77 milyona elimi uzatıyorum
Kongrede tüm partililerden helallik isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bugün yeni Türkiye'nin doğum günüdür. Bu milletin asla vesayete ihtiyacı yoktur. 77 milyonun her bir ferdine bir kez daha elimi uzatıyorum. Küskünlükleri bir kenara bırakalım
Türkiye'nin 12'nci Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisine veda ettiği AK Parti 1. Olağanüstü Kongresi'nde "Yeni Türkiye Manifestosu" konuşması yaptı. "Bugün yeni Türkiye'nin doğum günüdür" diyen Erdoğan, "Türkiye'de topluma rağmenciliğin sonu gelmiştir. Yeni Türkiye, çoğulcu bir Türkiye'dir. Üzerinde uzlaşacağı temel değerler daha çok demokrasi, daha çok özgürlüktür. Milletin vesayete, velayete ihtiyacı yoktur" dedi. Seçilmiş Cumhurbaşkanı, "AK Parti bir tek adam partisi değildir" derken, yeni Genel Başkan Ahmet Davutoğlu'nun da asla bir emanetçi olmadığını dile getirdi. Tayyip Erdoğan tarihi veda konuşmasında şunları söyledi:
MUSTAFA KEMAL'İN VİZYONU:
AK Parti her zaman ilklerin partisi oldu. Türkiye'ye böyle bir ilki, böyle bir reformu kazandırmanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. Bugün değişen, sadece şekildir. Öz değişmiyor. Partimizin yüklendiği misyon, hedef ve ideallerimiz değişmiyor. Bugün, sadece ve sadece isimler değişiyor. AK Parti, 13 yıllık bir siyasi parti olsa da, aslında, asırlar öncesinden başlamış kutlu bir yürüyüşün, kutlu bir davanın mirasını omuzlarında taşıyan bir partidir. Bu harekette Abdülhamit Han'ın dirayeti; Fatih Sultan Mehmet'in kahramanlığı, Osman Gazi'nin basireti; Nurettin Zengi'nin cesareti, Sultan Alparslan'ın imanı vardır. Bu harekette, Gazi Mustafa Kemal'in ufku, vizyonu, hayalleri vardır. Adnan Menderes'in, millet uğruna verilmiş canı vardır. Necmettin Erbakan'ın alın teri, Turgut Özal'ın da emeği vardır. Bu hareket, 14 asır önce Mekke'nin yalçın dağlarına inzal olmuş Allah kelamını, onun alemlere rahmet olarak gönderilmiş nebisini kendisine rehber edinmiş bir harekettir.
HAİNLER SİLİNDİ GİTTİ:
Tarih, davasına ihanet edenlerin onursuzca yok olup gittiğinin örnekleriyle doludur. Onların iftiralarını hiç kimse hatırlamıyor. Okyanus ötesinden gelen telefonlarla istifa edenleri, darbecilerin tehditlerine boyun eğenleri bugün hiç kimse hatırlamıyor. Unutulmaya namzet adaylar da var, onlar da zamanı gelince çöplükteki yerlerini alacak.
ADALET VE KALKINMA MÜCADELESİ:
AK Parti'yi kurduğumuzda, 2 büyük mücadeleyi vermeye azmetmiştik. Birincisi, asırlardır devam eden davamızı değiştirmeye, örselemeye yönelik girişimlere karşı verdiğimiz mücadeleydi. Biz buna adalet mücadelesi dedik. İkincisi de; asırlardır devam eden davamızı yaşatmak ve büyütmek mücadelesiydi. Buna da kalkınma mücadelesi dedik. Hamdolsun bu 2 büyük mücadeleyi de başarıyla bugünlere getirdik.
AK PARTİ BİR DÜNYA PARTİSİ:
Siyasetin üzerindeki vesayetleri, tüm direnişlerine rağmen ortadan kaldırdık. Darbe dönemlerinde alanı daraltılan siyasetin önünü açtık, alanını genişlettik. Diller, inançlar, yaşam tarzları üzerindeki kısıtlamaları nihayete erdirdik. Olağanüstü Hal'i biz kaldırdık. Başörtüsü zulmüne biz son verdik. Hayali dahi kurulamayan demokratik reformları biz gerçekleştirdik. AK Parti, sadece kendisine oy verenlere hizmet götüren değil; 77 milyona, 780 bin kilometrekareye; hatta sınırları aşarak, yurtdışındaki Türklere, Türkmenlere, tüm mazlumlara ulaşan bir partidir. Sadece Türkiye değil bir dünya partisidir.
