Evlatlarının kaçırılıp PKK'ya teslim edilmesinden HDP'yi sorumlu tutarak Diyarbakır HDP il binası önünde 431 gündür evlat nöbeti tutan annelerin haklılığı bir kez daha ortaya çıktı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturmada, İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ve Çevik Kuvvet ekipleri, HDP il ve ilçe binasında 22 Ekim'de arama yaptı.
GİZLİ BÖLMEDE ÇIKTI
Aramada çok sayıda örgütsel doküman, dijital malzemeler, terör örgütü YPG/PKK'nın sözde bayrak ve flamasının olduğu bez parçaları ile gizli bölmede bir de ajanda ele geçirildi. Ajandada dağa gönderilen çocukların isim ve özgeçmişleri, çatışmada ölenlerin isimleri, nerede öldürüldükleri, kod adları ve mezarlarının nerede olduğunun yazıldığı öğrenildi. Listede çatışmada ölenlerin üzerinin kırmızı kalemle çizildiği görüldü. Halen HDP il binası önünde evlat nöbeti tutan bir çok annenin, çocuğunun bilgilerinin de ajandada yer aldığı öğrenildi. Ajandada ismi çıkan teröristlerin HDP aracılığıyla örgüte gönderildiği de böylece belgelenmiş oldu.
'FERYADIMIZIN KANITI'
2019'da 15 yaşındayken kaçırılan oğlu Yusuf için evlat nöbetini tutan Celil Begdaş, "Çocuklarımızın isminin bulunduğu ajanda HDP binasından çıktı. Hani çocuklar buradan gitmemişti, şimdi ne söyleyecekler?" diyerek tepki gösterdi. 2014'te kaybolan kızı Şeyma için Bursa'dan gelerek evlat nöbeti tutan Türkan Mutlu ise çocuklarının HDP binasından dağa götürüldüğünü herkesin bildiğini belirterek, kendi kızının 1.5 ay burada tutulduktan sonra dağa götürüldüğünü söyledi. Bunun HDP'ye yapılan operasyonda ele geçirilen ajandayla kanıtlandığını aktaran Mutlu, "Biz hepimiz ve dünya da biliyor ki bizim çocuklarımız buradan gitti." dedi.
ÜÇ FARKLI KİŞİYE AİT
SABAH'ın ulaştığı bilgiye göre, ajandada üç farklı karakterde yazı bulunduğu ve yazıların 3 farklı kişiye ait olduğu öğrenildi. Ajandadaki bilgileri, notları kimin tuttuğunu tespit etmek için operasyonda gözaltına alınanların parmak izi ve yazı örneği alınacak. Soruşturma kapsamında 22 Ekim günü gözaltına alınan HDP il eşbaşkanları Zeyyat Ceylan ve Hülya Alökmen Uyanık, 30 Ekim günü çıkarıldıkları mahkemece 'silahlı terör örgütüne üye olma' suçundan tutuklanmıştı.
