Başbakan Erdoğan'dan çarpıcı açıklamalar
Başbakan Erdoğan, son kez aday olacağı ve kadrosunu yenileyeceği büyük kongre öncesi canlı yayında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Başbakan Erdoğan, 'Ankaralılaştı (statükoya teslim oldu) eleştirileri için 'Bunu kabul etmem asla mümkün değil. 4+4+4 değişimi bunu söyleyenlere en güzel cevaptır' dedi. Kış öncesi doğalgaza zam yapılacağını söyleyen Erdoğan, Taraf Gazetesi'nin dün yayınladığı bir anketin hatırlatılması üzerine de 'O gazetenin benim için hiçbir kıymeti yok' dedi. Erdoğan katıldığı televizyon programında bunların dışında AK Parti Kongresi'nden, PKK sorununa, Balyoz kararlarından Müslüman dünyasını ayağa kaldıran o çirkin filme kadar birçok konuda soruları yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in yönetimindeki Kanal 7 ile Ülke TV ortak yayınında gerçekleşen İskele Sancak Özel programına konuk oldu. Erdoğan, son kez aday olacağı ve kadrosunu yenileyeceği büyük kongre öncesi canlı yayında gazetecilerin sorularını cevapladı. Programa Acet'in yanısıra Star Gazetesi Yazarı Fehmi Koru, Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni Hasan Öztürk ve Yeni Şafak Yazarı Salih Tuna katıldı.
AK Parti Genel Merkezi'nden gerçekleşen programda gazetecilerin yönelttiği sorular, Başbakan Erdoğan'ın verdiği cevap ve açıklamalar şu şekilde oldu;
NEŞET ERTAŞ'IN ARDINDAN
Mehmet Acet: Siz Kırşehir'den geldiniz, Türk Halk müziğinin büyük ozanlarından Neşet Ertaş'ın cenaze töreni vardı, neler söylemek istersiniz?
Başbakan Erdoğan:
PKK NEYİ AMAÇLIYOR?
Fehmi Koru: Son zamanlarda devlet yöneticileri olarak en çok şehit cenazelerine katılıyorsunuz, bunun sebebi de terör örgütünün eylemlerini arttırması. Daha çok ses getirecek eylemleri birbiri ardına sergilemesi bunun nedeni. Halbuki kısa süre önce daha farklı bir hava vardı, görüşerek, konuşarak, tartışarak toplum bu işin çözüleceği konusunda bir kanaate sahipti, ne oldu da oradan buraya geldik, PKK bu tür eylemler yaparak neyi amaçlıyor sizce?
Başbakan Erdoğan:
Şöyle bir durumla bir defa başbaşayız, daha önce bireysel hedefler belirlemişti terör örgütü şimdi ise bir alan hakimiyeti tesis etme çabası içerisinde. Şemdinli'deki deneme buna yönelikti fakat başarılı olamadı, orada başta silahlı kuvvetlerimiz olmak üzere onların gayretini boşa çıkardılar. Boşa çıkarmanın yanında ciddi zaiyat vererek oradan defedildiler. Böyle birşeyi diğer yerlerde yapma teşebbüsüne dahi giremediler çünkü orada ciddi darbe aldılar. Mayınlara yönelik güvenlik güçlerimizin yeni yeni çalışmaları var ama terör şuanda bitecek diye bir tespiti yapmak veya belirlemek kolay bir iş değil.
OSLO GÖRÜŞMELERİ
Biz Oslo görüşmeleri yaptık çok açık net olarak Emre Bey zamanından başlamıştı görüşmeler, Hakan Bey geldi onunla da devam ettik görüşmelere ve kesiklik yaşandı sonunda iletişimde ki ciddiyetsizlikten dolayı.
Fehmi Koru: Oslo görüşmeleri ne noktaya gelmişti? CHP'liler bir metinden bahsediyorlar son zamanlarda?
Başbakan Erdoğan: O aslında bir belge değil, kendilerine göre uydurdukları bir yazı ama bunu belge olarak sundular, burada o görüşmelerden şeyler var mıdır? Vardır elbette ama bir belgenin belge olması için altında tarafların imzası olması lazım, terör örgütü bir takım medyaya, çevrelere servis ettiler görüşmeyi. İntikal edince bu olaylar benim müsteşarımın üstüne gittiler, bende dedim ki; Ne yapacaksanız bana yapın, onu oraya gönderen benim' dedim. Adayla ilgili olarak bunların her görüşmeden sonra görüşmeler bize geliyor, özetleniyor dünyanın neresinde istihbarat teşkilatları yan gelip yatar? Onlar sadece terörü bırakın, adi suçlar, anarşi ile ilgili herşeyde istihbarat elemanları kullanılır. Biz şimdi burada çözüm için yapılması gereken neyse bunu yapmak durumundayız. Biz medyadan da yazılı, görsel bu konuda istifade etmek isteriz. Onların da bu konuda bize katkısı olabilir.
