Başkan Recep Tayyip Erdoğan çalışma ziyareti için Türkiye'ye gelen Almanya Başbakanı Angela Merkel'le İstanbul'daki Vahdettin Köşkü'nde başbaşa görüştü. 1 saat 20 dakikalık görüşmenin ardından Türk ve Alman heyetleri bir araya geldi. Yaklaşık 1 saat süren heyetlerarası görüşme sonrasında iki lider ortak basın toplantısı düzenledi. Başkan Erdoğan'ın toplantıdaki açıklamaları ve gazetecilerin sorularına verdiği yanıtlar şöyle:
Biz şu anda Libya'daki Sarrac yanlısı askeri güçlere eğitim vermek için TBMM'den de süreci tamamladık. Buradan çıkardığımız yasal düzenleme ile heyetimizi gönderdik. Sarrac'ı yalnız bırakmayacağız. Elimizden gelen desteği vermekte kararlıyız. Askerimiz orada eğitim çalışmalarına gerekli desteği verecek. Biz herhangi bir tanınırlığı olmayan kişiye değil BM Güvenlik Konseyi'nin kendisini tanıdığı Sarrac'a ve ordusuna bu desteği veriyoruz. Hafter'in böyle bir tanınırlığı yok, bazı ülkeler tarafından nasıl tanınıyor bunu anlamakta zorlanıyoruz. Moskova'dan kaçtı, Berlin sürecinde de 55 maddelik metine yine imza atmadı. Bu tür bir insanı ona destek verenler şımarttı. Bu desteklerin arkasında Abu Dabi yönetimi var, Mısır var. Bunlar silah desteğini veriyorlar ve Wagner yine bu işin arkasında. Onların da arkasında kimin olduğu malum.
Hafter'in ateşkesi kabul ettiğine inanmıyorum. Havalimanını bombalamaya devam ediyor. Bu 'Ateşkesi kabul etmedim' demektir. Sarrac ise aynı şekilde mukabelede bulunmuyor. Hafter'in güvenilir bir yanı ve imzası yok. Havalimanına 11 füze attı. Bunların hepsi tespitli. Berlin sürecine gelen ülkelerin bu adama yüz vermemesi lazım. 55 maddelik anlaşma imzalandı. Bu anlaşma BM Güvenlik Konseyi'ne de gönderilecek. Ama orada Hafter'in imzası yok.
Biz her halükarda Libyalı kardeşlerimizi bu zor günlerinde yalnız bırakmamakta kararlıyız. Beş asırlık kadim bağlarımızın olduğu Libya, savaş baronlarının ve terör örgütlerinin insafına terk edilemeyecek kadar önemli bir ülkedir. Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne destek vermek, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 2259 Sayılı kararı gereğince bir tercih değil, yükümlülüktür.
İŞBİRLİĞİMİZ DEĞERLİ
Türkiye ve Almanya arasındaki köklü dostluk ilişkilerinin sürdürülmesinin ülkelerimizin yanı sıra bölgemizin de menfaatine olduğu noktasında hemfikiriz. Küresel ve bölgesel belirsizlikler bu iş birliğinin değerini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Türkiye ve Almanya olarak sorunların diyalog yoluyla çözümüne öncelik veriyor, taraflara sağduyu ve aklıselim çağrısında bulunuyoruz. Bölgesel konularda Almanya ile diyaloğumuzu güçlendirerek devam ettireceğiz. Sayın Şansölye'ye önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği'nden (AB) beklentilerimizi aktardık. Almanya temmuz ayından itibaren malum AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenecek. Bunun Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin geliştirilmesi bakımından önemli bir fırsat teşkil edeceğini düşünüyoruz.
