Babası teröristti Uğur da ateş etti
Mardin'de babasıyla birlikte öldürülen Uğur Kaymaz ile ilgili AİHM'nin sorularına Türkiye yanıt verdi: Uğur polislere 8 el ateş etti. Polislerin başka şansı yoktu
Türkiye, Mardin Kızıltepe'de 2004'te evlerine düzenlenen operasyon sırasında babası Ahmet Kaymaz ile birlikte öldürülen Uğur Kaymaz'ın (12) açtığı davada AİHM'nin "Öldürülmeden olmaz mıydı?" şeklindeki sorularına yanıt verdi. Olayla ilgili yargılanan ve beraat eden polislerin yaptığı savunmayla benzerlik savunmada operasyonun Mardin Emniyet Müdürlüğü'ne yapılan telefon ihbarı üzerine gerçekleştirildiği belirtildi. Operasyon öncesi mahkemeden arama kararı alındığı belirtilen savunmada, operasyon sırasında Ahmet ve Uğur Kaymaz'ın, polisin çağrılarına Kaleşnikof marka silahla karşılık verdiği kaydedildi. Savunmada, operasyonun gerekliliği için şu değerlendirme yapıldı: "Olaydan sonra kamyonda (Ahmet Kaymaz'ın evinin önündeki kamyon) yapılan aramada Ahmet Kaymaz'ın terörist faaliyetlere katıldığına ilişkin çok sayıda doküman ele geçirildi. Ahmet Kaymaz, terörist faaliyetleri bilinen bir kişiydi. Yetkililer bu kişileri terör faaliyetlerine katılan şüpheliler olarak listelemiştir."
'ELLERİNDE BARUT İZİ'
Olaydan sonra yapılan aramada baba ve oğulun üzerlerinde el bombası ve şarjörler bulunduğu ifade edilen savunmada polis raporlarına dayanılarak, Uğur ve babası Ahmet Kaymaz'ın ellerinde barut izi bulunduğu kaydedildi. Savunmada babanın kullandığı silahtan 5, Uğur'un kullandığı ileri sürülen silahtan da 8, toplamda 13 kez ateş açıldığı ifade edildi. Operasyonda Uğur Kaymaz'ın vücuduna da 13 mermi isabet etmişti. Savunmadaki bir başka dayanak da polislerin dava sırasında Ahmet Kaymaz'ın silahının Mardin Yenişehir'deki bir polis karakoluna düzenlenen saldırıda kullanıldığı gerekçesi oldu. Türkiye bunu Ahmet Kaymaz'ın terörist faaliyetlere katıldığının belgesi olarak sundu.
BAŞKA ŞANS KALMADI
"Olay sırasında polislerin karşılık verip ateş etmeleri orantılıydı. Polislerin açtığı ateş yasal yetkilere uygundu" denilen savunmada, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun polisin silah kullanma yetkilerini düzenleyen 16'ncı maddesinin 2 Haziran 2007'de değiştirildiğinin de altı çizildi. Türkiye, AİHM'nin, "Ölümcül operasyon gerekli miydi?" sorusunaysa şu yanıtı verdi: "Polisler, çağrılara yanıt vermeyip, kendilerine ateş açılmasının ardından karşılık verdi. Polislerin hayatları tehlike altında olduğu için başka şekilde davranma şansı kalmadı." Savunmanın sonunda davanın reddedilmesi, görülmeye devam ederse de hak ihlalinin olmadığı tespitinin yapılmasını istedi. Davada Kaymaz ailesinin iddiaları dinlenecek. AİHM dosyayı tamamladıktan sonra kararını verecek. AİHM dosya üzerinden karar verebileceği gibi duruşma da yapabilecek.