"TÜRKİYE YÜZYILI'NA GİDEN YOLUN, ÖNÜNDEKİ TAŞLARI TEMİZLEDİK"
İstiklalden istikbale kurduğumuz bu köprüyü inşallah güçlendireceğiz. Tıpkı bir asır önce olduğu gibi 85 milyon el ele gönül gönüle vererek Türkiye Yüzyılı'nı hep birlikte inşa edeceğiz. Tarih boyunca nice engeli aşan nice saldırıyı püskürten, nice oyunu bozan, nice imkansızı başaran mücadeleci bir milletin evlatları olarak bu hedefimize de ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Böylesine kendimizden emin ve iddialı konuşmamızın arka planında 21 yıllık emek, özveri ve çalışma vardır. Biz ne yaptığımızı 21 yılda neyi başardığımızı çok iyi biliyoruz. Biz kendimizi de milletimizi de Türkiye'nin potansiyelini de biliyoruz. Çünkü biz 2002'den beri boş durmadık. Türkiye Yüzyılı'na giden yolun, önündeki taşları temizledik altyapısını kurduk" diye konuştu.
EK DERS ÜCRETİNDE YÜZDE 25 ARTIŞ
Erdoğan, "Eğitimden teknolojiye, ulaştırmadan savunmaya, demokrasiden hak ve özgürlüklere kadar her alanda çok ciddi hazırlık yaptık. Bu süreçte eğitime daima özel önem ve öncelik verdik. Burada özetin özeti olacak şekilde bazı rakamları paylaşmak istiyorum. Bakınız, 2002 yılında göreve geldiğimizde derslik sayımız 343 bindi. Bugün bu sayı, iki kata yakın artışla 620 bine çıktı. 21 sene önce yaklaşık 500 bin öğretmenimiz varken şimdi 1 milyon 200 bin öğretmenimiz var. Halihazırda görev yapan öğretmenlerin yüzde 80'nini biz atadık. Rekor sayıdaki atamalar yanında öğretmenlik meslek kanunu hayata öğretmenlerimize ilave mali ve ekonomik haklar tanıdık. Şimdi bakanlığımıza bağlı olarak resmi eğitim kurumlarında ek ders ücreti karşılığında görev yapanlar ve usta öğreticilerimizle ilgili bir adım atıyoruz. Bu kardeşlerimizin saatlik ek ders ücretlerinde yaklaşık yüzde 25 oranında ilave bir artışa gidiyoruz. Böylece böylece aylık ücretlerinde 2023 yılında yüzde 91 oranında artış yapmış olacağız. Milli Eğitim burslusu, lisans üstü öğrencilerimizin burslarını da okudukları ülkenin şartlarına göre değişen oranlarda yükseltiyoruz. Burslarda döviz bazında ortalama yüzde 26-27 civarında bir zam yapmış oluyoruz.
Her iki müjdemizin de hayırlı olmasını diliyorum. Ülkemizin ekonomisi güçlendikçe bundan 85 milyonun her bir ferdinin hak ettiği payı almasını sağlayacağız. Eğitim kurumlarımızı, spor salonları, dijital kütüphaneler, laboratuvarlarla donatarak altyapı problemlerini önemli ölçüde çözdük. Okullarımızdaki 560 bin etkileşimli tahta sayısını 2023 yılı sonuna kadar 620 bine ulaştıracağız. Okullarımızın fiziki altyapısını geliştirme yanında darbeci zihniyetin eğitim sisteminde yol açtığı tahribatı da giderdik. Meslek liselerine üvey evlat muamelesi yapan katsayı adaletsizliğine son verdik. Ortaokul ve liselerde, başörtüsü yasağını kaldırarak kız evlatlarımızın eğitimlerinin önünü açtık. İsteyen öğrencilerimiz ülkemizdeki tüm okullarda mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i ve peygamberimizin hayatını öğrenme imkanına kavuştu. Ders kitaplarını ücretsiz dağıtarak hem velilerimizi büyük bir yükten hem de öğrencilerimizi kırtasiye kırtasiye dolaşmaktan kurtardık. Okul öncesi eğitimi, daha önce hiç olmadığı kadar yaygınlaştırdık. Daha bunun gibi saymaya kalksak saatler sürecek pek çok yeniliği, reformu, atılımı, düzenlemeyi eğitim alanında ülkemize kazandık" ifadelerini kullandı.
