İstanbul Şişli'de 14 Kasım günü katledilen İran uyruklu ajan Masoud Molavi Vardanjanı'ye yönelik gerçekleştirilen suikasttın başrolü Ali Esfanjanı'yi İran'a kaçıran Siyavash Abazarı Shalamzarı yakalandı. Soruşturma kapsamında ifadesi alınan şüpheli kaçışı anlattı.
"MASOUD İLE ÖLMEDEN BİR AY ÖNCE TANIŞTIM"
İran uyruklu Siyavash Abazarı Shalamzarı ajan Masoud (Mesut) Molavi ile öldürülmesinden bir ay kadar önce tanıştığını söyledi.
"ALİ ÇOK STRESTLİYDİ…"
Mesut Molavi'nin öldürülmesinin hemen ardından İran'da bulunduğu bir dönem tanıştığı Hacı Ağa tarafından aranarak Ali Esfanjanı'nin yanına yönlendirildiğini anlatan kaçakçı şunları söyledi: "Bir sabah saat 05:00'te telefon çaldı. Ben telefonu cevaplamadım kapattım. Saat 08:30'da açtım. Hacı Ağa beni İran'dan aradı. Telefona neden cevap vermediğimi sordu. Bana 'Bir ay önce sana akrabamı söylemiştim, o pasaportunu evraklarını kaybetmiş. Şimdi gir onu al' dedi. Şahsın bulunduğu yeri tarif etti. Şahsı Şişli Camii civarında otururken buldum ve çok telaşlıydı. Çok stresi vardı. Bu olaylar Mesut'un vurulduğunu öğrenmişti. Fakat bu şahsı almaya gittiğimde hala Mesut'un öldüğünü bilmiyordum. Ben kendi arabamla bu şahsı almaya gitmiştim. Arabayla götürdüğüm sırada 'neden korkuyorsun, pasaportunu İran verir hemen gidersin, Hacı seni tanıyor, pasaportunu alırsın' dedim.
TELEFONU KIR AT MESAJI
Bu şahıs sürekli ağlamaya başladı. 'Ne varsa bana söyle yardım ederim' dedim. Hiçbir şey söylemedi. Ben Küçükçekmece'ye doğru ilerlediğimiz sırada bu şahsa Hacı Ağa'da bir mesaj geldi ve telefonunu kır at diye… Bunun üzerine şahıs telefonu kırıp attı. Ben de sinirlendim. 'Neden bana ne olduğunu söylemiyorum' dedim. Hacı Ağa'yı aradım ve durumu anlattım. Ne yapacağım ben dedim. Bana 'Siz bekleyin İran Konsolosluğu ile konuşacağım. Size çıkış belgesi verecekler' dedi. Biz oralarda oyalanırken belgeyi getireceklerdi. Saat 18:00'de bir kişi beni aradı konsolosluktan bir belge getirdiğini söyledi. Beni Marmara Park civarında buldu. Belgeyi bana verdi. Ben Hacı Ağa'ya havaalanından bu şahsı göndereceğim dedim. Fakat Hacı 'Yok karayoluyla getir. Benim hatırım için karayolu ile Gürbulak sınırına kadar getir' dedi. Çünkü ben Hacı'ya çok uzak olduğunu, getiremeyeceğimi söylemiştim.
"BELGEDE İSMİ 'ABBAS' YAZIYORDU"
Daha sonra otobüs terminalinden metre firması otobüsüne bindik. Ankara'ya gittik. Orada Van otobüsüne bindik ve Van'dan 100 km önce bir yerde indik. Van'da hiç kimse gelmedi. Hacı sizi arayacağım Van'dan aldıracağım demişti. Fakat kimse gelmedi. Benim bir arkadaşım vardı. Adı Aycan G. idi… Onu aradım. Van'dan 100 km önce bir yerdeyim dedim. Telefonu otobüs şoförüne verdim. Şoför bulunduğumuz yeri Aycan'a tarif etti. Aycan'ın söylediği yerde indik. Aycan yarım saat sonra geldi. Doğubeyazıt'a gittik. Daha sonra Aycan bizi kendi evine götürdü. Evde yanımdaki kişi adının Ali olduğunu söyledi. Fakat konsolosluğun verdiği belgede adı Abbas yazıyordu. Yanındaki kimlikte adı Ali Esfanjani olarak yazıyordu. Geçiş belgesinde tüm bilgiler kimlikteki gibi ama ismini Abbas yazmışlardı.
"ALİ'NİN YANINDA 6-7 İRAN İSTİHBARATÇISI VARDI"
Hacı'yı aradım ve ismini yanlış yazmışlar dedim. O da bana bekle konsolosla görüşeceğim dedi. 15 dakika sonra geri aradı. Konsolosluk 2 bin km uzaklıkta bir yolunu bul, onu İran'a götür dedi. Aycan'a bu kağıdı gösterdim ve durumu anlattım. Aycan bana bu işi bilmiyorum dedi. Fakat istersen ben hemen öbür tarafa götüreceğim dedi. Hacı'ya bunu söyledim. O da tamam dedi. Aycan bize 'Siz burada istirahat edin, ben gidip geleceğim' dedi. Aycan geri geldiğinde bin 500 dolar istiyorlar diye söyledi. Sonra beraber sınıra gittik. Aycan ve Ali'den ayrıldım. Ceza ödeyerek sınırdan içeri gittim. İran'a girdiğim zaman Ali'yi gördüm. Ali'nin yanında İran istihbaratından 6-7 kişi vardı. Hacı Ağa'da oradaydı. Direk Ali'yi alarak istihbarata gittiler. Beni de otele bıraktılar. Gece 23:00'de Ali'yi kaldığım otele getirdiler.
ESFANJANİ OLAYI ANLATMIŞ
Bu olaydan önce Ali Esfanjani'yi hiç tanımıyordum. Ben Ali'ye o gece sordum, bana anlat, bu adamlar seni karşıladı, hepsi istihbarat, siz kimsiniz dedim. Ali önce durdu ve sonra hiç 'Kimseye bir şey söyleme. Söylersen sonra bana problem olur. Fakat senin için sana anlatacağım' dedi. Ali bana 'O gün Mesut Molavi benden 200 dolar para istedi, ben de gel ben de para var dedim' diye söyledi. Ali bana; Mesut'un kendisiyle bir AVM'de buluştuğunu, 200 dolar borcu Mesut'a verdiğini, birlikte bir restorana gidecekleri sırada silah sesi duyduğunu, 4-5 silah sesi duyduktan sonra ateş etmeye bir adam devam ettiğini anlattı. Adamın sadece gözlerini gösteren bir başlık taktığını, çok korktuğunu, çok sayıda ateş ettiğini, kendinin de vurulduğunu kontrol edip şoka girdiğini söyledi. Hemen bir taksiye bindiğini, Beşiktaş'a gittiğini, orada dolaştığını ve bir taksiye daha binip arkadaşının evine gittiğini, sabahta benimle buluştuğunu anlattı.
Ali bana bunları anlattıktan sonra İran istihbaratı otelden gelip Ali'yi alıp gittiler. Ben de onlardan ayrıldım. Tahran'a gittim. Ben Tahran'da uçaktan indiğimde Hacı Ağa ve Muhammed Reza N.'yi gördüm. Orada beni bekliyorlardı. Beklettiler beni. Ali geldi. Ali'yi alıp gittiler bir daha görmedim."
İranlı ajan Masoud Molavi Vardanjani’ye Kaşıkçı benzeri suikast