15 Temmuz
gecesi, 33 yaşındaki Resul Kaptancı, hayatını hiçe sayarak sokağa çıkanlardan biriydi. Kızılay'dan Genelkurmay Başkanlığı'nın önüne giden Kaptancı, sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayın yaparak o gece yaşananları anlatmaya çalıştı. "Vatan elden gidiyor" diyen Kaptancı, herkesi hainlerin karşına çıkmaya çağırdı. Genelkurmay Başkanlığı önündekileri hedef alan saldırıya rağmen oradan ayrılmayan Kaptancı, parmaklıkları aşarak karargaha ilk girenlerden biri oldu. Kaptancı, darbeci askerlerle mücadele ederken, açılan ateş sırasında şehit düştü.
Darbe girişimi gecesi hainlerin kurşunu ile Genelkurmay Karargâhı'nda şehit edilen Resul Kaptancı'nın kanı yerde kalmadı. Şehidin annesi Nebahat Kaptancı ve babası Ömer Kaptancı mahkemenin kararını SABAH'a değerlendirdi. Duygusal anlar yaşayan anne ve babanın değerlendirmeleri şöyle:
(Anne Kaptancı) Çiçek ve yüzüğünü eve bırakıp 'ana bugün koç isteme günü değil batan elden gidiyor' diyerek şahadete koşan kuzumu katleden hainler bugün cezasını buldu. Oğlumu insanlığa sığmayacak şekilde hunharca şehit ettiler. Cenazesini yerlerde sürükleyip, merdivenden attılar. Muradına eremeden onu katleden katiller hak ettiğini buldu. Devletimden şüphem yoktu, kuzuma kıyasların yaptıklarını yanına bırakmayacaktı. Tam üç yıldır gece gündüz gözyaşı döküyorum. Bugün bir nebze içim soğudu. Rahat uyu Resul'üm, hainler cezasını buldu. Bugün ağlamayacağım. Devletim var olsun...
(Baba Kaptancı) Eşim oğlumdan sonra adeta yıkıldı. Gözünde yaş, vücudunda hasta olmayan yeri kalmadı. Ben onun acısını dindirirken yasımı tutamadım ama yüreğim üç yıldır yangın yeriydi. Bugün evimizde bayram var. Evladımı katleden vatansızlar istediğimiz gibi en ağır cezayı aldı. Bir babanın yüreğini ferahlatan devletim var olsun.