Son dakika | Bakan Fidan'dan New York'ta önemli açıklamalar: Azerbaycan'ın yanındayız
Son dakika... Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, New York'taki Türkevi'nde BM 78. Genel Kurulu'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakan Fidan, Karabağ'daki anti terör operasyonu hakkında "Azerbaycan'ın yanında olduğumuzu yineledik" dedi.
Son dakika... Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, New York'taki Türkevi'nde BM 78. Genel Kurulu'na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Fidan'dan New York'ta önemli açıklamalar: Azerbaycan'ın yanındayız | Video
Bakan Fidan açıklamalarında şu ifadelere yer verdi;
"Sizlerle bu buluşmamızdan sonra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres ile de bir görüşmemiz olacak. Bu görüşmemizin ardından New York'tan ayrılacağız. Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu jeopolitik dinamiklerin hızla değiştiği ve stratejik denklemlerin yeniden kurulmakta olduğu bir dönemde gerçekleşti. Ülkemiz bahse konu dinamiklerin ve denklemlerin odağındadır. Bu seneki programımızı iki cümlede özetlemek gerekirse şunu söyleyebiliriz; BM Genel Kurulu sırasında diplomasinin kalbini New York'ta attı, Türkiye'miz ise bu diplomasi trafiğinin tam merkezinde yer aldı.
TÜRKEVİ VURGUSU
Türkevi, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türk dış politikasının geldiği aşamanın vücut bulduğu bir mekana dönüşmüştür. Gerçekten de Türkiye'nin 21 yılda geldiği nokta dünya gündemini ilgilendiren her konuda söz sahibi olan görüş ve yönlendirmelerine başvurulan bir aktör hüviyetindedir. Genel Kurulun bu seneki teması olan herkes için barış, refah, gelişim ve sürdürülebilirlik konularına baktığınızda da her bir noktasında Türkiye'nin öncü rolünü göreceksiniz.
Bugün Ukrayna savaşı başta olmak üzere barış için ara buluculuk yapan, gıda krizini önleyen, Karadeniz Tahıl Girişimi için çok katmanlı ve çok paydaşlı bir çaba gösteren, bölgesel ekonomik ve siyasi işbirliği modelleri geliştiren, küresel adaletsizlikleri ve eşitsizlikleri çözmek için her türlü imkanı seferber eden bir Türkiye var. Dolayısıyla Ukrayna olsun Karabağ olsun Suriye olsun, iklim değişikliği ve çevresel sorunlar olsun, stratejik önem taşıyan hemen her konuda birçok görüşme yaptık. Toplantılara katıldık.
"40 GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİK"
Çok değerli basın mensupları, malumunuz Sayın Cumhurbaşkanımızın New York'ta çok yoğun bir programı oldu. 19 Eylül Salı günü Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na hitap ettiler. Yaptıkları konuşma zamanın ruhunu yansıtan, daha adil bir dünya için bir çağrı, bir manifesto niteliğindeydi. Çok sayıda ülkenin devlet ve hükümet başkanı ve NATO Genel Sekreteri'yle görüştüler. Ayrıca Sayın Hanımefendinin de bu süre zarfında sıfır atık başta olmak üzere çevre ve kültür alanında ülkemizi tanıtan faaliyetleri ve temasları da oldu.
Sayın Cumhurbaşkanımızı New York'tan ayrılmadan önce kendi programları hakkında basına bilgi verdiler. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Haftası Dışişleri Bakanları için de yoğun bir diplomasi trafiğinin yaşandığı bir haftadır. Biz de bu süre zarfında Sayın Cumhurbaşkanımıza refakat etmenin yanı sıra birçok ikili ve çok taraflı görüşme yaptık. Bu çerçevede sekizi uluslararası toplantı olmak üzere toplam 40 görüşme gerçekleştirdik. Maalesef zaman kısıtlamalarından dolayı birçok görüşme talebine yanıt veremedik.
