BDP İLE GÖRÜŞME
* Uzlaşma Komisyonu uzlaşmama komisyonuna dönüşebilir mi?
Eğer burada 4 partinin 4'ü de bir tarafa çekecek olursa durum farklı olur. Diyelim ki o grubun içinden anayasayı değiştirecek güç çıkarsa bu iş olur. İki parti yaparsa iki parti yapar. Gönlümüz arzumuz 4 partinin yapması. Orada her kişinin bir oyu olmayacak, her partinin bir oyu olacak. Biz bu işte ciddiyiz. BDP, pazartesi gününe randevu verdi. Biz hızlandırıyoruz onlar ağırdan alıyor.
* Sizin genel başkanları ile görüşmeniz gündeme gelebilir mi?
Gelebilir. Beşir Atalay aradı. Adalet Bakanı ile görüşmek istediler. Görüşün dedim. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ile görüşmek istediler tabii buyurun dedik. Biz görüşmelere açığız. Ama randevuyu pazartesi gününe verdiler.
* Gerekirse PKK ile tekrar görüşülür açıklamanız çok tartışıldı..
PKK ile değil. Bizim İmralı ile görüşme noktasında söyledim. PKK ile mücadeleye, siyasi ile müzakereye devam. İmralı'yla veya başkalarıyla devlet gerekli gördüğü her halde görüşmeyi yapabilir. Ama şu anda gündemde böyle bir şey yok. BDP'yi siyasi müzakere edilecek yer olarak kabul ediyoruz. BDP'yle görüşmeye evet dedik. Ama öbür türlü asla..
* KCK operasyonları ile ilgili olarak hem müzakere edelim diyorsunuz hem de seçilmiş kişileri tutukluyorsunuz eleştirisi var...
Böyle bir yaklaşımı kabul etmem mümkün değil. Kimler tutuklanmış Allah şahidim bilmiyorum. Bunların hepsi tamamen yargı sürecidir. Bunlar (tutuklanacakları başbakan belirliyor iddiası) kuru iftiradır. BDP her şeyi iftirayla yapıyor. Her şeyin başına ya AK Parti'yi ya da Tayyip Erdoğan'ı oturtuyorlar.
* Sizce neden hedeflerindesiniz?
Başbakansınız, iktidarsınız da onun için. Hala sıkılmadan red politikalarından, asimilasyondan bahsediyorlar. Artık Türkiye'de red politikası asimilasyon mu kalmış? Bu ülkede de Kürtler benim kardeşimdir diyen bir başbakan var.
* Terörle mücadele ile ilgili umutlu bir beklenti de var. Siz aynı görüşte misiniz?
Biz hep o iyi günlerin beklentisi içindeyiz. Bunun da gereği olarak atılması gereken adımları, yapılması gerekenler noktasında bu Meclisin tüm partilerinin katılımıyla açılması yönünde gayretlerimiz oldu. Burada şey var; medyanın patron ve yöneticileriyle başa baş görüşmek istiyorum. Terör ve şehit haberlerinin yayınlanmasını ben psikolojik noktada olumsuz değerlendiriyorum. Bunlar toplumda olumsuz etki meydana getiriyor. Terör örgütünün de propagandasını yapmış oluyoruz. Bunu ortadan kaldırırsak her geçen gün lehimize olacaktır. Yayınlandıkça propaganda yapıyorlar. Bunu da istiyorlar. Dağa gidip görüşen gazetecileri doğru bulmuyorum. Büyük başarıymış gibi bunları değerlendirmeyi bulmuyorum. Bunlar geri kaldı. Bekaa'dan sonra Mahmur kampı. Şu anda dağın (Kandil) kuluçkası şeklinde. BM koruması altında. Bütün bunlar adeta belli güvencelerle belli yerlere taşınmış oluyor. Biz şimdi Mahmur Kampı'nı masaya yatıracağız. BM ile görüşmek durumundayız. Terörle mücadele diyoruz ama buralardan terörist yetişiyor. Bunun üzerinde tabiî ki durmamız lazım. Hükümet olarak bizim gayretlerimiz, muhalefetin gayretleri, STK'ların gayretleri bir ortak akılla bu işi yürütebilirsek inanıyorum ki çok daha kısa zamanda netice alabiliriz.
