‘Yargıdaki paraleli 20 saatte bitiririm’
Paralel yapının seçime değişik taktiklerle hazırlandığını belirten Yargıda Birlik Platformu Sözcüsü Savcı Abbas Özden “Suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Çok iyi tanıdığımız bir arkadaşın cemaatçi olmadığını biliyoruz. Ama çıkıyorlar diyorlar ki ‘Sen cemaatçisin.’ Niye yapıyorlar bunu? Bunu söyleyen kişi cemaatçi ve kendi kimliğini başkasını cemaatçilikle suçlayarak örtüyor. Bu yolla asıl cemaatçileri örtbas ediyorlar” bilgisini verdi.
Paralel yapının da hedefinde olan HSYK seçimlerini Akit'e değerlendiren Yargıda Birlik Platformu (YBP) Sözcüsü ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, "HSYK seçimlerini paralelcilerin kazanması Türkiye için felaket olur" dedi.
Akit'e konuşan YBP Sözcüsü ve Ankara Cumhuriyet Savcısı Abbas Özden, "yargı içerisindeki paralel yapılanmanın adalet anlayışını ne seviyelere getirdiği", "paralelcilerin YARSAV'da ne tür çalışmalar yaptıkları", "yargıda nasıl örgütlendikleri", "HSYK imamı" gibi pek çok konuda çarpıcı değerlendirmelerde bulundu, önemli açıklamalar yaptı.
YARSAV MI "CEMAATSAV" MI?
YARSAV'ı cemaatin ele geçirdiği iddiaları doğru mu?
- YARSAV'ın 1650 üyesi var. 700 tanesi faal çalışıyor, bunlardan 450 tanesi paralel yapıya hizmet ediyor. Bunu derneğin başkanı da kabul ediyor. YARSAV Başkanı Murat Arslan, bugün seçim olsa, seçimlerde paralel yapının dernek yönetiminin tamamını ele geçirebileceğini söylüyor. Böyle bir yapı var orada. "YARSAV'da kim cemaatçi?" diye bana soruyorlar. "Benim tanıdığım insanlara ben kefilim" diyorum. Adaylardan 5 kişinin cemaatçi olmadığını biliyorum. Bülent Yücetürk, Mustafa Karadağ, Süleyman Demirel, Leyla Köksal ve Ayşe Sarısupehlivan gibi kişilere kefilim, bunları iyi tanıyorum. Zaten bu arkadaşlar da YARSAV'ın yönetim kuruluna, üzerleri çizilerek gelen insanlar. Ancak diğerlerinin evveliyatlarını bilmiyorum.
YBP, seçimlere nasıl hazırlanıyor?
Bizim ikinci bir niyetimiz yok. Türk yargısı belli bir kesimin eline terk edilemez. Terk edildiğinde sonucunu gördük. Ehil olmayan insanlar belli bir göreve gelince o görevi yapacak liyakate sahip değilse orada yargının tıkandığını görüyoruz. Şahıslar atık hukuk bilgisiyle değil, gelen talimatlarla karar vermeye başladılar. Yargı şu an yerlerde sürünüyor. Öncelikle bunun ayağa kaldırılması gerekiyor. Biz yargıda birlik ve beraberliği sağlamak için çalışıyoruz. Bunu gerçekleştirmek için HSYK'da çoğulcu ve katılımcı bir yapı oluşturmak istiyoruz. Kimsenin buraya hâkim olmaması için çalışıyoruz. Böyle olunca buradan doğru kararlar çıkacak ve bunu kimse eleştiremeyecek. HSYK seçimleri Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden daha önemli bizim için. Biz platform olarak bu gidişata dur demek istiyoruz, önümüzdeki seçim bunun için bir fırsattır.
"YARGI İÇİN FELAKET OLUR"
Seçimi kazanacağınıza inanıyor musunuz?
- Kesinlikle inanıyorum. Seçimleri büyük bir farkla alacağız. Aksi Türk yargısı için felaket olur. Biz bu sorunun demokratik yollarla çözülmesi taraftarıyız. Bunun için bir araya geldik. Türk yargısı belli bir zümrenin hâkimiyetine terk edilemez. İnşallah dilediğimiz gibi bir yapı oluşur. Taşrada arkadaşlar çalışıyorlar. Girilmedik savcı ve hâkim odası bırakmayacağız.
HSYK'nın imamı kim?
- Burada bir arkadaşımız var, hakkındaki ses kayıtları nedeniyle çekindiği için ismini açıklamak istemiyor; ancak konuştuğumuzda, kendisinin zamanında cemaat evlerinde kaldığını söylüyor. Sonradan dama oynadığı için cemaatten atılmış. O, birisinden bahsediyor. Bahsettiği kişinin HSYK üyesi olduğunu söylüyor. Cemaatin HSYK'da abisinin olmaması mümkün mü yani.
Bu şebekeden yargı nasıl kurtulacak?
- Yargı içerisindeki herkes birbirini tanıyor. Biz içimizde milliyetçi, muhafazakâr ve sosyal demokrattan başka kimseyi barındırmadığımızdan diğer kesim her şeyiyle ortaya çıkıyor. Ben diyorum ki, herkese Cemaatçi demek ne kadar yanlışsa, kendinden olduğunu açıkça bilmediği kişileri de korumak ya da gizlemek bir o kadar yanlış. Paralel yapı şimdi suyu bulandırmaya çalışıyor. Çok iyi tanıdığımız bir arkadaşın cemaatçi olmadığını biliyoruz. Ama çıkıyorlar diyorlar ki "Sen cemaatçisin." Niye yapıyorlar bunu? Bunu söyleyen kişi cemaatçi ve kendi kimliğini, başkasını cemaatçilikle suçlayarak örtüyor. Bu yolla asıl cemaatçileri örtbas ediyorlar. İşi sulandırmak için bizzat kendileri herkese cemaatçi demeye başladılar. Burada çok ince bir taktik var. Bu söylemler ayrıca diğer gerçek cemaatçi söylemleri de boşa çıkarıyor. Bunu son günlerde çok yapmaya başladılar.