SON DAKİKA: TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar'dan çarpıcı sözler: Demir Kubbe de delinecek, cin şişeden çıktı...
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Sabah YouTube kanalında önemli açıklamalarda bulundu. Akar, yeni anayasa çalışmaları için slogan olabilecek bir ifade kullandı, “Geleceği, bugünden yönetebilecek bir anayasa hazırlamak hepimizin görevidir” dedi. Akar, soykırımcı İsrail’in saldırganlığına da vurgu yaparak, “Risk artık tehdide dönüştü.” ifadelerini kullandı.
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Sabah YouTube kanalına İsrail'in soykırım politikalarından, Kıbrıs meselesine, yeni anayasa çalışmalarından, S-400 tartışmalarına kadar çok önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Akar, yeni anayasa çalışmaları için dikkat çeken bir tanım yaptı, "Geleceği, bugünden yönetebilecek bir anayasa" ifadesini kullandı. Akar, İsrail'in soykırım politikasına ise, "Teopolitik siyonazi terörizminin reel politiği bitirmesine insanlık izin vermemelidir" sözleri ile tepki gösterdi.
AKAR'DAN 'YENİ ANAYASA' SÖZLERİ
TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, yeni anayasa çalışmaları ile ilgili yaptığı değerlendirmede, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği esaslara baktığınızda olay çok açık ve net. Sivil, kapsayıcı, modern, yeni, tüm ihtiyaçlarımızı karşılayacak bir anayasaya ihtiyacımız olduğunu herkes konuşuyor. Quantum liderliği vs. diyoruz, oraya yakışır bir anayasadan bahsediyoruz. TBMM'de devam eden bir çalışma var. Biz de bunun takipçisiyiz. Ülkemizin gücüne, büyüklüğüne yakışır bir anayasaya kavuşmak hedefimiz." dedi.
Akar, yeni anayasa çalışmalarına yönelik motto niteliğinde bir ifade de kullandı, "Geleceği, bugünden yönetebilecek bir anayasa hazırlamak hepimizin görevidir." ifadelerini kullandı.
İSRAİL'İN NORMAL ZAMANDA 1 SAATTE YAPTIĞI BİR OLAY DÜNYANIN EN AZ 1 YILINI İŞGAL EDERDİ"
İsrail'in Gazze'deki soykırım politikalarını değerlendiren Akar şu ifadeleri kullandı:
Nüfuz alanlarını genişletmek için Orta Doğu başta olmak üzere büyük güçlerin mücadelesi devam ediyor. Herkesin tedirgin olması, müteyakkız olması, dikkatli olması lazım. İsrail'in yaptıkları, insanlık bakımından ve hukuki anlamda tarihte görülmemiş bir katliam olarak başladı. Etnik temizlikten sonra şimdi de soykırıma dönüşmüş durumda. Derhal, hemen, şimdi akan kanın durdurulması lazım. İsrail'in bu süreçte 1 saatte yaptığı bir olay, normal zamanda dünyanın gündemini 1 yıl işgal ederdi.
"OSMANLI'DAN SONRA BÖLGEDE ÇOK CİDDİ BİR GÜÇ BOŞLUĞU VAR"
Akar, sözlerine şöyle devam etti:
Orta Doğu'da bu olayların başlangıcına bakınca şunu görüyorsunuz, Osmanlı'dan sonra o bölgede ciddi bir güç boşluğu var. Osmanlı varken bir şekilde orada huzur içinde yaşıyorlardı, sorunlar çözülmüştü. Osmanlı çıktıktan sonra kuvvet boşluğu doldurulamadı. Dünyada da bu açık ve net şekilde ifade ediliyor. Savaşlar, katliamlar, etnik temizlik ve soykırım şeklinde devam ediyor. Binlerce insan, kadınlar, çocuklar, gazeteciler, sağlık personelleri katledildi. Başka bir ülke bunu yapsa dünya ayağa kalkardı. Yönetimler buna susuyor. Ama insanlar buna tepki gösteriyor.
"TEOPOLİTİK SİYONAZİ TERÖRİZMİNİN REEL POLİTİĞİ BİTİRMESİNE İNSANLIK İZİN VERMEMELİDİR"
İsrail'in Arz-ı Mevud yaklaşımı ile Türkiye'yi tehdit edebileceğine dair tartışmalara da değinen Akar, "Askerlikte bir risk, bir de tehdit var. Maksat ve niyet bilindiğinde tehdit, bilinmiyorsa risk olur. Risk kesinlikle var. Ama İsrail'in faaliyetlerine, yaptıklarına bakınca bu risk tehdide dönüştü. Golan Tepeleri dahil Suriye'ye karşı da bir taciz ve tecavüzün olduğunu görüyoruz. Mesafeyi, tarihi geçmişi düşününce, Netenyahu'nun teolojik saplantılarını düşününce sınır tanımaz hale geliyor. Teopolitik siyonazi terörizminin reel politiği bitirmesine insanlık izin vermemelidir." dedi.
"FRANSIZ SENATÖRE TORUNUNU DÜŞÜN, ÖYLE 17 BİN ÇOCUK ÖLDÜ DEDİM"
Bakan Akar, Fransız senatör ile yaptığı görüşmeden dikkat çeken bir detay paylaştı, "Efendim kaç kişi öldü, 45 bin kişi. Kaç çocuk öldü, 17 bin. Kaç kadın öldü, 12 bin. Sadece bir rakam. Bunu bir tahayyül edip, içselleştirmek lazım. Fransız Senatöre, gözlerini kapat, torununu düşün dedim. Onun gibi 17 bin güzel çocuk öldü. O çocuklar 17 bin kez öldü. Adamcağız şaşırdı. Biz A'dan Z'ye Filistin meselesini izah ettik. Onlar 7 Ekim'e takılıyorlar. Bu saldırıların ondan başladığını düşünüyorlar. Biz, buna da itiraz ettik. Bu olay, 1903'ten, 1920'den, 1947'den, 1967'den, 1973'ten başladı." diye konuştu.