Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib iline yönelik saldırıların amacının İdlib'i ele geçirmek olduğunu belirterek, "Bu ciddi bir risk taşıyor. Her bakımdan bir felaket olur." dedi.
Bakan Çavuşoğlu ve Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, Ankara Palas'ta ortak basın toplantısı düzenledi.
İdlib'deki son durumuna ilişkin bir soru üzerine Çavuşoğlu, saldırı olasılığının ortaya çıktığı ilk günden bu yana Türkiye'nin yoğun çaba gösterdiğini belirtti.
Son dönemde de Suriye'deki rejimin ateşkesi ihlal etmesini engellemek ve İdlib'e saldırıları durdurmak için yoğun çaba sarf edildiğini aktaran Çavuşoğlu, Astana'da 4 gerginliği azaltıcı bölge belirlediklerini ancak bunlardan son kalanın İdlib olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, "Rejimin İdlib'e saldırmak isteği ve burayı ele geçirmek isteği açık. Ama rejimin garantörleri var, Rusya ve İran. Rusya ve İran'la temaslarımızı sürdürüyoruz." dedi.
Çavuşoğlu: "Rusya'ya saldırıların yanlış olduğunu ilettik"
Savunma bakanlıkları, istihbarat birimleri ve dışişleri bakanlıkları düzeyinde İran ve Rusya ile görüşmeler yapıldığına değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Burada hiç kimse kimseyi kandırmasın. Buradaki radikal grupların buradan çıkması gerektiği ya da ayrıştırılması konusunda hemfikiriz. Ama bu saldırıların amacı İdlib'i ele geçirmektir. Bu ciddi bir risk taşıyor. Her bakımdan bir felaket olur. Güvenlik bakımından da insani bakımından da. Bu radikal gruplar, terörist gruplar Türkiye tarafından buraya getirilmedi. Bu gruplara karşıysak o zaman Halep'ten, Doğu Guta'dan, Humus'tan hatta güneyden bu terörist grupları niye İdlib'e getirdik? Ya da koridor açarak onların silahlarıyla beraber niye buraya gelmesine izin verdik? Başından beri plan belliydi: 'Bu gruplar buraya gidecek, sonra bu grupların burada bulunmasını bahane ederek, burayı ele geçirmek için saldıracak'."
Üçlü formatta gösterilen çabaları, varılacak bir mutabakatı engellemek için bazı grupların ve ülkelerin de provokasyon içinde bulunduğunu anlatan Bakan Çavuşoğlu, Almanya ve Türkiye'nin Suriye ve diğer konularda pozisyonlarının örtüştüğünü belirtti.
Almanya'nın bu süreçte gösterdiği samimi tavrın takdire şayan olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, İdlib ile ilgili özellikle ihlalin önlenmesi konusundaki çabaların devam edeceğini vurguladı.
Güvenlik ve insani bakımdan herkesin net tavır sergilemesi gerektiğini bildiren Çavuşoğlu, Türkiye'nin özellikle müttefiklerinden bu konuda somut adımlar atılması konusunda destek beklediğini açıkladı.
Saldırıdan sonra da ilgili ülkelerle görüşmelerde bulunduklarını aktaran Bakan Çavuşoğlu, "Saldırıdan sonra da ilgili kurumlarımız arasında temaslar oldu ve bu saldırıların yanlış olduğunu biz net bir şekilde Rusya'ya ilettik." diye konuştu.
Çavuşoğlu, ''Saldırı olasılığı ortaya çıktığından bu yana yoğun çaba sarf ediyoruz. İdlib'e yönelik saldırıları durdurmak için çaba serf ediyoruz.''
4 tane gerginliği azaltacak bölge belirledik. Son olarak İdlib kaldı. Rejimin burayı ele geçirmek istediği açık. Askerlerimiz arasından bakanlarımızın da istihbaratımızın da katıldığı toplantılar oldu. Maalesef dünden bu yana saldırılar oldu. Kimse kimseyi kandırmasın. Bu saldırıların amacı İdlib'i ele geçirmektir. Bu her bakımdan bir felaket olur.
Almanya'nın şu süreçte gösterdiği samimi tavır takdire şayandır. Bu zirvede İdlib ile ile ilgili bir kara çıkması için çaba sarf edeceğiz. Bu dünyanın bir meselesidir. Herkesin net bir tavır sergilemesi gerekiyor.
SALDIRILARIN YANLIŞ OLDUĞUNU RUSYA'YA İLETTİK?
Bu saldırıların önlenmesi için temaslarımızın olduğunu söyledik. Bu saldırıların yanlış olduğunu Rusya'ya ilettik. İdlib atışmazlık bölgesinin korunması gerekiyor. Radikal terörist gruplara yönelik ortak strateji belirlememiz lazım. Biz bu konuda Türkiye olarak çok çaba sarf ettik. Bunun çözümü İdlib'i bombalamak değildir. Tahran Zirvesi'nden önce yapılmasını da doğru bulmuyoruz. Amacımız bu gerginliği azaltmak, muhalefet ile rejm arasında güve barttıracak adımları devam ettirmek ve siyasi çözüme dair adımlar atmak. Teröristler nereye gidecek. Bunlar Türkiye'ye gelebilir, geldikleri ülkeye gidebilir, Avrupa'ya da gidebilir. Bu tehlikeli. Suriyeli mültecilere ev sahipliği yaptık.
Güvenli bölge dediğimiz bazı alanlara Suriyelilerin dönmesini sağlamak için çalışırken 2 milyon mültecinin nereye gideceği belli olmaz. Arzumuz bu saldırıların önlenmesidir.
Almanya Dışişleri Bakanı, "Çatışmaların olabileceğini görüyoruz. Türk ortağımız ile de görüşmelerimiz devam ettireceğiz. İnsani boyutta nasıl yardım oluşturabiliriz bunu da ele aldık." dedi.