Saadet Partili Oğuzhan Asiltürk'ten yeni çıkış! 53 madde sıralayıp Kongre'yi işaret etti
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, sosyal medya hesabından 53 maddelik bir açıklama yaptı. Bir siyasi partinin başarılı olması için, inandığı gerçeklere hizmet etmesi gerektiğini belirten Oğuzhan Asiltürk, "İnşallah, önümüzdeki kongrede alacağımız kararlarla, Saadet Partimiz, kuruluşundaki değerleri savunur hâle gelir" dedi.
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı ve Milli Görüş Vakfı Başkanı Oğuzhan Asiltürk; Saadet Partisini destekleyenlerin desteğinin azaldığını belirterek, "Allah'ın izniyle önümüzdeki kongrede, memleketimizin şu anda içinde bulunduğu sosyal ve siyâsi şartlara uygun olarak hizmet edecek bir teşkilat oluşturacağız" dedi.
Oğuzhan Asiltürk, sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki resmi hesabından açıklamada bulundu. Asiltürk, Milli Görüş lideri merhum Necmettin Erbakan'ın ardından Saadet Partisi'nde yaşananları anlattı.
"SAADET PARTİSİNİ DESTEKLEYENLERİN DESTEĞİ AZALDI, MİLLETVEKİLİ ÇIKARAMADIK"
Asiltürk; "Erbakan hocamızdan sonra, Saadet Partisinde görev yapan kardeşlerimiz, sâdece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlâki ve mânevî değerleri savunduğu için, Saadet Partisini destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde milletvekili çıkaracak kadar oy aldığımız illerde, seçim işbirliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, aynı oyu alamadığımız için milletvekili çıkaramadık" ifadelerini kullandı.
Oğuzhan Asiltürk'ün açıklamaları şöyle:
Asiltürk, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
1- Hedefimiz huzur içinde yaşayacağımız bir dünya oluşturmaktır.
2- Ulaşmak istediğimiz hedefin önem ve değerinden dolayı, hoşgörülü, toparlayıcı ve yol gösterici olmamız gerekiyor.
3- Mü'minlerin kardeş olduklarına inandığımız için, kardeşler arasında iyi ilişkiler olmasını arzu ediyoruz. Siyâsi çekişmelerin oluşturduğu olumsuz ortamdan etkilenmeden, kardeşliğin oluşmasına ve gelişmesine çalışırız.
4- İnsanlara karşı hoşgörülü olmak, peygamberlerin ahlâkındandır. Peygamberimiz (a.s.) da insanlara şefkat ve merhametle davranmamızı emretmiştir. Müminler bu güzel ahlâka uyarlar.
5- Yeryüzünde birçok ülkede yaşayan Mü'minlerden farkımız, Allah'ın emir ve yasaklarına tam teslim olarak yaşamayı arzu etmemizdir.
6- Bu şuur seviyesine ulaşabilmek için, önce nefsimizle cihad etmemiz gerekir. Ancak bunu yaptıktan sonra insanlara örnek olabilir, onlara doğru yolu gösterebiliriz.
7- Bize bunu nasıl yapacağımızı Allah (c.c) Kur'anı Kerîmde bildirmiş ve Resûlullah da (a.s) örnek uygulamalarıyla, hayatında bizzat yaşayarak göstermiştir.
8- Millî Görüşçüler, kendi arzu ve istediklerine uyarak değil, ahlâki ve mânevî değerlere uygun olarak hareket ederler. Eğer inandığımız gibi yaşamazsak, yaşadığımız gibi inanmaya başlarız. Hz. Ömer (r.a.) bu gerçeği çok güzel ifâde etmiş.
9- Mekkenin fethinden önceki dönemde o dönemin müşrik idarecileri, Peygamberimiz (a.s.)'a inanan isanlara zulümlerini artırınca, zulüm görenler, zâlimleri Allah'ın cezalandırması için Peygamberimiz den yardım istediler.
10- Peygamberimiz (a.s.) zâlimler aleyhine bedduâ etmeye başlayınca, Allah (c.c.), Âli İmran suresinin 128. âyetini indirdi. Âyette şöyle buyruluyor:
11- "Bu işte, (zâlimlerle ilgili olarak) senin yapacağın bir şey yoktur. (eğer tevbe ederlerse) Allah, ya tevbelerini kabul edip onları affeder, ya da zâlim olduklarından dolayı onlara azap eder."
12- Bu âyetin ışığı altında Millî Görüşçülerin görevi, hatası olanları kötülemek değil, onları uygun bir dille hak ve adâlete çağırmaktır.
13- Peygamberimiz (a.s.), insanlara şefkat ve merhametle davranmamızı emrediyor. Erbakan hocamız bunu çok iyi bildiği için konuşmalarında kırıcı olmamaya özen gösterir, dinleyenlerin akıl, mantık ve vicdanlarına hitap ederdi.
