AK Parti Ankara Milletvekili Ali İhsan Arslan sosyal medya hesabı üzerinden, ABD'deki son başkanlık seçimi ardından yaşanan hadiselere dair değerlendirmelerde bulundu.
ABD'de demokrasinin kırılganlaşma sinyalleri vermesinin, siyasi polemiklerin taşkınlığa, hatta şiddet olaylarına dönüşmesinin endişeyle izlediğine dikkati çeken Milletvekili Arslan, Soğuk Savaş dönemi sonrasında, Washington yönetiminin iyi bir sınav vermediğini dile getirdi.
"Amerika Birleşik Devletleri'nin dünya genelinde daha kucaklayıcı, daha yapıcı bir tavır sergilemek yerine, yeni düşmanlar icat etmeyi tercih etmesinin bedelleri, son derece ağır oldu" değerlendirmesinde bulunan Arslan, suni düşmanlar icadına dayalı çatışmacı anlayışın, dünya genelinde kutuplaşmayı ön plana çıkardığını kaydetti.
"KÜRESEL FİNANS KRİZİ, TOPLUMSAL VE SİYASİ İNSİCAMIN BOZULMASINA NEDEN OLDU"
Milletvekili Ali İhsan Arslan, 11 Eylül saldırılarının ardından, ABD'nin Ortadoğu ve Afganistan'a müdahalelerinin buralara düzen ya da barış getirmediği gibi kin, nefret ve düşmanlığı daha da körüklediğine işaret ederek, şöyle devam etti:
"2008 krizi, dünya genelinde gidişatın iyi yönde olmadığının, sistemin artık iyice arıza verdiğinin, somut bir göstergesiydi. Küresel finans krizi, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, gelişmiş ülkelerde toplumsal ve siyasi insicamın da bozulmasına neden oldu. Toplumsal huzursuzlukların ve düzensizliğin yaygınlaştığına; terörün kendine alan açtığına, popülist söylemlerin arttığına tanık olduk. Özellikle Batılı ülkelerde, yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ve İslamofobi ivme kazandı. Göçmen ve yabancı düşmanlığını siyaset malzemesi yapan siyasi akımlar, son yıllarda giderek güçlendi. Bugün geldiğimiz noktada, o kutuplaştırıcı söylemlerin ne denli yanlış ve zararlı olduğunu, artık Batılı ülkeler de kendi sınırları dahilinde bizzat tecrübe ediyorlar. Buna Amerika Birleşik Devletleri de dahildir."
Milletvekili Arslan, son 8 yılda, ABD'deki farklı etnik, kimlik, din, kültür mensubiyetine bağlı insanların aynı hedef etrafında toparlayabilme yeteneğinin giderek zayıfladığına dikkati çekerek, kanunlardan, hukuk devletinden, demokratik işleyişten taviz vermeyen ABD'nin bu müspet özelliklerini yitirme eğilimine girdiğinin altını çizdi.
ABD'de 3 Kasım'daki başkanlık seçimleri sonrasında yaşananların oldukça düşündürücü olduğunu vurgulayan Arslan, "Seçimi kaybedenlerin hazımsızlığı, göstericilerin Kongre'nin işgale kadar varan taşkınlıkları, demokrasi kültürü açısından hakikaten utanç vericidir. Washington'daki son olaylar, popülizmi uç noktalara taşımanın, hukukun sınırlarını zorlamanın, toplumsal huzuru nasıl dinamitlediğini açıkça ortaya koymuştur" dedi.
Ali İhsan Arslan, ABD'de toplumsal gerilimin tırmanmasının, görev değişimine ilişkin mutat kuralların ve teamüllerin ağır yara almasının, demokrasi adına üzücü olduğunu belirterek, "Bizim temennimiz; hukukun üstünlüğüne, istikrarın korunmasına, özgürlüklere ve temel haklara saygıya dayalı anlayışın, Amerika Birleşik Devletleri dahil dünyanın her yerinde hakim olmasıdır" şeklinde konuştu.
Salgın nedeniyle ekonomilerin daralma eğilimine girdiği bir dönemde tüm ülkelerin istikrara ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkılmasına ihtiyacı bulunduğu uyarısında bulunan Arslan, "Yıkmak, devirmek, halkın iradesini hiçe saymak, demokratik düzeni bozmak, hiçbir gerekçeyle mazur görülemez. Türkiye olarak bizler bölgemizde huzurun, güvenliğin, barışın, en önemlisi de ekonomik ve siyasi işbirliğinin devamından yanayız" ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE İLE ABD ARASINDAKİ MÜTTEFİKLİK BAĞI SON DERECE GÜÇLÜDÜR"
Arslan, Türkiye'nin ABD'nin yeni başkanı Joe Biden döneminde, geçmişte olduğu gibi ikili ilişkileri güçlendirmenin gayreti içerisinde olacağına vurgu yaparak, "Türkiye ile ABD arasındaki müttefiklik bağı son derece güçlüdür" dedi.
Milletvekili Arslan, zaman zaman ortaya çıkan görüş ayrılıklarını da akli selimle çözüme kavuşturacak irade ve kapasitenin her iki ülkede mevcut olduğunu sözlerine ekledi.
"Türkiye bölgesinde, kadim değerleriyle, köklü siyasi geçmişiyle aktif rol oynayabilen bir ülkedir" diyen Ali İhsan Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bizim tek amacımız milletimizin menfaatlerini, ülkemizin çıkarlarını korumak. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Biden arasında, Obama dönemine uzanan tanışıklığın, bu yeni dönem için önemli bir avantaj olacağına inanıyorum. Yeni dönemde, Amerika Birleşik Devletleri ile ikili ilişkilerimizin daha çok gelişeceğini, aramızdaki görüş farklılıklarına her iki tarafın da maslahatına uygun biçimde çözümler üretileceğini düşünüyorum."
