11 Temmuz Çarşamba günü Adnan Oktar örgütüne yönelik operasyon kapsamında 235 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiş, yakalanan 187 kişiden 182'si adliyeye sevk edilmiş, 5'i emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Adnan Oktar örgütüne yönelik soruşturmasında, şüphelilerin adliyedeki sorguları bütün gece sürdü. Emniyette işlemleri bittikten sonra savcılığa çıkarılan 182 şüpheliden Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 176'sı, "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "çocukların cinsel istismarı", "nitelikli cinsel saldırı", "şantaj", "malvarlığı değerlerini yurt dışına çıkarma", "cebir, şiddet ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi 4. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Hakimlik sorgusu biten 143 şüphelinin tutuklanmasına karar verildi. Şüphelilerden 14'ü sorgularının ardından serbest bırakıldı. Serbest bırakılanlardan 13'ü hakkında adli kontrol kararı verildi. 25 şüphelinin sorgusu ise sürüyor.
SUÇLAMALARA "ABARTI" DEDİ
Elebaşı Adnan Oktar, hakimlik sorgusunda kimlik tespiti yapılırken, aylık gelirinin 3 bin 500 lira olduğunu bildirdi. Suçlamaları kabul etmeyen Oktar, "Lakap kullanırım ancak kod adım yoktur. Müştekiler bana kumpas kurmuşlardır. Yurtdışı görüşmelerim Türkiye aleyhine değil, Türkiye lehine yapılan görüşmelerdir. Gizli, anlaşılmaz örgüt lideri bir kişi değilim" dedi. Oktar ayrıca ifadesinde kendisini şu sözlerle savundu: "Halkın içinde yaşayan bir kişiyim, milletin içinde yaşayan televizyonda yaşayan bir kişi olmakla herkes halk da beni görür, tanır. Gittiğim yerler bellidir. Gizli anlaşılmaz örgüt lideri bir kişi değilim. Dürüst insanlarla yaşamayı seven, dost olmayı seven, arkadaş çevresi olan bir kişiyim. İddiaları çirkin buluyorum kabul etmiyorum. Bize karşı atak yapan bu grup 25-30 kişilik bir gruptur. Bunları da biliyoruz. İnternette de bunları yapılacak operasyonları ifşa eden kişiler vardır. Bu kız çocuklarına tecavüz olaylarını ise kesinlikle kabul etmiyorum. Bu da iftiradır. Buna aşırı bir abartı yapılmaktadır. Kız çocuklarının ailelerine 50'şer bin TL para vererek onları aldığımıza dair iddialar vardır. Halbuki ben hayatımın her evresinde dikkatli olduğu gibi kız çocukları konusunda da son derece dikkatli olarak ilişki kuran bir kişiyimdir. O bahse konu küçük kız annesi ile birlikte geldi. Ancak eve almadım, bahçede görüştük, gönderdim. Bu iftiraları kabul etmiyorum. Atatürkçü, milliyetçi bir kişiyim."