gelişmeler başta olmak üzere, uluslararası ve BM gündemini ilgilendiren konularda fikir alışverişinde bulunduk. Aslında çok zamanlı bir ziyaret gerçekleşti. Önümüzdeki ay da inşallah Sayın Brezilya Cumhurbaşkanının Türkiye ziyaretini planlıyoruz. Böylece her yıl mutlaka cumhurbaşkanı, başbakan ve dışişleri bakanı düzeyinde ziyareti gerçekleştirme hedefini tutturmuş oluyoruz. BM Güvenlik Konseyi'nin çok etkin üyesi olan Brezilya ile BM ve uluslararası adalete dayalı bir sistemin kurulması için yoğun bir çaba içindeyiz. Rio Zirvesi'nin 20. yılında, gelecek sene yine birlikte çalışmaları yürüteceğiz. Ayrıca Brezilya'nın, Türkiye'nin 2015-2016 BM Güvenlik Konseyi adaylığına verdiği destek için teşekkür ediyorum. Dolayısıyla hem ikili ilişkiler hem de küresel işbirliği alanında stratejik işbirliğimiz olağanüstü bir ivme kazanmış durumda. Bundan sonra da küresel yeni düzen oluşumunda da çok ciddi çabalarla birlikte olacağımıza inanıyorum.''
BREZİLYA DIŞİŞLERİ BAKANI
Brezilya Dışişleri Bakanı Antonio Patriota da İstanbul'da bulunmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu belirterek, Davutoğlu ile yaptıkları görüşmelerde, koordinasyon içerisinde yürüttükleri birçok konuda konuştuklarını söyledi.
Patriota, Türkiye ile Brezilya'nın son derece dinamik iki demokrasiye sahip olduğunu ve büyüyen ekonomileriyle uluslararası ortamda da ön plana çıktıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
''Bugün uluslararası ortamda gelişmiş ülkeler dahil birçok ülkenin birtakım sorunlarla karşı karşıya olduğunu görüyoruz. Bu anlamda ve başka konularda iki ülke arasında büyük bir yakınlık bulunuyor. Bu yakınlık, artık işbirliğinin daha da artması şekline büründü ve adımlarımız oldukça hızlandı. Geçtiğimiz 6 aylık dönem içerisinde iki ülke arasındaki ticaret 3 kat artış gösterdi. 2 milyar dolara yakın dış ticaret hacminin geçen sene kaydedildiği söylenildi. Brezilyalı şirketler, Türkiye'de faaliyetler gösteriyor. Aynı zamanda Brezilya'da Türk yatırımları var. Biz de bunu iki ülke arasında imzalanan çifte vergilendirme anlaşmasıyla geliştirmeyi planlıyoruz. Bunun iki ülkeye de faydası olacaktır. Bunun da ötesinde bir eylem planlaması oluşturuldu.''
Konuk Bakan Patriota, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen yıl yaptığı Brezilya ziyareti sırasında bir toplantı yapıldığını, bu kapsamda birçok alanda işbirliğinin daha da gelişeceğini, bu alanların bilim ve teknolojiyi de içereceğini ön gördüklerini anlattı.
Bilim ve teknoloji alanına çok büyük önem verdiklerini bildiren Patriota, ''Mükemmeliyet merkezlerinin kurulması ve teknolojilerin desteklenmesi bildiğimiz kadarıyla Türkiye'nin de büyük önem verdiği konular. Bilimsel anlamda, akademik, sosyal ve kültürel anlamda işbirliği artarak, devam edecektir. Aynı zamanda, havayolları ile ilgili bağlantıların artması da bütün bu sürece olumlu etki etmektedir'' diye konuştu.
İki ülke halkının, ülkelerin sahip olduğu ekonomik, sosyal ve kültürel güzellikleri paylaşabileceğini anlatan Patriota, sözlerini şöyle tamamladı:
''İki ülkenin ilişkisinin devam etmesi konusunda daha birçok alanın bulunduğunu düşünüyorum. Finansal, çevre konusundaki farkındalık ve uluslararası yönetişimin iyileştirilmesi konusuna iki ülke de büyük önem veriyor. Gelecek yıl Rio'da yapılacak G20 Dünya Zirvesi'ne Türkiye'nin de katılacağını tahmin ediyorum. Aynı zamanda 2 ülke arasında, gerek selefim, gerek şahsım tarafından sık sık gerçekleştirilen istişarelerin sonuçlarını vereceğini düşünüyorum. Dünyanın gündemini meşgul eden, BM Güvenlik Konseyi'nde görüşülmekte olan, Türkiye ve çevresinde birtakım gelişmeler vardı. Bu noktada istikrarsızlığın olduğu bölgelerde barış çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda da İstanbul'a yaptığımız ziyaret önem taşıyor. Davutoğlu ile istişarelerde bulunduk. Yakın zamanda da yeniden görüşerek, ilişkimizi daha ileriye götürmeyi amaçlıyorum.''