Dokunulmazlıklarda İspanya kriteri önde
İspanya'nın ETA ile mücadele ederken siyaseti terörize edenleri siyasetten el çektirdiğini belirten Erdoğan, PKK silahla baskı yapmasa BDP'nin oy alamayacağını savundu
Başbakan Tayyip Erdoğan, İspanya'ya yaptığı resmi ziyaret dönüşü uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. "PKK silahla baskı yapmasa BDP oy alamaz. Tabanı yok çünkü" diyen Erdoğan, dokunulmazlıklarla ilgili İspanya'yı örnek göstererek, "Siyaseti terörize edersen önünü kaparlar. İspanya, siyaseti terörize edenleri siyasetten el çektirdi" dedi. Erdoğan'ın mesajları şöyle oldu:
PKK'ya yönelik, silah bırakırlarsa giderler açıklamanıza tepki geldi mi?
Bu yeni bir şey değil. Silah bırakıp farklı yerlere gitmek isteyenler varsa olabilir. Tepkilerin kimden geleceği belli. Alıştık artık. Biz kendi düşüncemizi söylüyoruz. Silahların susması değil bırakılması. Susma diye bir şey olmaz. Kandil'de duruyorsa dursun orda. Eylem olursa aynı şekilde operasyonlarımız sürer.
Daha önceki açılım sürecinde üst düzey kademenin üçüncü ülkeye gitmesi görüşü vardı. Açlık grevlerinin bitişiyle yeni bir süreç mi başladı, gerekirse İmralı'ya gönderirim dediniz. Yeni bir noktada mıyız?
Saptırmayalım. Akşam başka sabah başka konuşmam, birilerinin yaptığı gibi. Bizim milli birlik ve kardeşlik projesi ile ilgili zerre kadar sapmamız olmaz. Ama İmralı ile ilgili olayda biz siyasetçi olarak görüşmeyiz. Mahkum olanla bizim istihbarat teşkilatımız görüşmelerini yapar. Niçin yapar, terör olaylarına bir fayda gelsin diye. Kalkıp ben teröristle herhangi bir vekil arkadaşımı görüştürtmem. Bunlar geçmişte yapıldı vekilleri ta Bekaa'ya kadar gönderdiler. Teröristle sarılıp kucaklaşanlarla da görüşmem, arkadaşlarımın görüşmesine de sıcak bakmam. O işe karışmayanlarla siyasi parti olarak şu ana kadar arkadaşlarım, adalet bakanım görüştü görüşüyor. Ama hiçbir zaman sözlerini tutmadılar tutmuyorlar.
Osman Öcalan'ın yerini biliyorsunuz ama bir hareket yok. Gidenler yerleşirler, aile hayatına karışırlar...
İspanya'da Zapatero'nun yerine gelen yeni başbakanla Bask'ı konuştuk. Ne yaptınız ne ettiniz dedim. "Çok açık silahı bıraktırdık. Siyasetten çektik" diyor. "Bunlar siyasetteydiler siyaseti de siyasete yakışır şekilde yapmadıklarınıgördük. (Aynen bizdekiler gibi.) Ve biz de onları çektik. Silahı da bıraktırdık." Zaten bizdeki gibi değil sayıları. Şu anda diyor iş yoluna giriyor. Bitecek bu iş diyor. İspanya'da da değişik yerlerden destek olmuş Bask'a. İRA da, Bask da, ETA da hepsi şu anda Türkiye'dekilerin benzeri değil. Çok farklı. Medyada sık sık atıf yapılıyor ama çok farklı.
Dokunulmazlıklar konusu ne olacak?
İspanya'da olduğu gibi siyaseti terörize edersen önünü kaparlar. Siyaseti siyaset gibi yaparsan herkes de seni alkışlar. Eğer siyaseti terörize edersen önünü kaparlar. Şunu da belirteyim PKK silahla baskı yapmasa BDP oy alamaz. Tabanı yok çünkü. Köyleri tehdit ederek oy alıyorlar. Sandıktan istediğimiz kadar oy çıkmazsa öldürürüz diyorlar.
Nereden biliyorsunuz?
Sürekli kamuoyu yoklaması yaptırıyorum. Halka soruyorum. Arkadaşlarım sürekli bölgede çalışıyorlar.
İçişleri Bakanımız PKK'ya destek veren ülkeler içinde 4. ülke olarak da İran'ı saydı..
İran'ın da destek verdiği ifadesi biraz ağır olur. İran'ın içinde PJAK var. O da PKK'nın kolu. Şu anda İran PJAK'a karşı geçmişte verdiği mücadeleyi vermiyor, yumuşama var. Burada ortak mücadele platformunun devam etmesini isteriz.
SURİYE VE ESAD
Suriye'de İdlib'de ağır bombardıman oldu. Bu katliamı uluslararası hukuk açısından durdurmanın yolu yok mu?
BM güvenlik konseyi devreye girmiş olsa orada yaptırım var. Pazartesi günü Putin geliyor. Onunla enine boyuna görüşeceğiz. Şu anda kilit Rusya'nın elinde. Eğer Rusya olumlu yaklaşım sergilerse İran'da durumu gözden geçirecektir. Özellikle Rusya, Çin ve İran üçlüsünün yaklaşımı önem arz ediyor. Şu anda ciddi manada muhalefet orada güç kazanıyor.
ABD' nin yaklaşımı tatmin ediyor mu?
ABD şu ana kadar tatmin edici bir yaklaşım göstermedi. Seçim yapıldı, yeni kabine deniyor. Bayan Clinton'un ayrılacağı söyleniyor. Bu belirsizliklerin ortadan kalkması lazım.
