2012 YILINDAN İTİBAREN BİR TSUNAMİ BAŞLADI
Küresel çaptaki eş zamanlı bir hareketin parçaları bunlar. Lütfen Jean M. Twenge'nin İnternet Nesli kitabını okuyun. Kitapta 2012 yılından itibaren bir tsunami başladı diyor. Akıllı telefonların çok fazla yaygınlaşmaya başladığı tarihtir. O tarihte sosyal medya ağları Netflix devreye girdi.
İNANILMAZ BİR SAVAŞIN ORTASINDAYIZ
Bunun 3 aşaması var. Bir, eşcinsel olmak utanılacak bir şey değildir. İkinci aşaması, madem eşcinsellik doğuştan gelir tedavisi mümkün değildir. O zaman buna toplumun her kesiminde izin verilmesi gerekir. Arkasından eşcinsel evlilik talebi gelecek. Üçüncü aşamada eşcinsellerin evlatlık alabilmesi gelecek. Arkasından translar gelecek. Trans istatiği inanılmaz yükseliyor. LGBT+P yani arkasından Pedofilizm gelecek. Gidişat bu… Hollanda'da adam Sübyancılık Partisi kuruyor, şikayet ediliyor. Hakim demokrasilerde bu yasaklanamaz diyor. Dünya nereye gidiyor? İnanılmaz bir savaşın ortasındayız.
BU İNSAN HAKLARI FALAN DEĞİL
Anlamıyorlar, büyük resmi göremiyorlar, bu onur haftasına izin vermekle kalmayacak, kendi çocuklarına kadar gelecek bu tehlike. Bu insan hakları falan değil. Kimse sokaktaki insanı neden eşcinselsin diye çevirmiyor. Bunun reklamının yapılması yanlış olan. Olay dört duvar arasında değil. Bu küresel çapta teşvik edilen bir durum. Bu da onların propagandalarından bir tanesi. Siz insanların haklarına müdahale edemezsiniz diyorlar. Erkeklerde yüzde 8-9'larda kadınlarda bu rakam daha yüksek. Eğer o politikacılar doktorlar, psikologlar da bunu görmüyorsa ya bu hınzırlıktır, ya ahmaklık ya da cehalettir.
TEHLİKEYİ GÖREMİYORLAR
Bu bir cinayet. Diyelim ki nur topu gibi bir kızınız var. Kızınız 14 yaşına geldi… Kızınız size geldi erkek olmak istiyorum diyor. Kızınız okula gidiyor, okul psikoloğuna anlatıyor. Diyor ki tamam öyle hissediyorsan öylesindir. Bu olaylar Irreversible Damage adlı kitapta anlatılıyor.
Anne babasına dahi izin vermiyorlar. İstersen adını değiştirelim diyorlar. Sonra o psikologlar ilaç yazıyorlar ve ergenliğini durduruyorlar. Ergenliği durdurmak demek cinayettir. Çünkü doğal bir süreci durduruyorsun. 14 yaşında kızdan bahsediyoruz. Kafası karışık bir kız çocuğundan bahsediyoruz. Sonra bu kıza diyorlar ki senin testesteron alman gerek diyorlar. Başlıyor ilaç almaya. Kollarında kıllar çıkıyor, sesi kalınlaşıyor. Anne baba o noktada panik oluyor. Doktora gidiyor ve o doktor diyor ki sen böyle doğdun diyor. Bu yalan! Tedavisi yok diyorlar, bu yalan! Kız sonra diyor ki ben göğüslerimden utanıyorum diyor. Bu sefer cerrahlar devreye giriyor. Kızın rahmi alınıyor, yumurtalıkları alınıyor. Irreversible Damage yani Dönüşü Olmayan Hastalık kitabı işte bunları anlatıyor. Bu kitap Amerika'da ödül kazandı. Yurt dışında ergenlerin eşcinsel ve trans eğilimlerine destek veren, cinsel gelişimi engelleyen ilaçların ve hormon tedavilerine kullanılmasına engel olmayan politikacılar, psikolog ve psikiyatrlar, eğer bu vahim durumu görmüyorlarsa ya cahil, ya ahmak ya da hınzır olabilirler. Umarız aynı durum Türkiye'mizde de tekerrür etmez.