Bir dizi programa katılmak için geldiği Kilis'te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tunç, deprem sonrası yaraların sarılmaya çalışıldığını ifade ederek, "6 Şubat tarihinde meydana gelen dünya tarihinin en büyük depremi olarak tarihe geçen o felaketin ardından yaraların sarılması mücadelesi devam ediyor. Her deprem bölgesi bizim, kabinemizin, Cumhurbaşkanımızın hep birinci önceliği oldu. Bütün kabine toplantılarında ilk önceliğimiz deprem bölgesinde gerçekleştirilen 11 vilayetimizde şehirlerimizin yeniden inşası ile ilgili yapılan çalışmalar hep gündemimizde oldu. Bu anlamda da depremden bu yana şehirlerimizin yeniden inşası süreci hızlı bir şekilde devam ediyor" dedi.
Deprem sonrası 11 vilayette yargı hizmetlerinin aksamaması için çalıştıklarını belirten Bakan Tunç, "Deprem anından itibaren Adalet Bakanlığımız da özellikle 11 vilayetimizde yargı hizmetlerinin aksamaması ile ilgili çalışmaları titizlikle sürdürdük. 120 sayılı olağanüstü hal kararnamesi, cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile özellikle yargı hizmetleriyle ilgili yayınlanan kararname sonrası yargı hizmetlerinin aksamaması, vatandaşlarımızın bir hak kaybına uğramaması için gerekli tedbirleri ihtiva eden kararname doğrultusunda çalışmaları gerçekleştirmiştik. Adalet Bakanlığı olarak da depremin ilk andan itibaren gerek bilirkişilik konusunda gerek Adli Tıp'ımız gerekse delil tespitleri noktasında yoğun bir çalışma içerisine girmiştik. Bölgeye değişik illerden bin hakim ve savcımız gelmişti. 984 bilirkişi görevlendirilmişti. Bölgede yine 550 civarında da Adli Tıp personeli deprem sonrasında görevler yapmıştı. Kardeş Adliye projesiyle de diğer illerimizden bölgeye toplamda 8 bin 951 adliye personelini göndermiştik. Buralarda gece gündüz konteynerlerde yaşayarak, buradaki hizmetleri, delil tespiti çalışmaları, soruşturmaların yürütülmesiyle ilgili çalışmaları aksamadan yerine getirmişlerdi" diye konuştu.
Deprem bölgesine özel bir karar aldıklarını vurgulayan Bakan Yılmaz Tunç, idari yargılama usulü ve bilirkişilik kanunlarına geçici birer madde ilavesini sağladıklarını ve bunun TBMM'den geçerek yürürlüğe girdiğini belirtti. Bakan Tunç, "Gaziantep'te yargı mensuplarımızın katılımıyla yaptığımız deprem toplantısında ortaya çıkan ihtiyaçlar ve görüşler doğrultusunda da yasal düzenleme gerektiren hususları Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin takdirlerine sunduk ve iki önemli konuda yasal düzenleme gerçekleşti ve geçen haftadan itibaren de yürürlüğe girdi. Hasar tespitlerinden ve yıkım kararlarından doğan idari davalarda yeni bir usul, sadece geçici madde, 6 Şubat depremlerinden etkilenen 11 ilimizde görülecek olan davalarla ilgili idari yargılama usulüne geçici bir madde ilavesini sağladı meclisimiz. Buradaki değerlendirmeler sonrasında çıkan görüş doğrultusunda normal süreçte 750 günde bitecek dava bu usulle 168 gün içerisinde tamamlanmış olacak. Aynı düzenleme içerisinde bilirkişilikle ilgili özellikle bilirkişi raporlarının gecikmemesi yargılamanın aksamaması önemli. Bu nedenle de bölge dışından bilirkişi atanabilmesi ile ilgili olarak da yine bilirkişilik kanunumuza geçici bir madde ekleyerek özellikle mevzuat bakımından deprem bölgemizdeki devam eden davalarda bir tıkanıklığın olmaması için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik" dedi.
Kilis'e özel çalışmalarla ilgili de bilgi veren Tunç, "Özellikle Kilis ile ilgili ise yeni bir adliye binasına ihtiyacımız olduğu ortada. Bu anlamda bizim de önceden bir hazırlığımız bir çalışmamız vardı. Kilis'te 2012 yılında yapılan adalet binası artık artan nüfusa cevap veremez hale geldi. Şimdi Kilis'e 11 bin 329 metrekare büyüklüğünde ek adalet binasının 2024 yılı etüt proje programına ve ardından da inşaat programına alınması ile ilgili yatırım programına teklifimizi sunduk. Ayrıca 2024 yılında Kilis'te adliye personelimiz için 36 yeni ilave konut projemizi de yatırım programına teklif ettik. Ayrıca son atamalarla Kilis'e 65 yeni adliye personeli ataması gerçekleştirdik" diye konuştu.