77 MİLYONA MUSAFAHA ELİ:
Başbakan olarak son günümde, AK Parti'nin Genel Başkanı olarak son dakikalarımda, buradan, bizi sevsin ya da sevmesin 77 milyonun her bir ferdine bir kez daha musafaha (tokalaşmak) için elimi uzatıyorum. Biz, sizin yaşam tarzlarınızı, değerlerinizi anlıyoruz. Taleplerinizi, arzularınızı biliyoruz. Sizin de bizi anlamanızı istiyoruz. Nasıl badirelerden geçerek bugünlere geldiğimizi, nasıl dışlandığımızı görmenizi, anlamanızı istiyoruz. Bugün, yeni bir Türkiye kurulurken, eski kırgınlıkları, gerilimleri, kamplaşma ve kutuplaşmaları bir kenara bırakalım diyoruz. Yeni bir sayfa açalım, kırgınlıkları bir kenara bırakalım istiyoruz. AK Parti hükümetleri 77 milyonun hükümetleridir; seçimler ve sandık da millet için her zaman takdirini kullanacağı bir vasıtadır.
CHP'NİN ZARAR VEREN MUHALEFETİ:
Bu noktada, muhalefetin, kendisini yenileme ihtiyacı çok ama çok açıktır. Toplumu kamplara ayırarak, sokaktan medet umarak, Türkiye düşmanı hainlerle işbirliği yaparak muhalefet yapılamayacağı görülmüştür. CHP, kendisini sorgulamalı, parametrelerini artık mutlaka değiştirmelidir. Milletin seçtiği Cumhurbaşkanı'nın yemin törenine katılmayacağız diye açıklama yapıyorlar. Bize ne kaybettirir? Hiçbir şey. Ama size çok şey kaybettirir. Böyle bir muhalefetin, kendi tabanına da, ülkeye de vereceği hiçbir katkı yoktur.
TERÖR BİTİNCE MHP DE BİTECEK:
MHP; planı, projesi, alternatif çözüm önerileri olan bir siyasi parti olmak yerine; terör meselesinin beslediği bir parti olmayı tercih etmiştir. Şehit cenazelerini istismar etmiş, terörün varlığını adeta kendi varlığına endekslemiştir. MHP yönetiminin, Çözüm Süreci'ne, terörün sona erdirilmesine karşı çıkmasının sebebi de budur.
HDP TÜRKİYE SİYASETİ YAPMALI:
HDP de, tıpkı MHP gibi, teröre sırtını dayayarak varlık gösteren bir parti olmuştur. Diyarbakır'da feryat eden annelere kulak tıkayarak, sadece kan siyaseti yapılır. HDP de, kan üzerinden yürüttüğü siyaset tarzını terk edip, bir Türkiye partisi olmalıdır.
YENİ TÜRKİYE'NİN DOĞUM GÜNÜ:
Bugün, Türkiye'nin istikbalinin, her zamankinden daha açık, daha aydınlık olduğu gündür. Yeni Türkiye'nin doğum günüdür. Her meselenin çözüm zemini Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. Artık bunların dışında bir yol, bir yöntem, Türkiye için söz konusu olamaz. Türkiye'de topluma rağmenciliğin sonu gelmiştir. Toplumsal meşruiyet siyasetin ana dayanağıdır. Bundan sonra Türkiye, ancak çoğulculukta uzlaşabilir; belli toplumsal talepleri gayrimeşru ilan ederek, meşruluk zemini dışına iterek bir uzlaşma gerçekleştirilemez. Yeni Türkiye'de makbul ve makbul olmayan vatandaş ayrımı yoktur. Bu milletin vesayete, velayete ihtiyacı asla yoktur.