Son Osmanlı'ya veda
Sultan Vahdettin'in ve son halife Abdülmecid'in torunu Osmanlı Hanedan Defteri'ne kaydı yapılan son kişi, Neslişah Osmanoğlu, Ortaköy'deki evinde kalp krizi sonucu 91 yaşında yaşama veda etti
Son halife Abdülmecid'in ve son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin'in torunu olan, Osmanlı Ailesi'nin en yaşlı üyesi Neslişah Osmanoğlu, dün 91 yaşında hayatını kaybetti. Neslişah Sultan'ın yeğeni Abdülhamid'in 4. kuşak torunu Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu, halasının ani bir kalp krizi sonucu yaşamını yitirdiğini belirterek, "Ortaköy'deki evde hayatını kaybetti. Yanında kızı vardı. Yurt dışından da oğlu geldi. Diğerlerinin de gelmesini bekliyoruz" dedi. "Sultanefendi" diye hitap edilen Neslişah Sultan, Osmanlı hanedan defterine kaydedilen son kişiydi. 4 Şubat 1921'de Sabiha Sultan'ın İstanbul-Nişantaşı'ndaki konağında doğan Neslişah Sultan'ın babası, son halife Abdülmecid'in oğlu Şehzade Ömer Faruk Efendi, annesi ise son Osmanlı padişahı Sultan Vahdettin'in kızı Sabiha Sultan'dı. Osmanlı hanedan defterine son kayıt Neslişah Sultan'ın ismi oldu. Doğumu dolayısıyla 121 pare top atışı yapıldı. Padişah tarafından adına para bastırıldı.
SÜRGÜN TRENİNDE GÖZYAŞLARI
Dolmabahçe Sarayı'nda 3 yaşına kadar yaşayan Neslişah Sultan, 1924'te ailesiyle birlikte Fransa'ya sürgüne gönderildi. Hanedanı sürgüne götürecek olan trene binmeden hemen önce istasyondaki bir perdenin arkasına saklanarak, "Ben eve dönmek istiyorum" diye ağlayan Neslişah, çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Fransa'da geçirdikten sonra ailesiyle birlikte Mısır'a gitti. 1940'da Mısır'ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa'nın oğlu Prens Muhammed Abdülmunim'le evlendi. Bu evlilikten Prens Abbas Hilmi ve Prenses İkbal adlı iki çocuğu dünyaya geldi. Mısır'daki 1952 darbesinden sonra eşi "kral naibi" yapılınca Neslişah Sultan "kral naibi eşi", yani Mısır'ın first lady'si oldu. Cumhuriyetin ilanından sonra eşi ile birlikte Mısır Hükümeti'ne karşı uluslararası bir komploya karışmakla suçlandı. Aylar süren yargılamalardan sonra aklandılar ve de Mısır'dan ayrılmalarına izin verildi. İkinci kez sürgün yaşayan Neslişah Sultan, eşiyle beraber Fransa'ya yerleşti. Bu sırada, 1952'de Türkiye'de Osmanlı hanedanı prensesleri için af çıktı. 1963'te Türkiye'ye yerleşen Neslişah Sultan, yeniden Türk vatandaşlığına geçti ve "Osmanoğlu" soyadını aldı. "Sultanefendi" yaşamını daha sonra İstanbul'da sürdürdü.
4 DİL BİLEN, SPORCU SULTAN
Fransızca, İngilizce, Almanca ve Arapça bilen Neslişah Osmanoğlu, kayak, yüzme ve binicilik sporlarıyla da uğraştı. Tarih, edebiyat, coğrafya, nebatat ve mutfak kültürüyle ilgileniyordu. Prof. Dr. İlber Ortaylı da "Osmanlı hanedanının resmen tescil edilen ve topla selamlanan son üyesidir. Fevkalade kültürlüydü. Birkaç lisanı çok iyi bilirdi. Musiki dünyasında önemli şeflerden büyük hürmet görürdü" dedi.
BUGÜN AŞİYAN'DA TOPRAĞA VERİLECEK
Neslişah Sultan'ın cenazesi, bugün öğle namazını müteakip Yıldız Hamidiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından Aşiyan Mezarlığı'nda annesi ve kızkardeşinin yanına defnedilecek. Cenazeye, Neslişah Sultan'ın Mısır'da yaşayan oğlu Abbas Hilmi de katılacak. Bu arada, Neslişah Sultan'ın Ortaköy Emin Vafi Korusu'ndaki evinde taziyeler kabul edildi.
'Memleket hasretiyle büyüdük'
Neslişah Sultan, 2006'da yayınlanan "Son Osmanlılar" belgeselinde şunları söylemişti: "Sürgünde yaşadığımız zamanlarda memleket hasretiyle büyüdük. Annemin İstanbul'a gelip giden dostlarından bana bir avuç İstanbul toprağı getirmelerini istemiştim ama maalesef kimse getirmedi. Şimdi, sokağa çıktığım zaman, güzel ne varsa aslında dedelerim tarafından yapılmış olduğunu görüyorum, iftihar ediyorum, Buraya ait olduğumu daha çok anlıyorum." Neslişah Sultan, 2004'te Dolmabahçe Sarayı'nda dedesi Halife Abdülmecid'in kütüphanesinin açılış töreninde yaşadıklarını ise şöyle anlatmıştı: "Bir ara yorulup oradaki bir koltuğa iliştim. Oturur oturmaz, birden hatırladım. Büyükbabamın koltuğuydu. O koltuğa oturur, beni ve kardeşimi kucağına alır 'Benim güzel kızlarım' diye severdi. 80 sene önce kovulduğum o odada bir-iki damla yaş döktüm ama kendimi hemen toparladım."
Gül: Derin bir üzüntü duydum
Cumhurbaşkanı Gül'ün mesajı şöyle: "Osmanlı Devleti'ni kurarak, bir cihan imparatorluğuna dönüştüren, temsil ettiği dönemle Türk ve dünya tarihine damgasını vuran Hanedanın en yaşlı üyesi Neslişah Osmanoğlu'nun vefatından derin üzüntü duydum."
Başbakan Erdoğan: Teessürle öğrendim
Başbakan Erdoğan, yayımladığı mesajda, "Neslişah Osmanoğlu'nun vefatını derin bir teessürle öğrendim. Merhume Neslişah Osmanoğlu'na Cenab-ı Hak'tan rahmet, geride kalan aile üyelerine, yakınlarına başsağlığı ve sabır niyaz ediyorum'' dedi.
Günay: Müstesna yeriyle anılacaktır
Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay şunları söyledi: "Osmanlı hanedanının hayattaki 16 sultanından biri olan Neslişah Osmanoğlu, hanedan defterine kaydı düşülen son kişi olarak da her zaman tarihimizdeki müstesna yeriyle anılacaktır."