CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 2010'dan bu yana partisindeki disiplin mekanizmasını sık sık çalıştırdı. Eski genel başkanı Deniz Baykal'a yönelik kaset skandalının ardından genel başkanlık koltuğuna oturan kılıçdaroğlu, kendisini genel başkanlığa taşıyan eski genel sekreter Önder Sav ve ekibini partiden uzaklaştırdı. Baykal'a yakınlığıyla bilinen isimleri de birer birer CHP kadrolarından ayıklayan Kılıçdaroğlu partide ulusalcı olarak bilinen isimler için de disiplin ve ihraç kapılarını sonuna kadar açtı. "CHP'yi yerel seçimlerde cemaatle işbirliği yapmakla suçlayan Birgül Ayman Güler, Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde partiden istifaların olacağı ve bu istifaların CHP'yi sarsacağı iddiasında bulunan Süheyl Batum ile Wikileaks belgelerine dayanarak Sezgin Tanrıkulu'nu 'CIA ajanı' olmakla suçlayan Dilek Akagün Yılmaz gibi milletvekilleri için disiplin mekanizması çalıştırıldı ve bu yolla partiden ihraç edildiler.
PKK GÜZELLEMESİNE GEÇİT VERDİ
Ancak aynı disiplin süreci Dersim olaylarıyla ilgili Atatürk'ü suçlayan ifadeleri, ve kendisini kaçıran PKK'lılar için "İyi çocuklar, o çocuklardan şikayetçi değilim. 2 günlük dağda kalışımı da onlara helal ediyorum" diyen Tunceli eski milletvekili Hüseyin Aygün için işletilmedi. Yine her fırsatta yaptığı açıklamalarla kamuoyunda eleştirilen Sezgin Tanrıkulu'da yine disiplin sürecinin işletilmediği isimler arasında yer aldı. Kılıçdaroğlu'nu 'tek adamlık'la eleştiren eski milletvekili Fikri Sağlar, "CHP FETÖ'ye teslim oldu" diyen Yılmaz Ateş yine Atatürk posteri krizi nedeniyle eski milletvekili Aylin Nazlıaka gibi isimler disiplin mekanizması işletilerek partiden ihraç edildi. Nazlıaka yine Kılıçdaroğlu'nun talebi ve PM'nin kararıyla partiye dönerken partiden ihraç edilen son isim olan Yılmaz Ateş'in YDK'ya yaptığı itiraz başvurusu bile henüz sonuçlandırılmadı. Katıldığı bir TV programında "PYD terör örgütü değil benim gözümde" diyen eski milletvekili Erdal Aksünger hakkında ise herhangi bir disiplin işlemi yapılmadı.
İNCE HESAP
Kılıçdaroğlu'nun partiye yönelik 'çete' iddiasında bulunan Muharrem İnce'yi disipline sevk etmemesinin nedeninin ise 2020'de yapılacak olağan kurultay öncesinde İnce'nin elini güçlendirmeme taktiğinin olduğu düşünülüyor.
