'SAVUNMA SANAYİNDEKİ BAŞARILARI UZAY ALANINA TAŞIYACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Altıncı hedefimiz, Türkiye'yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerinin yerden takibi konularında daha ileri bir seviyeye ulaştırmaktır. Bu alanda artacak kabiliyetlerimiz sayesinde, dünya yörüngesindeki nesnelerin kayıt altına alınması ve takibine katkı sunacağız. Bu misyona yönelik hali hazırda alt yapılarımız mevcuttur. TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi ile Doğu Anadolu Gözlemevi'ni birbirine entegre ederek tek bir ulusal araştırma altyapısı haline dönüştüreceğiz.
Ülkemize kazandıracağımız radyo teleskoplar sayesinde bilim insanlarımız sırrı hala çözülememiş hızlı radyo patlamalarını çalışabilecekler. Bu teleskopları tasarlayacak mühendislerimiz, derin uzay programımızın haberleşme altyapısının da temelini atacaklar. Yedinci hedefimiz, ülkemizde uzay sanayi ekosistemini daha da geliştirmektir. Türk mühendisleri, bilim insanları ve müteşebbislerinin uygun altyapıya sahip olduğunda gerekli desteği aldığında neler yapabileceği artık tüm dünyanın malumudur. Savunma sanayinde elde ettiğimiz başarıları, uzay alanına taşıyacak, burada da güçlü ve üretken bir ekosistem oluşmasını sağlayacağız. Uzay Ajansımızın öncülüğünde kısa sürede buradan da yeni başarı hikayeleri çıkacağına inanıyorum."
'DOKUZUNCU HEDEF, ETKİN VE YETKİN İNSAN KAYNAĞIMIZI GELİŞTİRMEK'
Uzay Programındaki sekizinci hedefin bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurmak olduğunu söyleyen Erdoğan, "Sadece uzay alanında uydu geliştirebilen ve üretebilen ender ülkelerden biri olmayı yeterli bulmuyoruz. Türkiye'yi uzay teknolojilerinin tüm alt bileşenlerini, ticari olarak rekabet edebilir şekilde üretebilen bir ülke konumuna getireceğiz. Bu amaçla ODTÜ bünyesinde, yerli ve yabancı yatırımcılara ev sahipliği yapacak bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kuracağız. Burada yatırım yapacak olan firmalarımızı da çeşitli mekanizmalarla destekleyeceğiz. Özel sektörü öncü güç olarak konumlandıracağımız Türkiye Uzay Ajansı'na da ev sahipliği yapacak bu merkezin yerini belirledik. Dokuzuncu hedefimiz, uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağımızı geliştirmektir. Her alanda olduğu gibi, uzay yolculuğumuzun da vazgeçilmezi insandır. Çocuk, genç, araştırmacı, bilim insanı, müteşebbis, teknisyen, mühendis ve diğer tüm kesimleriyle toplumumuzda uzay farkındalığını artırmak için ne gerekiyorsa yapacağız. YÖK ve MEB başta olmak üzere, ilgili kuruluşlarımızla özel programlar oluşturacak, bu alandaki nitelikli insan kaynağımızı artıracağız" diye konuştu.
'ONUNCU HEDEFİMİZ BİR TÜRK VATANDAŞINI UZAYA GÖNDERMEKTİR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan programdaki onuncu hedefi de şöyle açıkladı:
"Onuncu ve son hedefimiz, bir Türk vatandaşını uzaya göndermektir. Eminim ki birçok kişi bu hayali kurarak büyümüştür. Hatta belki aranızda hala bu hayalini sürdürenler var. Hatta hatta belki bayanlardan bile 'ben adayım' diyenler var. Uzaya bir vatandaşımızı göndermeyi elbette bir turistik gezi olarak değil, gelecek nesillere yol gösterecek bir bilim misyonu olarak tasarlıyoruz. Uzaya gitme niteliklerine sahip bir kişiyi, gönüllüler arasından seçerek gerekli eğitimleri almasını sağlayacak ve uzaya göndereceğiz. Bu sayede uluslararası uzay istasyonunun alt yapısından yararlanarak bilimsel deney yapma imkanına kavuşacağız. Tabi benim özellikle burada bir şerhim var. Madem ki bir vatandaşımız uzaya gidecek, artık astronot ya da kozmonot kelimelerine bir Türkçe karşılık bulmamız gerekiyor. Biliyorsunuz, bu bizim hassas noktamız. Buradan dilbilimcilerimize bir çağrıda bulunuyor ve diyorum ki; gelin Türk uzay yolcularına Türkçe bir isim bulalım. Tabi yalnızca dilbilimciler değil, 83 milyon vatandaşımız da özgün fikirleriyle bu arayışa ortak olabilir."
'HEDEFLERİ BİZZAT TAKİP EDECEK, DESTEK OLACAĞIM'
Sayılan bu hedeflerin her birinin iddialı ve zorlayıcı olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ama bunların hepsi de ayakları yere basan hedeflerdir. Türkiye'nin bu devrimi gerçekleştireceğinden, uzay yarışında güçlü bir aktör olarak yerini alacağından en ufak bir şüphe duymuyorum. Türkiye Uzay Ajansı'nın geliştireceği projeleri, Milli Uzay Programı'ndaki hedefleri bizzat takip edecek, destek olacağım. Bu doğrultuda çalışmalar yürüten tüm akademisyen, girişimci ve vatandaşlarımızın hedeflerimize ulaşmamıza katkı sağlamasına imkan sağlayacak çağrılar açacak, yarışmalar düzenleyeceğiz. Milli Teknoloji Hamlesi ruhuyla genç yaşlı demeden, tüm vatandaşlarımızdan bu alandaki çalışmalara yüksek düzeyde katılım ve sahiplenme bekliyorum. İnşallah devlet millet el ele verecek, göklere en çok yakışan ay yıldızlı bayrağımızı hak ettiği yerlere taşıyacağız. Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacaktır" dedi.
PROGRAM KAPSAMINDA 4 PROTOKOL VE SÖZLEŞME İMZALANDI
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank TUA'nın marka tescil belgesini takdim etti. Daha sonra Milli Uzay Programı kapsamında 4 protokol ve sözleşmenin imza töreni gerçekleştirildi. Törende TUA koordinasyonunda TUSAŞ, TÜRKSAT ve TÜBİTAK Uzay arasında 'Milli Uydu Üretim Şirketi' kurulmasına ilişkin protokol, TUA ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) arasında 'Havacılık ve Uzay Teknolojileri Alanlarında Bilimsel ve Teknolojik İş Birliği' protokolü, TUA, Sabancı Üniversitesi ve TÜBİTAK Uzay arasında 'Artırılmış X Işını Zamanlama ve Polarimetri Uydusu Geniş Alan İzleme Uygulama Yazılımı Proje Sözleşmesi' ile TUA, ODTÜ ve ODTÜ Teknokent arasında kurulacak 'Uzay Teknoloji Geliştirme Bölgesinde Ortak Ar-Ge ve Teknoloji Geliştirme Çalışmaları Yapılması ve İşbirliği Protokolü' imzalandı.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Milli Uzay Programı'nı açıklamasıyla, Şanlıurfa'da Göbeklitepe yakınlarında bulunan ve üzerinde Göktürk alfabesiyle, 'Gökyüzüne Bak, Ayı Gör' yazılı metal bloğun gizemi de ortaya çıkmış oldu.