İşte İsrail vahşetinin perde arkası

FİLİSTİN'DEKİ 30 MART KATLİAMININ PERDE ARKASI

Filistin'de katliam vardı, İsrail askerleri gün boyu sokaklardaki Filistinlilere saldırdı. Bu vahşi saldırılarda en az 12 Filistinli hayatını kaybetti, bin 100 kişi yaralandı. Peki Filistin'de tansiyon neden doruğa çıktı, Taha Dağlı katliamla ilgili soruları sabah.com.tr için yanıtladı.

İSRAİL NEDEN FİLİSTİNLİLERE SALDIRDI?

Filistin'de sabah saatlerinden itibaren toprak günü nedeniyle binlerce kişi "topraklara geri dönüş yürüyüşü" adı altında gösteriler düzenledi. İsrail bu gösterilere katılanlara saldırdı.

FİLİSTİN'DE BUGÜNÜN ÖNEMİ NEYDİ?

30 Mart 1976'da İsrail, Filistin'de binlerce dönüm araziye el koydu. 1948'deki işgal, 1967'deki Kudüs işgali ve sonrasında Batı Şeria topraklarının gasp edilmesiyle devam eden süreçte, 30 Mart 1976 tarihinin önemi var. Çünkü 42 yıldır uluslararası hukukun bile Filistinlilere ait olduğunu kabul ettiği topraklar İsrail tarafından gasp edilmeye devam ediyor.

TANSİYON BU SÜREÇTE NEDEN YÜKSEK?

ABD'nin skandal Kudüs kararıyla devam eden bir gerginlik zaten vardı.

Bunun yanı sıra Filistinliler günlerdir 30 Mart Toprak Günü törenlerine hazırlanıyordu. Bugün bir de Hristiyan ve Yahudi alemi için paskalya günüydü. Bu nedenle İsrail her 30 Mart Toprak Günü aldığı güvenlik tedbirlerini, paskalyaya denk gelmesinden dolayı kat ve kat arttırdı.

OLAYLAR NASIL BAŞLADI?

Filistinliler birkaç gündür çağrılar yaptı, "Büyük Geri Dönüş Yürüyüşü" adı altında gasp edilen Filistin topraklarına dönüşü simgeleyen gösteriler düzenlendi. İsrail ise, her zaman olduğu gibi sokağa çıkan ve küçük gruplar halinde olsa da toplanan Filistinlilere uyguladığı şiddeti bugün daha ağır bir saldırı zinciri haline getirerek katliam gerçekleştirdi.

İSRAİL ASKERLERİ NASIL SALDIRDI?

Gazze abluka altında. Filistinliler bugün en çok Gazze'de sınıra yürüdü. Zaten 3 gün önce Gazze etrafına tam 100 İsrail keskin nişancısı yerleştirildi. Tellere yaklaşan Filistinliler bu keskin nişancılar tarafından vurularak, katledildi.

SALDIRILAR NERELERDE YAPILDI?

En büyük gösteriler Gazze'deydi. Sınırın karşı tarafından Gazze'ye saldırılar düzenlendi, can kayıpları da en çok burada oldu. Gazze ile birlikte Batı Şeria'da birçok şehirde sokaklara dökülen Filistinliler de hedef alındı. Ve tabii ki Kudüs'te de gösterilere saldırıyla karşılık verildi.

İSRAİL'İN EN BÜYÜK KORKUSU NE?

İsrail'in en büyük korkusu Filistin'de üçüncü intifadanın çıkması, bu nedenle İsrail 2014'ten itibaren Filistin şehirlerinde 5-10 kişilik grupların dahi toplanmasına izin vermiyor. Anında müdahale ediliyor. Bundan en çok Kudüs'teki Filistinliler etkileniyor. Kudüs'te küçük gruplar anında saldırıyla dağıtılıyor. Batı Şeria ve Gazze'de ise daha geniş kalabalıkların sokaklara inmesi mümkün, o zaman da bilanço ağırlaşıyor.

ABD'NİN KUDÜS KARARI

Trump'ın 6 Aralık'ta Kudüs'ü, İsrail'in başkenti ilan etmesinin ardından 14 Mayıs'ta ABD Büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma hamlesi geldi. Aralık'tan itibaren zaten yüksek olan gerilim, 14 Mayıs kararıyla daha da artmış oldu.

14 MAYIS'IN ÖNEMİ NEDİR?

14 Mayıs, İsrail'in kuruluş yıldönümü. Filistinliler bugünü Nekbe yani Felaket Günü olarak tanımlıyor. Her yıl 14-15 Mayıs tarihlerinde büyük gösteriler yapılır ve İsrail'in o göstericilere saldırıları olur. Şimdi 14 Mayıs'a 1,5 ay kala hem Kudüs kararı hem de Toprak Günü dolayısıyla olağanüstü bir süreç yaşanıyor.

BUGÜNKÜ SALDIRILAR NEYİN İŞARETİ?

Toprak Gününde en az 12 Filistinlinin katledilmesi, yüzlercesinin yaralanması Filistinlileri durdurmaz. Çünkü Filistin'de şehadet kavramı ve direniş, İsrail'in çözemediği kavramlar. Şehit cenazelerinde aynı zamanda "Oğlumuz şehit oldu, çok şükür" diye sevinen anne ve babalar görürsünüz. Bugünkü saldırılar 14-15 Mayıs'taki Nekbe törenlerine de yansır. Filistinliler bugünkü katliamdan korkup geri adım atmaz aksine daha fazla sokağa çıkar ve İsrail daha büyük katliamlara imza atar. Filistinlinin 1948'ten beri artık kaybedecek bir şeyi kalmadı, evi, arazisi, toprağı her şeyi işgal altında ve elinden alınıyor. Zaten vurulup öldürülüyor, özgürlüğü yok, kendi toprağında mülteci konumunda, böyle bir işgal varken Filistinlinin elindeki tek güç var o da direniş.