Ekrem İmamoğlu'nun partinin ağır toplarıyla yaptığı gizli toplantıyı yorumlayan Uras, "Bu 200'ncü toplantı, anlıyoruz ki 199 toplantı daha olmuş. Yani yılın 200 gününü bu işe ayırmışlar. Ayrıca bir zoom toplantısını bile beceremeyip İstanbul'un, Türkiye'nin, partinin yönetiminin nasıl becerileceği… tuhaf bir durum var" şeklinde konuştu.
Ufuk Uras açıklamasına şöyle devam etti: Bir belediye başkanının Parti Meclisinin, Parti Kongresinin nasıl olacağına ilişkin toplantı yapması ilginç gerçekten. Kemal Bey'de diyor ki; bir daha duyarsam gereğini yapacağım diyor. Nereden bakarsanız burada anlaşılmaz bir durumla karşı karşıyayız. Toplantıya katılan Kemal Bey'in yakın çevresi, eğer değişim istiyorlarsa neden yanındalar. Trabzon'da, Karadeniz'de oylar düştü. En son Maltepe Mitingi'nde Sayın Genel Başkan 10 dakika konuşmuş. Diğer liderler yarım saat konuşmuşlar. Herkes bir sorumlu arıyor. Kemal Bey'in sorumluluğu çok açık, yenilgi ortada. Limana getirdikten sonra buradan kiminle çıkacağı belli değil, hangi tezlerle çıkacağı belli değil. Niye bunlar açık-kapalı zoom toplantılarında konuşulur. Ayrıca bir zoom toplantısını bile beceremeyip İstanbul'un, Türkiye'nin, partinin yönetiminin nasıl becerileceği… tuhaf bir durum.
"İSTANBUL'DA BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN KAÇMA YARIŞI VAR"
Gizli toplantı skandalının neden şimdi deşifre edildiğiyle ilgili dikkat çeken açıklamalar yapan Uras, "Bence olumlu bir gelişme oldu. Baba-kardeş-oğul politik kültür saçmalığından bir önce vazgeçmek gerekiyordu. Burada ciddi bir politik saflaşma var. Bu saflaşma çok kişisel düzeyde. Bunu bir politik saflaşmaya dönüşmesi anlamlı olur. 'Millet İttifakı'nın mutabakat metnini beğenmedik' doğrusu budur şeklinde… 'Kemal Bey helalleşme diyordu' bunlar yanlıştır, doğrusu budur şeklinde bir söylem olursa bu anlamlı olur. Ama çok kişisel düzeyde ilerlediğini görüyoruz. Bence önemli olan; yerel seçimlerde özellikle İstanbul'da belediye başkanlığından bir kaçma yarışı olduğunu görüyorum. Buna çok istekli olmama halini görüyorum. Kerhen bir belediye başkanlığı da seçmen nezdinde sıkıntı yaratıyor. Zaten ittifaklar olmaksızın belediye başkanlığı alınmasının da ne kadar güç olduğunu hepimiz biliyoruz.
"BU MORALSİZLİK NASIL AŞILIR BİLMİYORUM"
14 ve 28 Mayıs'ta yaşanan seçim yenilgilerinin ardından CHP'de yaşanan tüm gelişmeler göz önüne alındığında yaklaşan yerel seçimlerde nasıl bir yol izleyeceği ya da seçim sonuçlarının başarı getirip getirmeyeceğini değerlendiren Uras, şu ifadeleri kullandı:
Temel ajandanın, kentsel değişim ajandası olması gerekiyor. Bir İstanbullu olarak zamana karşı yarıştığımızı görüyorum. Değiştireceksek bu İstanbul'u değiştireceğiz. Öncelikli meselenin bu olması gerek. Kalan sürede bu yapılabilir mi? bilmiyorum. Değişim ne demek? Şimdiye kadar yapılmayanı yapmak demek. Şimdiye kadar neden yapmadınız, bundan sonra ne yapacaksınız? Bunların netleşmesi gerekiyor. Yeni değerler üretmek gerekiyor. Var olan değerleri tüketmek yeterli değil. O yüzden bu moralsizliğin nasıl aşılacağını bilmiyorum. CHP'nin mahalle delege seçimlerine baktığınızda, düşük bir katılım var, heyecan yok, kişisel itiş kakışlar var. Küskün olmak hemen sizi muhalif yapmıyor. Seçimlerin kaybedilmesinin nedeni de o. Kurucu bir siyaset yerine reaksiyonel bir siyaset seçmen nezdinde yeterince ikna edici görünmüyor. Kemal Bey bu işi bırakacak, bir daha Cumhurbaşkanı adayı olmayacak ama kim gelecek? Burada hakikaten bir muamma var. Yurttaş nezdinde, 'Ha şu olsun diyebilecekleri' bir isim yok. İstanbul Belediye Başkanlığını bile kazanıp kazanmayacağınız belli değil. Bu siyaseti hantallaştırıyor. Buradan yenilik çıkmıyor. Bunun bir fikri arka planı görünmüyor.