Son dönemde batılı ülkelerden Suriye muhalefetiyle ilgili radikal hareketlerden bahsediliyor?
Saçma sapan bir şey. Suriye de şu anda bir koalisyon oluştu. Batıda bir çok ülke bu koalisyonu kabul ediyor. Muhalif güçler belli destekleri aldıkları için Suriye'de ki bütün imkansızlıklara rağmen mücadeleyi başarılı şekilde sürdürüyor. Muhalefet neticeye varsın orada El Kaide diye bir şey kalmaz.
BM VE FİLİSTİN
29 Kasım Filistin oylaması var BM'de. Umutlu musunuz?
Elimizden gelini yapıyoruz Ahmet beyi de (Davutoğlu) gönderdik. Geçen yıl verilen destek verilirse ne ala. Verilmezse sıkıntı doğabilir. AB içinde sanki bölünme var gibi. İspanya olumlu bir sinyal verdi. 7-8 ülkenin olumlu yaklaşım göstereceğini söyledi. Onlarda gayret ederse belki sayı biraz daha hareketlenebilir. Biz olaya kendimiz açısından bakmıyoruz. BM'de tüm kıtalar, inanç grupları temsil edilsin ve dönüşümlü olsun diyoruz. Bu görüşümüz karşılık buluyor da, korkakların ağırlıkta olduğu bir dünya var. Geçen yıl Filistin'le ilgili olumlu yaklaşım gösteren ülkelerden bir tanesini aradım şimdi çekimser davranıyor. Bu aramızdaki münasebetleri sıkıntıya sokar. Sen bizi üzersin dedim. Bu sene niye değiştin... Demek ki bir yerlerden baskı görmüş.
Irak merkezi hükümeti Kuzey Irak'la olan gerginlikle ilgili Türkiye'yi suçluyor
Ham hayal bunlar. Bizim işimiz gücümüz yok da Irak'ın içiyle mi uğraşacağız. Türkiye ile Irak tarihinde hiçbir zaman bizim dönemimizdeki kadar iş birliği içinde olmamıştır. Müteahhitlerimiz zaman zaman dışarı çıkarılmakla tehdit ediliyor. Ama onlar sabırla işlerini yapmaya devam ettiler. Ben Irak'ın demokrasiye geçişinde Irak yönetiminin daha samimi davranmasından yanayım. Irak halkı kendi iradesini ortaya koymalı, sandıkta ne derse o olmalı. Bizim Irak'ın bütünlüğünden başka hiçbir söylemimiz olmamıştır. Ama Irak başka anladı maalesef...
'Tek Meclis daha pratik'
Başkanlık sistemi ile ilgili -bir kişi her şeye hakim eleştirisi yapılıyor. Büyük elçiye kadar atama zaaf olmaz mı sizden sonrası için?
Amerika'da büyükelçiyi başkan tayin etmez. Başkan orda bir helikopter satışı bile yapamaz. Onun için Türkiye tipi başkanlık sistemi oluşturalım. Rusya'daki, Amerika'daki doğrular olabilir. Bizde de acaba çiftli bir yapı mı olacak, bir tarafta temsilciler meclisi, öbür tarafta senato mu olacak konuşulabilir. Ben şahsen tekli olmasını isterim.
Neden tek meclis öneriyorsunuz?
Onlar ağırlaştırıyor netice almak çok zor oralarda.
Ama demokratikleştiriyor?
Parlamento var zaten. Denetleyen parlamentolar. O sistem içinde denetleyenler alıyor başını gidiyor hantallaştırıyor sistemi. Daha pratik olmak neticeye gitmek lazım. Bu bakımdan tekli sistemin isabetli olduğuna inanıyorum. Biz tekli sistemdeyiz bakın Mecliste seçim yapılıyor muhalefetten bir kişi yok ombudsmanlıkla ilgili. Gensoru istiyor oylamaya girince bakıyorsun ki toplamda 150 oyları var. Ama 49 taneyle işin sonunda çıkıyorlar. Samimi değil, bu demokrasi mücadelesi değil. Dostlar alışverişte görsün... Son zamanlarda MHP'nin yaptığı. 8 arkadaşımız için gensoru verdi. CHP daha fazla gensoru vermiş onu yakalaması lazım.
Özal da başkanlık istemişti. Özellikle ekonomik kararları hızlı alabilmek için istemişti. Siz de aynı gerekçeyle mi istiyorsunuz?
Aynı. Hem ekonomide tabi diğer konularda da hızlı karar almak ve hayata geçirmek gerekiyor. İşlerin sürüncemede kalmaması şart.
Demokrasi Bakanlığı gibi bir öneriden de bahsediliyor
Bakanlık pazarı kuracak değiliz. 35 bakanlık aldım. 25 e indirene kadar akla karayı seçtim. Keşke 15'e indirebilsek.
Ergenekon sona geldi savcı mütaalasını verecek
Hız memnun edici değil. Daha hızlı olabilirdi.
Anayasa ile ilgili olarak 'yılbaşına kadar bekleriz olmazsa kendi yöntemlerimizle yürürüz' demiştiniz. Süre bitiyor ama anayasa da pek umut yok gibi?
Artık bir heyet olarak yürümekten öte budan sonraki süreçte anayasayı yapabilecek partilerin kendi aralarında bir gücü olursa onlarla devam edilir. Gerekli çoğunluğa sahip olan partiler böyle bir şeyi yaparsa olur. Başka türlü olmaz.