Mehmet Acet: Selahattin Demirtaş'ın da açıklamaları var, bu konuda AK Parti, CHP, MHP, BDP bir araya gelsin ve süreç yeniden başlasın açıklamaları var, sizin görüşünüz nedir tekrar görüşmeler olur mu?
Başbakan Erdoğan: Bu konuda BDP'nin bu çağrısını ne denli değerlendiririz o ayrı konu benzer çağrıyı CHP'de yaptı, geldi görüştük ve görüşme esnasında da 'Biz MHP'den de randevu istedik vermiyorlar, BDP ile de düşünmüyoruz' dediler. MHP randevu verirse iyi olur ama vermiyorsa 3 arkadaş yanınızda benimde 3 arkadaşım yanımda hemen talimat verelim ve çalışmaya başlasınlar daha sonra MHP'den de bu katılım olursa çalışma yaparız. O gün genel başkan yardımcılarından birtanesi 'Bu hemen olmaz' dedi. Halen CHP'den bizim o talebimize bir cevap gelmedi, o gün açıkladıkları maddeler bir çözüm önerisi değildi, teşhis ve tespitti onlar. O günden bugüne atılan müşterek bir adım yok, biz kendilerine çağrıyı yapacağız Meclis'in açılmasıyla beraber 'Gelin hep beraber elimizi taşın altına koyalım, ne gerekiyorsa yapalım' diyeceğiz.
"İMRALI İLE GÖRÜŞMELER OLABİLİR"
İmralı ile görüşmeler yine olabilir, farklı kampanyalar yapılıyor işte 'İmralı öldü, öldürüldü' gibi, kardeşi oraya gitti, görüştü, geldi. Şimdi Demirtaş'ın açıklaması buradan kaynaklanıyor. Avukatlarını kendisi de kabul etmiyor, zaman zaman bizimde uygun görmediğimiz dönemler oldu. Dışarıya görüşmeleri onlar zaman zaman manupile ederek taşıdılar.
BU 'ANKARALILAŞTI' DİYENLERE EN GÜZEL CEVAPTIR
Salih Tuna:
Başbakan Erdoğan:
"PKK'YA GÖZ YUMUYORLAR"
Ortada ciddi bir ayrımcılık, bölücülük başlıyor. Kürt, Kürt derken öbür taraftan Türk, Türk, bunları bir defa konuşmak lazım bunlar statükonun farklı parametreleri olarak geliyor önümüze. Bu bölünmenin hassasiyetle olmasını isteyen çevrelerde var, orada da yine bir statükoyu görüyoruz şu anda benim Kürt kardeşimin iktidarımızla bir derdi yok ama şuanda bölücü terör örgütünün Kürt kardeşimin derdiyle dertlenmek gibi bir amacı yok. Sadece Kürt yok ki PKK'nın içinde, içlerinde Alman'da var, Ermeni'de var bir sürü değişik kişiler var. Ülkemizin dışında da bunun ayakları var, Avrupa'nın değişik ülkelerinde bölücü terör örgütünün önde gelenleri rahat rahat dolaşabiliyorlarsa, oralardan akla hayale gelmez paralar elde edebiliyorlarsa bunlarada o ülke göz yumuyorsa düşünün Almanya'da 4 bine yakın mahkeme var bunlar için hiç adım atılmıyor.
Mehmet Acet: Önümüzdeki süreçte askeri yöntemlerden ziyade farklı bir adım atacaksınız gibi bir izlenim edindim doğru mudur?
Başbakan Erdoğan: Bunu zaten yapıyoruz, burada özellikle birşeyi vurgulamam gerek bakınız güvenlik boyutunda son zamanlarda birşey gündeme geldi, 'silahlar sussun' tabii bizim tezimiz silahlar sussun değil, silahlar bırakılsın. Çünkü silah hiç bir zaman susmaz, tam aksine tahrik unsurudur. Silahların bırakılması konusuna gelince biz orada varız, ben sayın Leyla Zana Hanıma da aynısını söyledim dedim ki 'burada sussun yaklaşımı doğru bir yaklaşım değil, bırakılsın derseniz bunu oturur konuşuruz ama asker, polis silah bıraksın derseniz bu doğru değil çünkü askerin, polisin enstürümanı budur' bundan daha doğal birşey olabilir mi? Zaten askerde, poliste operasyon yapmaya meraklı değil ama hazır olmak zorundadır.
