Erdoğan'nın konuşmasından satır başları:
- Tatar ve Ahıska Türkü kardeşlerimiz var. Büyük sürgün ve acılar yaşayan kardreşlerimiz yaşanan gerilimden çok ciddi bir şekilde etkileniyorlar. Türkiye olarak ilgili kurumlar aracılığı ile kardeşlerimizin durumunu takip ediyoruz.
- Kardeşlerimiz için neler yapacağımız konusunda fikir alışverişinde bulunacağız.
- İçinde bulunduğumuz coğrafya sancılı bir dönemden geçiyor. Ukrayna, Suriye, Yemen.... Biz bu süreçte komşuluk ve kardeşlik görevimiz neyse onu yapacağız. Ülkelerde yaşanan gelişmeleri anbean takip ediyoruz. Bölgesel ve ulusal tüm aktörlerle iletişim halindeyiz.
-Komşumuz Ukrayna ve halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Bu konuları tefarruatlı bir şekilde değerlendireceğiz. Onları dinleyeceğiz. Biz Ukrayna'nın doğusunda yaşanan krize kalıcı çözümün barışla olacağına inanıyoruz. 12 Şubat paketini bu konuda önemsiyoruz. Biz elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Ziyaretimizin Ukrayna ve Kırım'daki kardeşlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
IŞİD'E KATILAN YABANCILAR
Erdoğan, yabancı savaşçıların iadesine ilişkin "Bunları iade ediyoruz ve bundan sonra da bu şekilde bizlere bildirilmesi halinde bunları yakalayıp, iade etmek hem insanı hem de vicdani görevimizdir. Eğer bize bildirilmiyorsa kimse de kalkıp da Türkiye'ye bunun hesabını soramaz ama bildiriliyorsa biz onları kesinlikle yakalar ve iade ederiz" dedi.
Erdoğan, "12 bin 520 kişinin ülkeye giriş yasağı olduğunu Dışişleri Bakanım ifade ediyor, yakalanıp iade edilenlerin sayısının da 1170 olduğunu söylüyorlar. Demek ki, Türkiye bu konuda üzerine düşen görevi yapıyor ve yapmaya da devam edecektir" diye konuştu.
TUNUS'TAKİ MÜZE KATLİAMI
Üzüntülerimizi ileteceğim.
Katliamın dini ve ırkı yok. Eylemin kabul edilebilen bir yanı da yok.
ÇÖZÜM SÜRECİ
İzleme komitesine ben olumlu bakmıyorum, ben de bunları gazetelerden öğreniyorum.
Oraya biz 3 kişi gönderdik ayrıca başka bir grubun oraya gitmesi neyi değiştirecek ki. Birilerini tatmin etmek için bunlar yapılmaz. Bu işleri istihbarat teşkilatı yürütür.
Bu işin yönetimi hükümette ise başlattığı işi devam ettirmelidir. Geçmişte dağa çeşitli roman yazarları gitmişti, ne netice alındı? Yeni romanlar mı yazdırılacak? Bunlara gerek yok.
