Bir destan: Çanakkale! Zaferin 107'nci yılında şehitlerimiz anılıyor
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yılı tüm yurtta törenlerle anılıyor. Dünya tarihine geçen en önemli savaşlardan biri olan Çanakkale Muharebesi, Birinci Dünya Savaşı'nın da seyrini değiştirmişti. Çanakkale'de Türk Milleti yedi düvele karşı büyük bir zafer elde ederek düşmanı püskürtmüş, kanı ile canı ile bir tarih yazmıştı. Türk Milleti'nin asil ve kararlı mücadelesi sonrası İngiliz Harp Kabinesi, 'Gelibolu ve Dardanel geçilmez' diyerek, Çanakkale'nin 'GEÇİLMEZ' olduğunu kabul etti.
Türk Milleti bundan tam 107 yıl önce kanı ile Çanakkale'de destan yazdı. Düşman, dönemin son teknoloji silahları ile Çanakkale'yi düşürmek için denizden ve karadan tüm yolları denedi. Ancak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün komutasında Türk Milleti ve Mehmetçik imkansızlıklar içinde büyük bir zafer kazandı. Bu zafer 18 Mart 1915 tarihinde düşmanın mağlubiyeti kabul ederek çekilmesi ile perçinlendi. Türk Milleti, Çanakkale Zaferi ile Birinci Dünya Savaşı'nın bile seyrini değiştirerek dünya tarihine geçti. Zafer için bedel ödemekten geri durmayan Türk Milleti'nin on binlerce evladı Çanakkale'nin bağrında şehadet şerbetini içti. Her yıl 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi olarak ülkemizde kutlanıyor, şehitlerimiz yad edilip, hayır duaları ile anılıyor. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 107'nci yılına girilirken, bu yıl dev bir eser olan Çanakkale 1915 Köprüsü ile de zaferimiz taçlandırılacak.
BİR DESTAN: ÇANAKKALE!
İtilaf Devletleri, 12'si İngiliz, 4'ü Fransız olmak üzere 16 muharebe gemisi, 6 muharip, 14 mayın arama-tarama ve 1 uçak gemisinden oluşan donanmayla 19 Şubat 1915 sabahı, 'Müstahkem Mevki Methal Grubu Bataryaları'na bombardıman başlattı. Takvim yaprakları 18 Mart'ı gösteriyordu. Düşman bir kez daha Çanakkale Boğazı'nı geçmek istedi. Saatler 11.15'i gösterirken taarruz başladı. Ancak düşmanın en kritik askeri gemileri büyük zarar aldı. Fransız ve İngiliz donanması bu kez de güneye yöneldi. Ancak bu kez de hesap etmedikleri bir şey vardı; Nusret Mayın Gemisi... Buraya döşenen paralel mayınlar donanmayı perişan etti. Osmanlı Devleti kesin zafer elde etti. Bu zafer, Çanakkale'nin geçilmezliğini tüm dünyaya ispat etti.
"BEN SİZE TAARRUZU DEĞİL ÖLMEYİ EMREDİYORUM"
Çanakkale'den vazgeçmek istemeyen düşman bu kez de 25 Nisan'da karadan bir çıkarma yapmak istedi. Arıburnu ve Seddülbahir'den tüm gücü ile zorlayan düşmana karşı Mehmetçik göğsünü siper etti. Gazi Mustafa Kemal, 'Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum' demişti, Mehmetçik ise geri dönmeyi hiç düşünmemişti. Savaş 8 ay sürdü. Düşmanın kimisi Çanakkale'nin bağrında can verdi kimisi ise ardına bile bakmadan kaçtı. Çanakkale ise düşmedi.
İNGİLİZLER KABUL ETTİ: ÇANAKKALE GEÇİLMEZ
Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı, İngilizlerin Çanakkale'nin geçilmez olduğunu kendilerinin kabul ettiğini şöyle anlatıyor:
Savunma bizim işimiz. Alman generaller Türk ordusunun başında bir bela. Bunların bazıları daha akıllıca adamlardır. Yabancı orduların komutanlarına orduyu teslim etmek çok akıllı bir iş değildir. Ön tarafta Fransızlar, 'Efendim biz kıyıları, Geliboluyu döveriz, siz ilerlersiniz, karaya da siz çıkarsınız.' dediler. Bayıldılar buna ama iş öyle olmadı. Fransız donanması çok ağır kayıplar verdi. 3 gemi tamamen saf dışı kaldı. Elizabeth bile yara alıp çekilmek zorunda kaldı. Dolayısıyla 'Çanakkale geçilmez' lafı oradan kaldı. Çanakkale geçilmez' lafını diyen biz değiliz. İngiliz Harp Kabinesi buna karar verdi, 'Gelibolu ve Dardanel' geçilmez dendi.