Çocukları
terör örgütü PKK tarafından kaçırılan ailelerin HDP il binası önünde süren evlat nöbeti 1107. günü geride bıraktı. Muş'tan gelen Ümit Özcan, 6 yıl önce 18 yaşındayken kaçırılan kardeşi Atilla Özcan için nöbet tutarken, "Kardeşimi HDP götürüp PKK'ya sattı. Kardeşim gelene kadar bu bina önünden kalkmayacağız. Hem Muş'ta hem de Diyarbakır'a eylem yapıyoruz. Kardeşim eğer beni görüyor ve duyuyorsan kaç gel, orası senin yerin değil, senin yerin Türkiye Cumhuriyeti'nin yeridir. Orası bizim yurdumuz ve devletimiz değil. Bir devletimiz varsa o da Türkiye Cumhuriyeti'dir" dedi. Anne Hatun Yüceyurt ise çocuğuna teslim ol çağrısı yaparak, "Sen gelene kadar buradan ayrılmayacağım" mesajı verdi. Diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı'nca (SETA) başkanlığın konferans salonunda "Sessiz Direnişin Sembolü: Diyarbakır Anneleri" sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma katılan Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti tutan annelerden Ayşegül Biçer, kendi evladına 28 Temmuz 2021'de kavuştuğunu belirterek, "Ama hâlâ oradayım, orada olmaya devam edeceğim" dedi. 84 milyonun çocuğuna sahip çıkarak orada tek yumruk olduklarını belirten Biçer, "Dünyaya sesleniyorum. Gelin annelerimizin feryadına ortak olalım; seslerine ses, nefeslerine nefes olalım. Artık çocuklarımız bir hiç uğruna ölmesin; askerimize, polisimize silah sıkmasın. O yüzden oradayız. Kendi evladımı kazanmış olabilirim ama gidip evimde oturamam. Çünkü bu dava, vatan-bayrak davası. Bu dava, evlatlarımızı hain taşeron terör örgütüne kurban vermeme davası. Buradan da tüm çocuklarımıza çağrımızdır, 'Ya leş olarak orada öleceksiniz ya da gelip burada devletinize teslim olup kendi vatanınız, toprağınız için mücadele ederek şehit olacaksınız'. Buradan tüm anne ve babalara da çağrımdır. Lütfen evlatlarınıza sahip çıkan. Lütfen gelin, Diyarbakır anneleriyle tek yumruk olalım. Hepimiz 84 milyon olarak evladımıza sahip çıkalım. Uyuşturucuya düşmüş çocuklarımız var, teröre düşmüş çocuklarımız var; bunlar virüs gibi her yerde. Bunlara 'Dur' demek de annelere düşüyor. İlk günden beri söylediğim bir sözüm var, 'Beşik sallayan anne neden dağları yıkmasın.' Gelin şu dağları yerle yeksan edelim. Üstüne güzel binalar inşa edelim" dedi.