TÜRK DİPLOMASİSİ ÇOK BOYUTLU
Türk diplomasisi konu ve coğrafya itibariyle çok boyutlu ve çok çeşitlilik arz etmektedir, örneğin dün aynı gün içinde Türk dünyasının gururu olan Türk Devletleri Teşkilatı'nın Dışişleri Bakanları toplantısıyla güne başladık. Ardından ABD Dışişleri Bakanı'yla görüştük. Ardından Rusya ve İran Dışişleri Bakanlarıyla Suriye'yi konuştuk. Daha sonra İsrail Dışişleri Bakanı'yla bir araya geldik. Akşam Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı ile başta Filistin olmak üzere İslam dünyasını ilgilendiren konuları masaya yatırdık. Bu geniş yelpazeye yayılan konuları bütün bu paydaşlarla ele alabilecek, etki bırakabilecek bir devletiz. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Yüksek Düzeyli Haftası'ndaki çalışmalarımız da bunu bir kez daha teyit etmiştir. Tabii ki birçok görüşmenin odak noktasını bu dönem Rusya-Ukrayna bağlamındaki gelişmeler başta olmak üzere bölgemizde barış ve güvenliği yakından ilgilendiren konular teşkil etti. Bu bağlamda Türkiye'nin uluslararası barış, kalkınma ve refaha katkılarının özellikle de küresel gıda güvenliğinin temin yolundaki çabalarının takdir ve ilgiyle izlendiğini bir kez daha müşahede etme imkanımız oldu.
"AZERBAYCAN'IN DAİMA YANINDAYIZ"
Diğer yandan malumunuz yüksek düzeyli hafta esnasında Azerbaycan toprak bütünlüğünü ve vatandaşlarının güvenliğini sağlamak üzere Karabağ'da bir operasyon düzenlemek durumunda kaldı. Sayın Cumhurbaşkanımız, Genel Kurula hitaplarında Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu bir kez daha vurguladılar. Bizle temaslarımızda Azerbaycan'ın haklı davasında daima yanında olduğumuzu yineledik. Bu konuda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde tertiplenen toplantıya da Türkiye olarak katıldık ve Azerbaycan'a güçlü desteğimizi beyan ettik. Azerbaycan'ın bu son operasyonu Güney Kafkasya'da istikrar ve normalleşme için yeni bir fırsat penceresi aralamıştır. Bu fırsat penceresini vakit varken Ermenistan'ın daha iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Komşu coğrafyamızda barış, istikrar ve refahın hakim kılınması için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz Bu arada bir parantez açayım. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Sayın Ceyhun Bayramov çok anlamlı bir jest yaptı. Kendisi sağ olsun kardeşliğimizin nişanesi olarak kadim Türk toprağı Karabağ'dan bir halı getirdi. Türk dünyasının New York'taki ortak evine hediye etti. Biz de bunu Türkevi'mizde şerefle taşıyacağız.
BLİNKEN İLE GÖRÜŞME
Dün yine Amerika Dışişleri Bakanı Blinken ile yaklaşık 45 süren baş başa bir görüşme yaptık. Samimi ve yapıcı bir görüşme oldu. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha üst bir seviyeye çıkarılması için önümüzdeki dönemde atılabilecek somut adımları ele aldık. Yani sır değil, Amerika'yla anlaşmazlıklarımızın olduğu bazı konular var, bunları ciddi müttefiklik ilişkisi içerisinde ve karşılıklı saygı temelinde ele almaktayız.
Elbette İsveç'in NATO'ya katılım süreci, Karadeniz'in tahıl girişimi ve Karabağ gibi bölgesel konuları da masaya yatırdık, tabiatıyla ikili temaslarımızın yanı sıra çok çeşitli, çok taraflı toplantılara da katıldık. Finlandiya'yla öncülüğünü yaptığımız barış için arabuluculuk girişimi dostlar grubunun 13. toplantısını gerçekleştirdik. Karadeniz Tahıl Girişimi örneğinde olduğu gibi arabuluculuğun ve diplomasinin hala önem arz ettiğini, sorunlara barışçıl çözümün temel önceliğimiz olması gerektiğini hatırlatma imkanımız oldu.