AK PARTİ KONGRESİ
Mehmet Acet: Kongre'de nasıl bir konuşma yapacaksınız, manifesto gibi bir konuşma yapacağınız söyleniyor, kamuoyuna biraz da olsa bilgi verir misiniz?
Başbakan Erdoğan:
Burada aktörlerimizde önemli... MKYK'da görev alacak yeni arkadaşlarımız var. Parti disiplin kurulu olsun, yeni oluşumlar var bütün bunları yaparken bizim en önemli hassiyetimiz biz dedik ki 'genel başkan, belediye başkanı, başkanlar 3 dönem görev yapar, ara verir ve sonra devam eder' dedik.
Ben bunu hücre tazelemesi olarak niteliyorum, bunu yaparak devam edeceğiz. Bizim Genel Başkan yardımcılarımızın altında yardımcılar var onları da güçlendireceğiz, yenileyeceğiz ki bu kurumsallaşmamızda farklı bir güce kavuşmuş olsun.
YENİ İSİMLER
Hasan Öztürk: Bugün Osman Can ile görüştünüz ve üye oldu sizde dediniz ki 'Başka bir katılım yok' ama görünen o ki Numan Kurtulmuş ve arkadaşlarının katılmasından sonra 'AK Parti daha da muhafazakarlaşıyor' diye bir eleştiri vardı bugün Osman Can'ın katılımı da oldu vitrinde başka isimler de görmek mümkün olacak mı?
Başbakan Erdoğan:
Fehmi Koru: Partinize yeni katılımlar aşamasında yeni isimler zikredilmeye başlanınca insanlar 'Başbakanlığı artık bırakıyor, o koltuğa oturtacak birini mi arıyor' diye düşünüyorlar her zikredilen isimde. Ne olacağı belli olmayan bir siyasi partinin kurucuları olarak o kararı aldınız, bugün geldiğiniz büyük bir deneyim var o 3 dönem kararının kullanılması konusunda düşünceleriniz var mı, birde yeni gelenler konusunda konumları hakkında zihinsel jimnastik konusuna ne diyorsunuz?
Başbakan Erdoğan: Burada 3 dönemi ben çok düşündüm, 3 dönemi aşanlar belli bir güce ulaşmış durumdadır. Şimdi bu üst düzey yöneticiler burada böyle birşey olursa kendilerini koruma altına alırlar, burada çakılır ve kalırlar ki bu hücre tazelemesi dediğimiz olayda aralarında 2 dönem görev yapan arkadaşlarımız var, bunlar arasında ciddi sayıda parlamentoda olmayan isimler var ama bu AK Parti'ye güç kaybettirmedi tam aksine yine güç kazandırdı, bu arkadaşlarımızı bir kenaraya koymak art niyetli birşey değildi. Sadece ilkeler üzerinden hareket eden bir partiysek o zaman duruşumuz çok önemli ve bu duruşumuzdan bizim taviz vermememiz lazım. Bu yola böyle devam ettik, bundan sonraki süreçte de mutabıkız bu konuda.
Her yeni isim önce partiyle tabii uyumu önemli, partiyle uyumlu olduktan sonra şuanda kendini kabullendirmiş isimlerde var bu isimler zaman içerisinde temahuz edecek, parti kendi kademelerinde de bunun değerlendirmesi yapacak, hangisiyle partimiz büyümeye devam eder bunu o şekilde ilerleteceğiz, tekilcilik hoş birşey değil, biz merkezli bir anlayışı bunu kollektif akıl üzerine bina etmek lazım. Eğer kollektif akıl değilde 'ben bu işi yaparım, ederim' şeklinde devam ederseniz çakılır kalırsınız.
Salih Tuna: Tecrübe nakli diye birşey var, her ne kadar milletvekili olmayan arkadaşlarınız partiden uzaklaşmamış olsada tecrübesizlik demeyelim de, bu tecrübe konusu bir handikapa dönüşür mü?
Başbakan Erdoğan: Aramızdan şimdi 3 dönemlik arkadaşlarımız çekileceği için 2 dönem görev yapan ve birde 1 dönem görev yapmış arkadaşlarımız var. Biz diyoruz ki 'Bu partinin neferiyim, bana partim nerede, ne görev verirse onu yapacağım' diyoruz. Şu anda bizim partimizin lojistik destek konusunda ilişkileri çok iyi. Şuanda Bay Clinton mesela ABD'de demokratların önemli bir merkezini oluşturuyor bunuda bizim oluşturmamız lazım inşallah iyi noktada yerlere geleceğiz.