Bakan Tunç: BM Soykırım Sözleşmesi'ndeki tüm unsurlar gerçekleşti

Son dakika haberleri: Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye ölüm yağdıran İsrail'in bölgede işlediği insanlık suçlarına tepki göstererek, "BM Soykırım Sözleşmesi'ndeki tüm unsurlar gerçekleşti." dedi.

Son dakika haberleri: Avrupa Birliği Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor'un, Gezi Parkı davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Osman Kavala'yı ziyaret etmesine ilişkin açıklamada bulunan Bakan Tunç, "Gezi davası ile ilgili Türkiye'de yargımızın vermiş olduğu bir karar söz konusu ve bu karar Yargıtay tarafından da onandı, kesinleşti. Başından beri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin tavrı da belli, orada nasıl bir siyasi süreç işlediğini de hep beraber görüyoruz.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi konuyu maalesef yargı boyutunun dışında tartışıyor. Dosyadaki deliller, işlenen suç, suçun mahiyeti… Gezi olaylarını hatırlarsak nasıl bir şiddet olayı olduğunu hep beraber o gün yaşamıştık. Dolayısıyla bir kalkışma hareketi söz konusuydu ve bu da Türk yargısı tarafından deliller ile tespit edildi ve bağımsız yargı kararını verdi. Yargıtay tarafından onandı. Bakanlar Komitesindeki görüşmeler devam ediyor. O süreç kendi mecrasında sürüyor. Biz de Adalet Bakanlığı olarak Bakanlar Komitesinde görüşlerimizi ifade ediyoruz. Burada Türkiye'nin haklılığını ve bağımsız ve tarafsız Türk yargısının vermiş olduğu karara saygı duyulmasını, bu konunun siyasallaştırılması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi.

"BİNLERCE TOPLANAN DELİL VAR"

Bakan Tunç, "İsrail maalesef 1917 yılından bu yana Filistin topraklarını işgal etmiştir. İnsanları Gazze'de katliama maruz bırakıyor. Burada savaş suçu işlendiği bütün dünyanın da kabulünde. İsrail hakkında açılan soruşturma da ellerinde. Katliamı gerçekleştiren İsrail'in binlerce toplanan delil var. 2019'dan bu yana soruşturmanın uzaması manidar. Katliamda ortaya çıkan deliller de aşikâr.

BM'ye üye olan birçok ülkede suç duyurusunda bulundu. Türkiye'den de suç duyuruları gerçekleşti. Orada bebek katliamı yapılıyor. Bebeklerin katledildiği bir dünyadan barıştan söz etmek mümkün değil." ifadelerini kullandı.

KİM SUÇ İŞLEMİŞSE KANUN KARŞISINDA EŞİTTİR

Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud'un oğlu Mohamed Hassan Shekh Mohamud'un İstanbul'da karıştığı ölümlü trafik kazasına ilişkin Bakan Tunç, "Bir trafik kazası yaralama ile sonuçlanmış ve davası henüz açılmamış soruşturma aşamasında. Son çıkan görüntülere baktığımız zaman özellikle vatandaşımız motosikletle giderken arkadan vurma söz konusu. Görüntülerde o gözüküyor. Bu anlamda tabii vatandaşımızın da vefat etmiş olması nedeniyle suç vasfının da değişmesi söz konusu. Bu anlamda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız bunu mutlaka değerlendirecektir. Çünkü bir vefat var ve trafik kazası görüntülere baktığımız zaman da orada tabi bunu değerlendirecek olan Cumhuriyet savcılarıdır. Bu noktada gerekli adli işlemler yapılacaktır, hiç kimsenin şüphesi olmasın. Eğer ortada bir kusur varsa bir suç varsa bunun mutlaka takipçisi olunacaktır. Sıfatı ne olursa olsun hiç önemli değil. Somali Cumhurbaşkanının oğlu da olabilir, sıradan bir vatandaş da olabilir. Kim suç işlemişse kanun karşısında eşittir" ifadelerini kullandı.

Bakan Tunç: "BM soykırım sözleşmesindeki tüm unsurlar gerçekleşti" | Video

MİLLETVEKİLLERİMİZİN TAKDİRİNE SUNACAĞIZ

Yeni Yargı paketinin içeriğine ilişkin bilgi veren Bakan Tunç, şunları söyledi: "Yargı Reformu Strateji Belgemiz ile İnsan Hakları Eylem Planının çalışmaları sürüyor. Çalışmalar bittiğinde bütün görüşleri aldıktan sonra, barolarımız, üniversitelerimiz, Türkiye Büyük Millet Meclisinde ilgili komisyonlarımız ve yargı mensuplarımız, uygulayıcılarımız tüm geniş katılımlı bir görüş alma sürecindeyiz. Toplantılarımız yaklaşık 3-4 aydır devam ediyor. Bu hazırlık bittikten sonra Yargı Reformu Strateji Belgemizi ve İnsan Hakları Eylem Planımızı Türkiye Yüzyılının ilk belgeleri olacak bunlar reform anlamında. Sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuyla paylaştıktan sonra o hedefler doğrultusunda biz gerek yasamayı ilgilendiren hususları milletvekillerimizin takdirine sunacağız, yürütmeyi ilgilendiren idari uygulamaları da yürütme olarak hangi bakanlığa düşüyorsa bunların bir hedef olarak gerçekleşmesi için gayret içerisinde olacağız."

