Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şükrü Çağlar ile üye hakimler Adem Okur ve Bilgehan Burhan'ın imzasını taşıyan kararda, Yıldıray Pala'nın örgütün haberleşme programı ByLock'a 63 farklı günde 1193 kez bağlandığı ifade edildi.
MAAŞININ YÜZDE 15'İNİ HİMMET OLARAK VERMİŞ
Gerekçeli kararda tanık olarak ifadesine yer verilen M.Ş.E, MİT Başkanlığına iş başvurusunda bulunduğunda Pala'nın bulunduğu örgüt evine gelerek MİT sınav programı hakkında kendisine bilgi verdiğini söyledi. Yıldıray Pala'nın o dönem Süleyman kod adını kullandığını ifade eden M.Ş.E, göreve başladıktan sonra sanıkla örgütsel toplantılar yaptığını, maaşından yüzde 15 oranında himmet verdiğini anlattı. Tanık V.K.A. da 2012'de MİT'e başvurduğunu, o dönem kendisinden sorumlu Harun kod adlı örgüt abisi tarafından Süleyman kod adlı Yıldıray Pala ile tanıştırıldığını, daha sonraki dönemde Pala'nın devre arkadaşları ve amirleri hakkında sorular yönelttiğini ve kurumla ilgili bilgiler verdiğini belirtti. Tanık A.S. de 2010 KPSS sınavından bir ya da iki gün önce Pala'nın sınavın yüzde 15'lik bölümünü kendisine gösterdiğini beyan etti
SOLUCAN USB'LER İLE BİLGİ SIZDIRMIŞ
Kararda ifadesine yer verilen tanık M.Y de Yıldıray Pala'yla istihbarat mahrem yapılanması içerisinde birlikte çalıştıklarını ifade ederek "Ben 2013 haziranda Ankara'ya mahrem yapıya geldim. Öğretmen pozisyonundaydım. MİT'in eğitim birimindeki öğrencilerden sorumluydum. Yıldıray Pala da benimle aynı pozisyondaydı. Genellikle öğrencilerin takibini yapardı, onlarla haftada bir görüşürdü. Bizim üstümüz F.C, solucan USB'ler aracılığıyla çalışılan konulardan belgeleri almaya yönelik faaliyetlerde bulunurdu. Solucan USB'ler, çalışılan devlet kuramlarındaki bilgisayarlara takılır ve bu bilgisayarlardaki bütün bilgiler USB'lerin kapasitesi kadar belleklere çekilirdi. Daha sonra bu bilgiler F.C'ye iletilirdi. Kuramlarla ilgili gizli bilgiler bu şekilde alınıp örgütün üst birimlerine ulaştırıldı. 2016'ya kadar bu şekilde devam ettik." Dedi.
Solucan USB'lerle sadece takıldıkları bilgisayarın değil o bilgisayarların bağlı olduğu tüm ağın bilgilerine ulaşılabildiğine dikkat çeken M.Y, "Dershanelerle ilgili yasa taslağı da bu şekilde bilgisayarlardan çekilip USB'ler aracılığıyla iletilmişti. Bunu bizzat Yıldıray Pala kendisi bilgisayardan çekip iletmişti." ifadelerinde bulundu.
FETÖ'nün istihbarat mahrem yapılanmasında görev yaptığını belirten tanık Ö.K, Pala'nın MİT'teki eğitim sürecini takip eden temsilci konumundaki Halid kod adlı F.C'nin altında "öğretmen" olarak çalıştığını kaydetti.
Ö.K, "Yıldıray Pala'nın Milli Eğitim Bakanlığında çalıştığını, 17-25 Aralık operasyonundan sonra örgütün 'renklendirme' adını verdiği yöntemle farklı dini cemaatlerin sohbetlerine gidip gelmeye başladığını biliyorum. O dönem örgüt özellikle mahrem yapılarda saklamak istediği şahısları, diğer cemaatlere ve partilere yönlendirdi." ifadelerini kullandı.
'ÖĞRETMEN' POZİSYONUNDA
Gerekçeli kararda, Milli Eğitim Bakanlığı uzman yardımcısı olarak görev yaparken Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kamu görevinden çıkartıldığı belirtilen sanığın dijital materyallerinde, terör örgütü lideri Fetullah Gülen'e ait çok sayıda video tespit edildiği belirtildi.
Yıldıray Pala'nın silahlı örgütün kuruluş amaçlarını, faaliyet ve eylemlerini benimseyerek ve örgütün kullandığı şifreli haberleşme programını da bu doğrultuda yüklediği aktarılan kararda "Sanığın FETÖ'nün amaç ve ilkelerini gerçekleştirebilmek amacıyla örgüt stratejisini benimsediği örgütün istihbarat mahrem yapılanmasında "öğretmen" pozisyonunda olduğuna dair tanık beyanlarından anlaşılmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre sanığın üzerine atılı eylemleri gerçekleştirdiği kanaatine varılmıştır." İfadelerine yer verildi. Gerekçede, Pala'nın 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 13 yıl 6 ay, 'Nitelikli dolandırıcılık' suçundan ise 3 yıl 9 ay hapis ile 84 bin 160 lira adli para cezasına çarptırıldığı ve hakkında takdir indirimi uygulanmadığı da belirtildi.