Gezi davasından mahkum olduktan sonra milletvekili seçilen ve Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararı verdiği Can Atalay hakkında Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uyulmamasına hükmetmişti.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, kararında, Anayasa hükümlerini ihlal eden ve kendisine verilen yetki sınırlarını yasal olmayacak şekilde aştığı gerekçesiyle hak ihlalinin kabulü yönünde oy kullanan ilgili Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında gereğinin takdir ve ifası için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunmuştu.
KRİZİN GİDERİLMESİNE YÖNELİK TEKNİK ÇALIŞMA YAPILDI
Can Atalay kararının ardından patlak veren Yüksek Yargıda ki krizin çözümüne ilişkin Adalet Bakanlığı tarafından teknik bir çalışma yapıldığı öğrenildi. Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş kanununda yer alan 50. madde ile Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun 311. maddesi arasında bir uyumlandırma çalışmasıyla söz konusu krizin giderilmesi amaçlanıyor.
Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş kanununda yer alan 50. maddede, "Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi halinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere hükmedilir" denilirken, CMK'nın 311. maddesinde ise, ceza mahkemeleri tarafından verilen ve kesinleşen bir hükmün yeniden mahkemeye taşınarak ceza alan kişinin lehine veya aleyhine yeniden yargılama yapılabilmesi kuralı yer alıyor.
AYM YENİDEN YARGILAMA TALEBİNDE BULUNAMAYACAK
Bu kapsamda, yapılacak olan düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi, ihlal kararı verebilecek ancak yeniden yargılama talebinde bulunamayacak. Hakkında ihlal kararı verilen kişi Adliyeye giderek yeniden yargılama talebinde bulunacak ve yeniden yargılama kararı hükmü veren mahkemenin takdirine bırakılacak. İlk derece mahkemesinin yeniden yargılama yapılmasına yönelik başvuruyu reddetmesi halinde istinaf mahkemesine ve ardından Yargıtay'a başvuru yolu olacak.
TBMM'YE GÖNDERİLECEK
Adalet Bakanlığı tarafından yapılan teknik çalışmanın seçimlerden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne gönderilmesi planlanıyor. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon kanalında yüksek yargıdaki krizin giderilmesine yönelik teknik bir çalışmanın yapıldığı sinyalini veren Bakan Tunç, Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruya bakacak bölümünün Yargıtay ve Danıştay'dan gelen hukukçulardan oluşması yönünde bir Anayasa değişikliği yapılırsa bunun Türkiye için olumlu olacağını belirtmişti. Tunç, "Bireysel başvuru kararları Yargıtay ve Danıştay'dan gelen hukukçulardan oluşan bölümde görülürse o zaman özellikle Yargıtay incelemesinden geçmiş bir kararın hak ihlali bakımından incelemesini hukukçular yapmış olur. Burada hukukçu olmayanlardan oluşan bir ekip tabi farklı kararlara neden olabiliyor. Bu bir Anayasa değişikliği gerektirebilir" ifadelerini kullanmıştı.