İki ülke arasında kolaylıkla kararlaştırılıp halkların istifadesine sunabileceği bir geçiş kapısı açılması bile GKRY'nin tutumu nedeniyle krize dönüştü. Çözüm için daha önce reddettiği "federasyon" modelini öneren GKRY'nin uzlaşması son derece kolay olan bu hususta dahi işi yokuşa sürmesi bu modelin Rum tarafıyla hayata geçirilmesinin mümkün olmadığını gösterdi. Mart toplantısı öncesi yaşanan bu durum, Rum kesiminin anlaşmaya niyeti olmadığını bir kez daha gösterdi. Bu durum, GKRY'nin Kıbrıs konusunun geneline yaklaşımının yansıması olarak değerlendirildi.
AMAÇ KAPI DEĞİL TRANSİT GEÇİŞ
Geçen ekim ayında, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile GKRY Lideri Nikos Hristodulidis, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in ev sahipliğinde Newyork'ta gayriresmi bir yemek yedi. Tatar'ın, burada yeni sınır kapıları açılması önerisine Genel Sekreter de "iyi fikir" dedi ve çalışmalara başlandı. Tatar ve Hristodulidis 20 Ocak'ta bu konuyu görüşmek üzere bir araya geldi. KKTC tarafı ticari ve turistik geçişlere imkan tanıyacak önerilerde bulundu. Çok yoğun olan kapılara yakın yerlerde alternatif geçişler oluşturma mantığıyla hareket etti. Rum tarafı ise toplantıya Erenköy bölgesinden açılacak güneyden güneye bir koridor önerisiyle geldi. Rum tarafı, askeri bölgeden bir transit geçiş talep etti. Bu durum, GKRY'nin askeri bölgeyi delme niyetini gözler önüne serdi. Türk tarafı, bu halde KKTC ve GKRY arasında kapı açılmış olmayacağından ve bu geçişin konuşulan planın felsefesine aykırı olması nedeniyle öneriyi kesin bir dille reddetti.
YOKUŞA SÜRME POLİTİKASI
Rum tarafı bu toplantıda ayrıca kapı açılması ve geçişle alakalı olmayan birtakım başka teklifleri dile getirdi. Hatta tüm önerilerinin kabul edilmemesi halinde, hiçbir konunun masada olmayacağını belirterek, kapı açılması dahil herhangi bir konuda Türk tarafı ile uzlaşmayacağını gösterdi.
GEÇİŞE DE KARŞILAR
Kıbrıs adasında 2000'li yılların başından bu yana süren "geçiş kapısı" Kıbrıslı Türkler için, kuzeyle güneyin aralarında temas edebilecekleri, gidip gelebilecekleri, halklar arası iletişime imkan tanıyan bir yöntem olarak görülürken, Rum tarafı bakımından da kuzeyin ayrı bir yer olduğunu kabul etmek zorunda olduğu için bir rahatsızlık kaynağı oluyor. Adada halihazırda 9 Kapı var. Yaz aylarında özellikle Metehan kapısında büyük yoğunluk oluyor. Kuzeyde mal ve hizmetlerin daha ucuz ya da kaliteli olması sebebiyle GKRY, Avrupa Birliği'nden gelen turistler ve kendi vatandaşlarının Kuzeye geçişini istemiyor. Bu durumu kendisi açısından gelir kaybı, KKTC'ye ilave gelir olarak görüyor. Öte yandan KKTC'ye geçiş olduğunda, yayılan "işgal altında" algısı yıkılıyor.