"TÜRK DEMOKRASİSİ, SİVİL ANAYASA YAPACAK OLGUNLUĞA ULAŞMIŞ"
Recep Tayyip Erdoğan, "Hayatın dinamizmi içinde, yeni ihtiyaçların ortaya çıkması gayet doğaldır. Bizim okul yıllarımızla, çocuklarımızın ve torunlarımızın büyüdükleri zaman arasında dağlar kadar fark var. Sadece teknolojik imkanlar değişmedi. Aynı zamanda insanlar değişti. Talepler değişti. Karşı karşıya kalınan sorunlar değişti. Tüm bunlarla birlikte elbette beklentiler ve istekler de değişti. hayata dair her alanda köklü değişimler yaşanırken eğitim yöntemlerinin, eğitim araçlarının ve müfredatın aynı kalması elbette düşünülemez. Biz böyle gelmiş, bırakalım, böyle gitsin zihniyetinin bedelini çok ağır ödemiş bir ülkeyiz. Hepsi beşeri hazinemiz olan pırıl pırıl çocuklarımızı yasakçı, tek tipçi, formatlayıcı eğitim sisteminin paslanmış dişleri arasında ne yazık ki kaybettik. Sınav odaklı, sınavlardaki başarıya odaklı bakış açısı ne yazık ki eğitim sistemimizin kanayan yaralarından biri oldu. Düşünmeye, sorgulamaya öğrencilerimizin sanat, spor, bilim, edebiyat gibi farklı alanlardaki kabiliyetlerini keşfetmeye yeterince önem verilmedi. Milletimize asırlardır ayakta tutan manevi değerler örselendi, yok sayıldı. Devlet, eğitimde vatandaşın talepleri karşısında kör, sağır kesildi. Tüm bu acı tecrübelerimizin ışığında artık şunu çok net görebiliyoruz.
Eskiye öykünerek, zamanın gerisinde kalarak hiçbir yere varamayız. Evlatlarımızı, kendi dönemimizin şartlarına göre değil, onların yaşayacakları zamanın ihtiyaçlarına göre yetiştirmemiz gerekiyor. Bu amaçla atılan her adımı, önüne arkasına bakmadan birilerinin hemen yapbozculuk olarak yaftalamasını kesinlikle doğru bulmuyoruz. 85 milyon olarak hepimizin birinci önceliği evlatlarımızın geleceğidir. Eğitim meselesinde, siyasi görüşü ne olursa olsun tüm paydaşların yapıcı eleştirilerine açığız. Önerisi olan getirsin. Fikri olan paylaşsın. Tenkidi olan iletsin. Yapılan her çalışmaya kapı duvar olmak yerine eğitimde kaliteyi arttıracak projeler sunulsun. Ama doğrudan istikbalimizi ilgilendiren eğitim konusu ideolojik kokafoniye mahkum edilmesin. Buradan bir kez daha akademisyeni, sendikası, derneği, gazetecisi, siyasi partisi dahil herkesi objektif bir anlayışla eğitim hamlelerimize samimi katkı vermeye davet ediyorum. Türkiye, eğitim başta olmak üzere her meselesini konuşacak, tartışacak, ortak akılla çözüm yolları bulacak kapasiteye sahip bir ülkedir. Aynı durum darbe anayasası yerine ülkemizi sivil, kuşatıcı ve özgürlükçü bir anayasayla buluşturma hedefimiz için de geçerlidir. Türk demokrasisi, sivil anayasa yapacak olgunluğa ulaşmış 15 Temmuz ihanetinden alnının akıyla çıkarak rüştünü ispat etmiştir. Cumhuriyetimizin ikinci asrındaki yolculuğumuzu sivil bir anayasayla yapmamız amaçlarımıza daha kolay ulaşmamızı sağlayacaktır.