Partisinin grup toplantısında konuşan MHP Lideri Bahçeli, "Hakkari'de Şırnak'ta bombalı tuzaklar düzenleyen caniler Avrupa'da baştacı edilmektedir. İstanbul'da Ankara'da cinayet işleyen katiller Avrupa'da okşanmaktadır. HDP'lilerin mahkemeye götürüldükleri gün Diyarbakır'da düzenlenen saldırılarda şehitlerimiz olmuştur. 5 Kasım'da Şırnak'ta patlayan bombaları önemseyen olmamıştır. HDP'liler için yaygara koparan Avrupa'lı büyükelçiler bu saldırılara sesini çıkarmamıştır. HDP'liler bir sıçramış iki sıçramış kısmetlerinde olan neyse kaşıklarında çıkmıştır. Avrupa insan haklarında sınıfta kalmıştır. Avrupa'nin PKK'yı silahlı mücadele gösteren bir örgüt olarak göstermesi hiçbir gerçeği örtemez" dedi.
AB ilerleme raporu ve AP Başkanı'nı sert sözlerle eleştiren Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan satırlar şöyle oldu:
BELÇİKA BÜYÜKELÇİSİ, ADAM OLANA SORMAZLAR MI?
Avrupa ülkelerinin asılsız uyduruk ve yanlış müdagaları ne terör örgütü PKK'yı ne de HDP'yi temize çıkarmaya yetmeyecektir. Bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki büyükelçilerinin, geçtiğimiz hafta HDP Grup toplantısına katılmaları her şeyden önce yüzsüzlük, sorumsuzluk ve samimiyetsizliktir. Avrupalı olmanın yolu Kandil'e çıkıyor, canilerle kesişiyor, Türk düşmanlığında sabitleniyorsa, diyeceğim odur ki kimseye ihtiyacımız olmayacağından, biz bize yeteriz. Türkiye bu rezaleti hoş görmez!. HDP grup sıralarında oturan Belçika büyükelçisine, adam olana sormazlar mı dinleyecek başka konumu bulamadın. Eğer görebilecekse Kaymakam Fatih'in geride bıraktığı evladını görsün. Eğer kalpleri varsa ar damarları çatlamadıysa imamın selası ile karşılanan kınalı kuzularımızı görsünler. Brüksel'de ve diğer başkentlerde bebek katillerinin posterlerini sallandıran PKK hayran kitlesinin yaptığı teröre selam çakmaktır. Dostluk ve müttefik demek terör örgütlerin yardım ve yataklık demek değildir. Siyasi eşkıyalar AB'nin kanatları altındadır. Türkiye onun bunun ayarıyla hayallerinde vaz geçecek çakma bir devlet değildir.
Devlet Bahçeli "İhanetin ya başı eğilmeli yada başı ezilmelidir"
PKK'NIN BRÜKSEL LOBİSİ
Avrupalı olmanın ibresi kimliksizlikse rahat olsunlar eğri bacaklı o masada oturmayız. Diyeceğim odur ki kimseye ihtiyacımız olmayacağından biz bize yeteriz. AB komisyonun hazırladığı değerlendirme raporu yayınlandı.Türkiye ilerleme raporuda kamuoyuna yansımıştır. HDP'lilerin tutuklanması endişe verici bir durum olarak gösterilmektedir. Bu rapor tarafkir bir rapor olarak ele alınarak Avrupalı zihniyetinin aklı hala çözüm sürecine kalmıştır. İlerleme raporunda dikkat çeken diğer konu medya kuruluşlarının kapatılması eleştirilmiştir. Şu işe bakınız ki Türkiye'nin terörle mücadele kanununun AB müktesebatıyla uyumlu olmadığı söylenmiştir. Ülkemizin beka mücadelesi verdiği böyle bir durumda bu rapor kusurludur. Serbest dolaşım için terörle mücadeleden taviz verelim isteniyor. Kim istiyor? PKK'nın Brüksel lobisi.