KANUN PAKETİ 60'TAN FAZLA MADDEDEN OLUŞUYOR

Kanun paketi konusunda çalışmaların devam ettiğini belirten Bakan Tunç, "Yargı uygulamalarını ilgilendiren birçok husus var. Bu yargı reformu strateji belgesini beklemeden önce çünkü süreli hususlar var öncesinde kanunlaşması gereken. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin takdirine sunacağız. Milletvekillerimizin takdiridir. Tabi yasama teklifi yalnızca onlara aittir yeni sistemde, biz sadece teknik destek verebiliriz. 60'tan fazla maddeden oluşan bir paket söz konusu, taslak söz konusu. Bu taslakta milletvekillerimiz bunlara yenilerini ilave edebilir ya da uygun görmeyebilir, takdir onların. Özellikle cezasızlık algısını ortadan kaldıracak düzenlemelerin yapılması noktasında kamuoyunda büyük bir beklenti var. Bu beklentiyi karşılamamız lazım. Yani suç işleyenin yanına kar kalmaması lazım. İki yılın altında bir cezaya hüküm giyen birisi koşullu salı verme süresiyle beraber denetimli serbestliği de dikkate aldığımızda hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye olmuş oluyor. Dolayısıyla bu da toplumda bir cezasızlık algısına neden oluyor. Bu anlamda denetimli serbestlik süresini otomatik bir yıl şeklinde değil de bir oran getirerek 5'te bir olabilir, bu tabii ki milletvekillerimizin takdirindedir. Yani bir ay cezası olan bile 12 gün cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyoruz. Yani bu bizim geniş bir şekilde katıldığımız toplantılarda hep dile getirildi. Yine işte 2 yıl ceza alan birisinin özellikle koşullu salı vermesi bir yıl, bir yılın 5'te biri denetimli serbestlik olduğunda da en az dokuz ay gibi bir cezaevinde kalması özellikle cezasızlık algısının ortadan kaldırılması açısından önemli diye düşünüyoruz" diye konuştu.

5 YILIN ALTINDAKİ SUÇLAR BAKIMINDAN HAPİS CEZASI GELİYOR

Toplumda cezası özellikle 5 yılın altındaki suçlar bakımından bu suçları işleyenlerin cezaevinde kalma durumunun söz konusu olacağını söyleyen Bakan Tunç, "En önemli hedef nedir, caydırıcılıktır, suçların önlenmesidir diğer taraftan da bir yaptırımla karşı karşıya kalmasıdır. Evet suçlunun ıslahı da önemlidir. Denetimli serbestlik, koşulu salı verme süreleri bunun için vardır, ıslah açısından vardır. Dolayısıyla böyle bir düzenlemeyi biz milletvekillerimize sunacağız, takdir onların" dedi.

AYM'NİN İPTAL KARARLARI SONRASI YENİ DÜZENLEMELER YAPILACAK

Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği bazı hususlar ile ilgili de düzenlemeler yapılacağını söyleyen Bakan Tunç, "Özellikle ceza mahkemesi kanunumuzda basit yargılama usulüne ilişkin ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin iptal kararları vardı. Buralarda yeni düzenlemeler yapmamız gerekecek. Çünkü belli bir süre verdi Anayasa Mahkemesi ve bu süre içerisinde bu düzenlemeleri yapmamız gerekecek" ifadelerini kullandı.

TAZMİNAT KOMİSYONU KURULACAK

Tazminat komisyonu kurulması konusunda da çalışma yaptıklarını belirten Bakan Tunç, "Uzun süren yargılamalar neticesinde hak mahrumiyeti neticesinde vatandaşlarımız Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorlardı. Anayasa Mahkemesi'nin son bir kararı oldu ve bu karar doğrultusunda da bir düzenleme yapmamız gerekecek. Bu da tazminat komisyonunun kurulması. Vatandaşlarımız adil yargılanma hakkı, uzun süren yargılamalar neticesinde bir manevi tazminat talebinde bulunacaksa Anayasa Mahkemesi'ne başvurmadan önce Adalet Bakanlığımızca kurulacak olan Tazminat Komisyonuna başvurup hakkını orada alabilmesi, komisyon kararı da tabii yargı denetimine açık olacak. Buna benzer çok sayıda düzenlemeye ihtiyacımız var. Bu ihtiyaçlarımızı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin takdirine sunacağız" dedi.