Vatan selamette ya bu bize yeter
15 Temmuz kanlı darbe girişimine karşı durmak için canlarını siper eden vatan sevdalıları, hainlerin kurşunlarıyla ağır yaralar aldı. 3 yıldır tedavileri süren kahraman gaziler “Vatanımıza canımız feda” diyor
15 Temmuz kanlı darbe girişimine karşı durmak için canlarını siper eden vatan sevdalıları, hainlerin kurşunlarıyla ağır yaralar aldı. Onlar, 3 yıldır çektikleri acıları Türkiye'de demokrasiye sahip çıkmanın, vatanı kurtarmanın verdiği gururla bastırıyor.

45. AMELİYAT AMA NE GAM NE KEDER
Gazi Mustafa Zorova (77): Akıncı Üssü'nde darbeci alçaklara direnirken bacağımdan aldığım kurşunlar sonucu yürüme yetimi kaybettim. Ağrılarım başladığında ağzıma tahta kaşık alıyor, acımı bastırmaya çalışıyorum. 44 kez ameliyat oldum, üç hafta sonra 45'nci ameliyata gireceğim. Doktor ölene kadar her iki ayda bir ameliyat olacağımı, damarlarımdaki tıkanıklığı ancak bu şekilde açabildiklerini söylüyor. Ne gam ne keder. Bu benim nişanım. Başımızda içerideki ve dışarıdaki tüm zorba ve hainlere karşı dimdik duran bu yiğit başkan olduğu sürece Mustafalar her zaman cephe için hazırda bekleyecek. Vatan sağ olsun, bu bana yeter.

SESSİZ VATAN NÖBETİNDE
İhsan Çağ (37): İhsan Çağ Genelkurmay Başkanlığı'nda başından aldığı ağır yaralar sonucunda felç kalarak, konuşma yetisini de kaybetti. Üç yılda 7 ameliyat oldu. Hala fizik tedavisi devam eden gazi ilk kez Şubat 2019 konuşabildi. İlk sözü de yine vatan olan Çağ, halen konuşma, hafıza kaybı ve yürüme üzerine tedaviler alıyor, operasyonlar geçiriyor. Şu anda fizik tedavi ve hafıza-konuşmaya yönelik tedavileri süren gazi, üç yıldır 'sessiz' bir vatan nöbeti tuttuğunu söylüyor. İhsan çağ, o gece en ağır yaralar alanların başında geliyor. Bir yıla yakın yoğun bakımda kaldı, iki yıl 7 ay sonra ilk kez yürüyüp, iki kelime konuşabildi. Yaşlı babası tarafından fedakarca bakılan Çağ, aradan geçen üç yıla rağmen halen birkaç kelime dışında konuşamıyor, yürüteç olmadan yürüyemiyor. Doktorları hasarın beyinde olduğunu, konuşma ve yürüme için zamana ihtiyaç olduğunu söylüyor. Çağ, "Tek isteğim bedel ödediğimiz vatanın korunması, her türlü ihanete karşı uyanık kalınması" dedi.

ÖLMEYE GİTMİŞTİM İKİ BACAK NE DEMEK
Levent Yücel (45): Külliye'nin önünde bomba atışıyla yaralandım. O gece ailemden 150'ye yakın insanı toplayıp, Başkanımızın çağrısıyla vatan sahip çıktık. Vücudumun her yerinde onlarca şarapnel var, doktorlar şarapnelleri alırlarsa felç olurmuşum. Sol baldırım hiç yok, iki ayağım sakat yürüyemiyorum. Üç yıldır ameliyat ve fizik tedavim sürüyor. İki ayak gitti ama ben bugün tüm şehit yakını ve gazileri içine alan bir federasyon kurdum. Onlarla devletim için ilgileniyor, okullarda ihanet ve destanı anlatıyoruz. Darbeden önce iş adamıydım ama 1 yıl yoğun bakımda kalınca ilgilenemedim, battım. Ölmeye gitmiştim, iki bacak ne demek.

KURŞUNLAR NEFESİMİ KESTİ AMA
Mustafa Aras (45): Esenler'de tankın üzerinde askerleri durdurmaya çalışırken ağır yaralandım. Biri üç kaburga kemiğini kırdıktan sonra sırtımdan çıktı, diğeri de karaciğere saplandı. Bir arabanın bagajında taşımışlar beni hastaneye, günlerce komada kaldım, hasta yatağımda 'Geliyorlar, önünü kesin' diye bağırmışım sürekli. Ciğerlerim kötü, kurşunlar nefesimi kesti adeta, üç yıldır bir parça nefes almaya çalışıyorum ama vatan selamette ya bu bana yeter.
BU YARALAR ONUR NİŞANIM
Can Cumurcu (56)- (İstanbul Çengelköy Muhtarı): Kasık bölgemden aldığım ağır yaralar sağ bacağımı aldı benden. 3 yıl oldu hala onu kullanamıyor, hissedemiyorum. Tek gecem yoktur ki ağrısız uyumuş olayım. Kanlı gecenin tek gazi muhtarıyım. İyileşmek istemiyorum çünkü bu yaralar benim onur nişanım, her baktığımda o katillerin ihanetini hatırlatıyor.

Hüsnü Doygunbaş: Ankara Emniyet Müdürlüğü kurşunlandım. Geçen üç yıla rağmen halen yürüyemiyor. İlaçlar ile yaşayabiliyorum.
Nevzat Köroğlu (55): Ankara Emniyeti'ne atılan bombada kaval kemiklerim parçalandı ve bir bacağımı hiç kullanamıyorum. Defalarca kalbim durdu.