DIŞ POLİTİKA MESAJLARI
* FÜZE KALKANI: Bizde kurulacak olan füze kalkanı değil, radar sistemi. NATO konsepti içinde alıyoruz. Tek taraflı olarak sözleşme iptali yetkimiz var. Ama bunu 6 ay önceden bunu bildirmemiz gerekir. New York temaslarımda İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad bu konuyu açmadı. Gündeme gelmedi. Ancak Türkiye'nin coğrafi konumu nedeniyle bu tür radarlara ihtiyaç var. Böyle teknolojilere de ihtiyacımız var. Güçlü devlet olmanın, en azından savunma sistemleri konusunda etkili olmanın yolu buralardan geçiyor.
* İSRAİL: İsrail bütün adımları sırtını hep bir yere dayayarak atıyor. Sırtını dayadığı yerler de belli. Birinci derece Amerika ikinci derece Batı. Bu gücünü buralardan almak suretiyle de bölgede hakikaten terör estiriyor. Suriye-İsrail görüşmelerinde son aşamaya gelmiştik, onlar Gazze'yi bombardımana başladılar, süreç bitti. Şimdi ben gitmek istiyorum. Sadece gerilim olmasın diye gitmiyorum. İsrail'in Elindeki orantısız güç bir yerden sonra kendine dönecektir.
* BM: BM konusunda bizim formülasyonumuz, 5 daimi üyelik olmaması lazım. Daimi ve geçici üye diye bir şey olmaz. Daimi üyeliğin kalkması lazım. Beş sandalye olmaz on sandalye olmalı. Bu tüm dünyada ki yapıya göre, kıtalara göre, demografik yapıya göre değerlendirmeler yapılmalı. Ama mutlaka dönerli olarak herkes ama bir yıl ama iki yıl bu görevi yapmalı. Aksi taktirde şu anda 193 üye var. Burada 5 ülke ne karar verirse tüm dünya o karara ram oluyor. Kıta dağılımına baktığınızda da Asya, Avrupa ve Amerika var.. Diğer ülkeler temsil edilmiyor. Dünyada şu anda reforma yönelik ciddi destek var aslında. Aslında 5 daimi üyenin arasında da sıkıntı başladı.
* DOĞU AKDENİZ: Kıbrıs'ta petrol aramaları konusunda Amerika da sağduyulu düşünüyor. Obama Kıbrıs halkının dolayısıyla Türklerin orada çıkacak nimetlerden adil bir şekilde istifade etmesi gereğini ifade etti.
ŞİKE YASASI YAZ-BOZ TAHTASI DEĞİL
* Şike tartışmaları ile ilgili yeni kanun talebi var. Siz nasıl bakıyorsunuz?
Bizim önümüze böyle bir metin gelmedi. Bakanımızı ziyaret etmişler. Bu konuda bundan önceki yasa tasarısını kendileri getirdiler, arkasında durdular, rica minnet, yalvar yakar. Şimdi kalkıp Meclis'in kapanmasının son günü olan bir işi tekrar önümüze getirmeleri pek yakışık almıyor. Biz yine de kendilerine nedir görelim ama bizim kanun yapma anlayışına yakışmıyor dedik. Böyle yaz boz olmaz. Böyle bir netice doğmuşsa böyle bir neticenin içinde yer alanlar tabi ki bedelini ödemek zorundalar. Bu iş sonra kişiye dönük yasa düzenleme mantığına döner ki olmaz. Bunlar olacak işler değil. Buna rağmen nedir yaptığınız görelim bakalım dedik.