BAHÇELİ'DEN ERDOĞAN'A DESTEK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Belarus dönüşü dile getirdiği düşünceleri bize göre anlamlıdır. Eğer istemiyorlarsa açıkca söylesinler. Biz de halkımıza gideriz ve halkımız ne istiyorsa onu yaparız. Millet sözün sahibidir. Şayet AB süreci uzayacak müzakereler kesintiye uğrayacaksa Türkiye'nin milli onurunu savunmak her vatanseverin görevidir. AB bizim için zorunlu değildir. Türkiye'yi tehdit eden AP Başkanı Schulz'u haddini ve hududunu bilmeye davet ediyoruz.
İÇİMİZDEKİ CLİNTON LOBİSİNE RAĞMEN TRUMP İPİ GÖĞÜSLEDİ
Trump tüm bahisçileri siyasi teorisyenleri yeni yetme kaşifleri ters köşeye yatırmışlardır. ABD'deki başkanlık seçimini kendi vatandaşlarından daha çok düşünen çevrelerin mevcudiyeti kaygı vericidir. Seçimden bir gün önce yüzde 99 Hillary manşeti atan gazeteler, kazanan kaybeden tercihini çoktan yapmıştı. Hatırlarsanız Hillary Clinton manşeti atanlar zafer turuna çıktı. İçimizdeki Clinton lobisine rağmen rağmen Trump ipi göğüsledi. Clinton'un seçilmemesi alayını birden şoke etmiştir. Sosyal ve ekonomik tepkiler siyasal bir kimlik kazanmıştır. Nihayetinde Trumpsız Abd hayali kuranlar sandığa sıkışmıştır. Önemli olan püf nokta bu ülkeye başkanlık edecek şahsın nasıl bir siyaset izleyeceğidir. Türkiye-ABD ilişkilerine katacağı yeni anlamdır önemli olan. Estirilen kötümserlik rüzgarlarına ihtiyatlı yaklaşıyoruz. Yeni başkandan arzumuz ilk olarak FETÖ ile mücadelemize destek vermesi ve Pensilvanya'daki haini şartsız teslim etmesidir. İkinci olarak Ortadoğuda kurulan sakat ilişkilerden vazgeçilmesidir. Üçüncü olarak da ABD-Türkiye ilişkilerinin güçlendirilmesidir.
YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARINDA SONA DOĞRU
Türkiye için tedbir almak zorundayız. Milli şuurla tehlikelere engel olmak zorundayız. Başbakan Yıldırım ile görüşmemiz verimli geçmiştir. Biz bir yol gösteriyoruz. Yaklaşan tehlikeleri hissediyoruz. 15 Temmuz'dan sonra bambaşka bir Türkiye vardır. Henüz vakit varken Türkiye'nin önünü açalım. Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmalar tamamlandıktan sonra Türk milletine sormaktan korkmayalım. Biz tarihe, ecdada, şehitlere karşı sorumluyuz, duyarlıyız. Son yurdumuzun üzerinde kabul bulutlar dolaşıyor. Türk milleti 15 Temmuz FETÖ kalkışması gibi rezil bir ihanete şahit olmuştur. Amacımız bir daha olmasına engel olmaktır. Bu nedenle Türk siyaseti ucuz hesap yapmadan, Türkiye'nin ana meselelerine çözüm getirmeye mecburdur. Böyle gelsede böyle gitmeyeceğini herkes anlamalıdır. AK Parti'nin yeni anayasa hazırlık metni tarafımıza iletildi. Parti olarak çalışmalarımızı yapıyoruz. Katıldığımız ve katılmadığımız maddeleri belirliyoruz. Ardından partilerarası kurulan komisyonda konuşup meclis genel kuruluna getirmeyi planlıyoruz.
"CHP NAZ ETMEMLİ KAPRİS YAPMAMALI"
Bu süreçte CHP naz etmemeli, kapris yapmamalı, geri durmamalıdır. Başbakan'a kapıları açıksa ki öyle söylüyorlar, 'teklifi bir de biz görelim' diyorlarsa, buyursunlar kafa kafaya verelim, el ele, omuz omuza, gönül gönüle fiili açmazı giderelim. Gelin Türkiye'yi kamburlarından birlikte kurtaralım. Gelin barikatları birer birer yıkalım.