AB'nin ve Avrupa ülkelerinin Suriyeliler'e daha fazla ve hızlı yardım yapmaları her şeyden önce insani bir sorumluluktur. 4 milyon insanın yaşadığı İdlib son haftalarda rejimin ağır saldırılarına maruz kaldı. Şansölye Merkel'e İdlib'deki durumu açtım. Şu anda 400 bine yakın İdlib'li sınırımıza doğru hareket halinde. Süratle briket barınaklar yapmak suretiyle bir seferberlik ilan ettik. Başkan Erdoğan, dün ayrıca Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Marzuk Ali El Ganim'i de Vahdettin Köşkü'nde kabul etti. Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti.
MERKEL: İDLİB'DEN KAÇANLAR İÇİN DESTEĞE HAZIRIZ
Almanya
Başbakanı Angela Merkel basın toplantısında şunları söyledi:
İdlib'den kaçanların insani durumunu düzeltmek için maddi katkıya hazırız. Briket barınak yapımına destek verebiliriz.
Libya'da kırılgan ateşkes sağlam bir ateşkese dönüşmeli. Berlin konferasında kabul edilen maddeler BM Güvenlik Konseyi'nde onaylanacak.
(Merkel'in bu sözleri sırasında Erdoğan araya girerek 'Sayın Şansölye, Hafter kabul etti ama imza koydu mu? İmza yok!' dedi. Merkel de Erdoğan'ın bu itirazına "İmzalamadı, bu konuda haklısınız" yanıtını verdi.
MERKEL'IN AYNA MUTLULUĞU
Türk-
Alman Üniversitesi'nin yeni binalarının açılış törenine, yerli ve yabancı gazeteciler yoğun ilgi gösterdi. Öğrencilerin de katıldığı programda renkli anlar yaşandı. Üniversiteyi tanıtan film gösteriminin ardından konuşmalar yapıldı. Açılış töreninin ardından Türk -Alman Üniversitesi tarafından Başkan Erdoğan ve Alman Şansölye Angela Merkel'e günün hatırası dolayısıyla hediye verildi. Üniversite rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat tarafından Merkel'e, sırçalı saray aynası verilirken, Erdoğan'a miğfer hediye edildi. Hediyesini alan Angela Merkel, aynayı görünce sevincini gizleyemedi. Daha sonra Merkel ve Erdoğan, protokol davetlileriyle birlikte okulun açılış kurdelesini kesti. Kurdele kesilirken de ilginç görüntüler ortaya çıktı. Merkel, kurdelenin elinde kalan kısmını ne yapacağını düşündükten sonra bir süre Erdoğan'ı izledi. Merkel daha sonra kurdeleyi gülerek pantalonunun cebine koydu.
TÜRKİYE OLMADAN GÖÇ KRİZİ ÇÖZÜLEMEZ
Alman
Bild gazetesindeki bir makalede göç krizinin sadece ve sadece yerinde ve Türkiye'yle çözülebileceği vurgulanarak, "Erdoğan olmadan bu mümkün değil" ifadelerine yer verildi. Eski Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck da "Avrupa zor durumda. Erdoğan'ın desteğine ihtiyacımız var. Türkiye'nin bu alanda finansal destek beklentisinin karşılanması iyi olacak" dedi.
Başkan Erdoğan, AB'nin mülteciler için maddi katkı sözünü tutmadığını hatırlatarak "AB'nin bize 6 milyar euro bir destek sözü vardı. Bizim harcamamız 40 milyar doları geçmiş durumda. Ben burada tek olumlu yaklaşımı sayın şansölyeden aldım" dedi.
TÜRK-ALMAN ORTAKLIĞININ SİMGESİ
Almanya Başbakanı Angela Merkel törende yaptığı konuşmada "2013'ten bu yana faaliyetteki Türk- Alman Üniversitesi'nde, yeni binaların açılışıyla gelecekte 5 bin öğrencinin eğitim görmesi planlanıyor. Türk-Alman Üniversitesi iki ülke arasındaki işbirliğinin örneği ve Türk-Alman ortaklığının simgesi. Eğitim köprüsüyle kurulan sivil toplum diyaloğu siyaset ve hükümetler arası ilişkide önemli" dedi.
